'Bakmasana aptal!' Kızıyordu kendine yine. Derse hiç odaklanamayıp çocuğu izlemesi kendine sinirlenmesine neden oluyordu. Dünyası onun etrafında dönmemeliydi, bu şekilde sadece hayatını mahvedecekti.
Dün antrenmanda konuştukları birkaç kelimeden sonra konuşmamışlardı. Gerçi, o da konuşma sayılmazdı zaten. Acaba bugün konuşurlar mıydı? Hiç sanmıyordu.
Oikawa sınıftan ayrıldı teneffüs zilini duyunca. Büyük ihtimalle kakaolu süt almaya gidiyordu. İçmediği gün yoktu, hayatta en sevdiği şeydi hatta. Eskiden Iwaizumi ona sürekli süt alırdı onu mutlu etmek için. Şimdi alsa bile mutlu olur muydu bilemiyordu.
Oikawa sütünü alıp bahçeye çıkmıştı. Yanında Iwaizumi'nin olmaması biraz garip hissettirmişti doğrusu, çünkü normalde sürekli birlikte olurlardı. Ama şimdi..bunu isteyip istemediğini bilemiyordu.
Teneffüs bitince sınıfa ilerledi. Ders boyu Iwaizumi'nin onu izlediğini biliyordu. Bunu fark etmemek için kör olmak falan gerekirdi. 'Sanırım hâlâ çok sinirli.' diye düşünmüştü ama yine de pek umursamadı. Iwaizumi hep sinirliydi zaten.
Kapıdan girince çocukla göz göze geldiler yine. Hemen başka yere çevirdi bakışlarını ve sırasına ilerledi.
'Neden bana bakmıyor?' diye düşündü Iwa. Oikawa kin tutan biri değildi ve normalde şimdiye dek barışmış olmaları lazımdı ama barışmamışlardı işte. Belki de hiç barışmayacaklardı...