7. Bölüm

2K 157 82
                                    

"Şehzadem! Neler oluyor böyle?" Kulaklarımı dolduran endişe dolu ses kime aitti kestiremiyordum. Kapalı gözlerime inat bilincim açılmıştı. Yorgun bedenim sanki bulut gibi uçuyordu. Kolları arasında kendimi bu kadar güvende hissettiğim tek kişi oydu.. Cihangirim. Neler olduğunu düşünmeye başlarken en son bahçede Cihangir ile konuştuğumu hatırladım. Bayılmışım.. 

Sanki rüzgarı delerek ilerlerken birden açılan kapı sesi kulaklarımı doldurdu ardından Cihangirin gür sesi. "Derhal hekim çağırın!" Bedenimi yumuşak bir yatağa yatırırken sonunda gözlerimi açmaya güç buldum. Buğulu görüş açıma bir çift gök çıkınca dudaklarımı araladım. "Cihangir." fısıltım ile Cihangir gözlerini rahatlama ile yumup usulca dudaklarını alnıma bastırdı. "Aysimam, iyi misin? Beni çok korkuttun.." parmakları saçlarımda dolaşırken bedeni yatakta bedenimin yanına uzandı. Sıcaklığı ile farkında olmadan ona kapılırken ikimizin aynı yatakta olduğunu fark eden kalbim deli gibi atmaya başladı. Kendimi bu mahrem düşüncelerden çekip benden cevap bekleyen Cihangire konuştum. "Bilmiyorum Cihangir. Bana ne oldu?" sessizliği korumak amacıyla fısıldarken o hüzünle beni izliyordu. "İyi olacaksın korkma." yatıştırıcı sesi ile başımı olumlu anlamda sallayıp elini tuttum. Avucu arasında kaybolan elim ile elini sıkıca tuttum.

Nefesinin sıcaklığını tenimde hissediyordum ve bu beni farkında olmadan bir de nehrin akıntısına kapılmama neden olmuştu. Onun sularında sürükleniyordum sonu sert olacak bir şelaleden düşecek gibi.

"Biraz dinlensem iyi olur sanki değil mi?" merakla sorduğum soruya o güldü ve başını salladı. "Aynen öyle sevgilim biraz dinlenmek sana iyi gelecek.. Hadi hekim gelene kadar uyu." Bana olan sıcaklığı ile yanaklarım kızarırken söyledikleri ile başımı olumlu anlamda sallayıp ona doğru bedenimi ittim ve özlemle bedenine sarıldım. Ruhu gibi bedenine de yakın olmak istiyordum. Cihangir sanki bir taş gibi donarken bu hareketimi beklemediğini anladım. Ne yapacağını şaşıran adam yavaş yavaş kollarını bedenime sardı ve beni sanki kalbinin tam yanına koymak ister gibi sıkıca sardı. Titrek bir iç çekerken dudakları alnımda dolaştı ardından derin bir nefes aldığını hissettim. Birbirlerine değen gövdelerimiz sanki bir elmanın iki yarısı gibi kusursuzca bir bütün olurken bir yanım daha fazlasını istedi. Ama neyin fazlası olduğunu sır gibi saklıyordu.

Dudaklarının yumuşaklığı ile mest olurken sanki tüm rahatsızlıklarım yok olmuştu. Onun şifam olduğunu bir kez daha hissetmiştim. Parmakları sırtımdan omuzlarıma ardından boynumu bulurken çıplak tenimde sürüklenen o ateş parçaları dudaklarımı aralamama neden oldu. "Şehzadem.." kapalı gözlerim ile adını zikrettiğimde parmakları gerdanlığımı buldu. "Sultanım.." kulağıma çalınan boğuk sesi ile dudaklarımı ısırırken bu duyguları ilk defa hissettiğimi fark ettim. Arzu.

Yüzümü boyun girintisine gömerken Cihangirin sessizce yutkunduğuna şahit oldum. Adem elmasının hareket edişini izlerken dudaklarım aralandı. Kokusu buram buram ciğerlerimi doldururken başımı biraz daha kaldırıp dudaklarımı adem elmasına değdirdim. Ona bahşettiğim minik buse onun alev alev yanan tenini hissettim. Dudaklarım sanki ayaklanmış onun tenini keşfe çıkmıştı. "Aysima.." Sırtımdaki kolları gevşerken aniden onu üzerimde buldum. Derin nefesler alırken inip kalkan göğüslerimiz birbirlerine temas ediyordu. Sanki göklerine bir karanlık çökmüş gibi kararan harelerinin nedeninin benim olduğumu en başından beri biliyordum.

Gökleri yüzümü ezberlemek ister gibi izlerken camdan içeri giren ışıklar onun altın sarısı saçlarıyla ahenkle dans ediyordu. Dudakları alnımı bulurken ellerimi göğsüne götürdüm. Sıcak dudaklarını yanaklarımda hissederken kalbimin onun için attığını hissettim.

"Cihangir seni seviyorum." istekle söylediklerim ile ikimiz de gülmeye başlarken yer sanki ayağımın altından kayıp gidiyordu. Dünyam dönüyor ama o sabit bir şekilde benimle duruyordu. İncilerini dudakları kapatırken gözlerimi kapattım ve ellerimi omuzlarına bıraktım. Cihangir isteğime karşı boyun eğerken dudaklarını dudaklarım ile buluşturdu. İçimde esen sıcak rüzgar bir yandan da baharın kokusunu Cihangirin kendine has kokusu ile beraber ciğerlerime şifa oluyordu. Kasıklarımdaki ince sızılar ile yatakta kıpırdanırken onun bedenini daha yakınımda istedim. Sıcak dokunuşları ile ellerim omuzlarından sırtına giderken zevkle onu kendime hızla çekmem ile neye uğradığına şaşırdı ama duraksamadan ona sarılmama izin verdi. Bedenini hissettikçe dudaklarını daha büyük bir şehvet ile öpmeye başladım.

Şehzade CihangirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin