Canlar uzun bir sürenin ardından yeni bölümle karşınızdayım. Kitabı yarim bırakmayı düşünüyorum. Çünkü okuyucum az ve hiç yorum yok. Yorumlariniz bana güç veriyor ve bende sizden biraz güç istiyorum...🌙🖤)
İyi okumalar bolum hakkında yorum ve görüşlerinizi yazmayı unutmayalım.
*******
"Bugün ilk eğitimimizi alacağız"
Ben bu eğitim kelimesinden hiçde haz almamıştım."Tamamda ne eğitimi?"
Gözlerini hafifçe kısarak bana baktı.
"İlk olarak dövüş sanatlarıyla başlayamayacamığız için sporla başlıyoruz. Öncelikle biraz kilo vermen gerekececek. Ama bu süre zarfında en çok senin isteğine bağlı."
5 saat sonra;
Benim isteğim demişti. Kaç saat geçmişti sahi?
"Yoruldum..."
Derken bu koca dağı nasıl tırmandığımı sormamanızı umuyorum. Pekte kolay olmadığını söylemek isterim.
Ellerimi pütürlü kayanın üzerine koyup kendimi çekmeyi denedim. Yararı olmadı ama olsun. Ellerim hafifçe kayarken ağzımdan küçük bir çığlık çıktı. Korku tüm benliğime bürünümüşken daha büyük çığlıklarımda yankılandı bu kayaların arasından.
Bir el gördüm.O'nun eli... o an tek isteğim onu tutmaktı. Ama benimde bir gururum vardı ve onuda bırakmaya hiç niyetim yoktu!
Ellerine uzanmayıp akıllılık yaptığımı sanırken pütürlü kayaların sivri uçları acıyla bir kez daha karşılaşmalı sağlamıştı.Olduğum yerde dururken bu olayın kaç kez olduğunu düşünmeye çalıştım. Beş mi yoksa yedi mi???
"Hadi sızlanma yemek vakti"
Gözlerim parlarken ani bir hareketle doğrulmaya çalıştım. Ve evet... Buda pek başarılı olmadı.
"Hey Bora! Yardım eder misin?"
Yandan bir bakışla mırıldanarak bana doğru gelmeye başladığında fısıldadı...
Ne dediğini duymuştum!'Daha kendin kalkmayı bile beceremiyorsun, ben yokken nasıl hayatta kaldın merak ediyorum'
Yavaşça adımlarını hızlandırdı. Beni kucağına alırken en küçük bir acı belirmemişti yüzünde. Sonuçta ben kiloluydum beni nasıl taşıyabiliyordu?
Sert kasları sırtıma batarken nedense çokta şaşırtmadığımı fark ettim. Konu O'olunca imkansız kelimesi anlamını yitirirdi çünkü...Yaptığı çorbayı büyük bir iştahla içerken bir kaç... tamam, bir çok soru düşünüyordum.
"Ne düşünüyorsan söyle"
Gözlerimi ona çevirince bir an durakladı ve;
"Banada şöyle bakmayı kes"
Dedi sertçe.
"Tabi... tabi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başrol
Ciencia FicciónBüyük biri bilinmezlik... 4 yaşında babasını 7 yaşındaysa annesini kaybeden sevgiye muhtaç bir kız... İkizinden büyük bir darbe almasının acısını sindiremezken, düştüğü Bu 4 duvarlı odanın, ne kadar sakin görünsede içinde katillerin çam ağaçlarını...