"Her şey hazır mı Joon?"
"Evet. Seni bekliyoruz hyung"
"Size güveniyorum çocuklar. Her şey planlandığı gibi olacak"
"Umarım hyung. Umarım"
Jin yüzünün bir kısmını kapatan maskesini yüzüne takarak arabadan indi. Kafasını eğik tutarak binaya ilerlerken elindeki kartı sıkıca tutuyordu. Bugünü hemen bitirip sevgilisinin kollarına dönmek tek hedefiydi.
Sejin, daha önce konuştukları gibi girişte onu bekliyordu. Beraber içeriye girerken elindeki tamirci kartını güvenliğe gösterdi. Yanında Sejin olduğu için fazla kurcalamayan adam hemen başka yöne dönmüştü.
"Geldi mi?" diye kısık sesle sordu.
"Henüz değil. 2 saat içerisinde başlayacak yayın ama ön kayıt için birazdan burada olur"
"Yeterli bir süre" diye mırıldanan Jin asansörün kapanmasıyla aynaya dönerek şapkasını düzeltti.
"Bu yaptığının delilik olduğunu biliyorsun değil mi? Kimliğiniz ortaya çıkabilir"
"İzin vermeyeceğim"
"Gazetecilerle dolu bir yayın şirketinde olduğunun farkında mısın? Buradaki bütün insanlar olması gerekenden daha fazla meraklı"
"Sorun değil. Fazla merak kediyi öldürür derler" dedikten sonra açılan kapıdan çıktı ve çevresini kısa bir süre süzdü.
"Bu tarafa gel. Dikkat çekmemeye bak"
Hemen arkasından asansörden çıkan Sejin ona yol gösterirken Jin gördüğü herşeye dikkat etmeye çalışıyordu.
"Adam binaya giriş yaptı hyung"
Kulağına dolan sesle Sejin'i durdurdu ve önüne geçti.
"Adam gelmiş"
"Yoongi mi söyledi? Nerede o?"
"Muhtemelen çevre binalardan birisinin üzerinde. Neyse. Saklanmakla uğraşmaya gerek kalmadı, beni doğrudan ona götür"
"Jin bak ger-"
"Beni ona götür sadece" diyerek kesin bir dille konuştuğunda Sejin başıyla onayladı.
Yangın merdivenlerine doğru ilerlediler. Amaçları kimsenin dikkatini çekmeden binada dolaşabilmekti.
"Onu on ikinci kattaki odalardan birisine alacaklar. Namjoon'a hangisi olduğunu haber veririm. İçeride çok kısa zamanın olacak. 5 dakika bile değil Jin. Daha sonra makyözler ve diğerleri gelecek. Sadece 5 dakika" dedi kendisini dinlediğine emin olarak.
Jin, ona göz devirerek üzerindeki tamirci kıyafetini çıkarıp kucağına uzattı sert bir şekilde.
"İlk söylediğinde de anlamıştım. Sadece 5 dakika" dedikten sonra üzerinde kalan siyah takımı düzeltip kapıdan çıktı.
Sejin gözlerini devirip elindeki kıyafeti merdiven boşluğuna fırlattıktan sonra peşinden ilerledi.
Kattaki korumaların sayısını öğrenmeye çalışırken Jin bir aktör edasıyla "Bu odalar neden bu kadar uzak menajer? Her seferinde uğraşacak mıyım böyle?" derken kimsenin ondan şüphe etmeyeceğine emindi çünkü Jin'in suratı bir aktörün yüzünü aratmıyordu.
"Bu taraftan efendim" derken soyunma odalarına giden kapıyı açmıştı.
İçeride koruma olmaması o an en büyük şanslarıydı Sejin'e göre.
Arkadan kapıyı kapattıktan sonra parmaklarıyla da göstererek "Sadece 5 dakika" diye mırıldanıp adamın odasına girdi.
"Bay Shi Hyuk? Nasılsınız efendim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVE ME! #2Seok
Fanfic#2SEOK #Yoonkook #Nammin Bir suçlu, sürekli kameralar önünde olan bir idole aşık olsaydı bunun adı ne olurdu? Evet. Doğru kelime tam olarak buydu. İmkansız!