~11

10 2 4
                                    


🌸

Tenefüsün başlangıcını hatırlatan zil sesini duymam ile kalemimi masaya bırakıp biraz gözlerimi dinlendirdim. Ders matematikti ve biraz yoğun geçmişti, ileri derece olmasa da gözlük kullanıyordum ve genelde sadece ders esnasında kullandığım için dersten sonra gözlerim biraz yoruluyordu. 

Masaya koyduğum gözlük ve kitabın fotoğrafını çekip Aras'a attım.

Masaya koyduğum gözlük ve kitabın fotoğrafını çekip Aras'a attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nihayet bitti... 

10 dakikalık tenefüsü ne kadar iyi değerlendirirsem o kadar iyi mantığı ile oturduğum sıradan kalkıp yan tarafımda camdan dışarıya bakan Atahan'ı da koluna girerek sıradan kaldırdım.

Alin ve Bora'nın olduğu sınıfa doğru ilerliyorduk sınıfa girdiğimde Buğra'nın da burada olduğunu fark ettim Atahan ve beni görünce ayak üstü selamlaştık ve bahçeye inmeye karar verdik. 

Katta bulunan lavaboların önünden geçerken erkeklere ait olan kapının açılmasıyla bir anda  Aras'la burun buruna geldik. Şaşkınlığımın vermiş olduğu yüz şeklimden bir haber bir adım geriye doğru gitmem ile ayaklarımın dolaşması bir oldu.

Kendimi büyük bir rezilllik beraberinde sert zeminle buluşmuş bir şekilde beklerken saçlarım ve vücudumun boşlukta olduğunu hissediyordum. 

Gözlerimi araladığımda Aras'ın gözlerini görmenin vermiş olduğu huzur ve belime yerleşmiş  olan ellerinin vermiş olduğu güveni anlatacak kelimeleri seçemezken suratına büyük bir şaşkınlık ve minnet ile bakıyordum. Kucağından doğrulurken ''teşekkür ederim '' demeyi de ihmal etmemiştim. 

Aras yüzüme bir şeyim olup olmadığını sorgularcasına bakarken bir yandan da aklındaki soruları sözlü bir şekilde dile getirmişti ''bir yerin acımadı ya, iyi misin?'' diyerek soran Aras'ın gözlerine, iyi olduğumu belli eden bir gülümseme ile karşılık verdim. 

''Sayende çok iyiyim, tekrar teşekkür ederim.'' diyerek onu cevaplamıştım. Onun yüzüne yerleşen gülümsemeden de rica ettiğini anlamıştım. Çocukların bize olan bakışlarını görmezden gelmek istiyordum çünkü şuan onlara bakarsam kendimi Aras'a karşı ele verebilirdim. Çocukların 'iyi misin' sorularını iyi olduğumu söyleyerek geçiştirmiştim. 

Buğra bana çok büyük bir iylik yaparak Aras'ın da bize katılmasını söylemişti, böylece hep beraber bahçeye iniyorduk. En önde Atahan ve Bora onların arkasında Alin ve Buğra en arkada ise Aras ve ben olmak üzere ilerliyorduk. Kantinin önünden geçerken burnuma kahve kokusu gelmesi ile yönümü kantine çevirmiştim.

''Kahve alıcam siz gidin ben geliyorum.'' diyerek kantine yönelmiştim Aras bana dönerek ''bende geliyim seninle yardım ederim hem kahveleri taşımanda'' diyerek yüzüme onay beklercesine bakıyordu, kafamla 'tabiki' diyerek onu onayladığımı belirtmiştim.

Aras ile yanyana bir şekilde kantine girince insanların kafaları bize doğru dönmüştü. Dedikoducu birkaç grubun bizden bahsettiklerini duyuyordum Aras' ta çok yüksek ihtimal duyuyor ama tepki vermiyordu. 

Aden ~textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin