Bir Gece|Kim Namjoon

19

NAMJOON'un Ağzından
Sözleri söyler söylemez içimden kalkan yükü tarif edemezdim. Kelimeler ağzımdan döküldüğü gibi bütün bedeni kaskatı kesildi ve hiçbir şey yapmadı. Tamamen tepkisiz,sessizdi. Nefes bile almıyor gibiydi. Bu beni endişelendirse de daha fazla üstüne gitmek istemedim.

Ölü taklidi yapar gibi bir süre daha orada kaldı. Ta ki jimin çıktığı sandalyeden düşüp ayağını burkarak hastaneye kaldırılana kadar. Apar topar Ashe'den cevap bile alamayıp acile gitmiş,ve arkadaşıma içimden küfür etmiştim.

Küçük bir çocuk gibi sürekli başını belaya sokuyor ve düşüyordu. Bu grubun sakarı da bendim üstelik. Ona ne oluyordu? Hem de benim en önemli anımda. Yine de iyi olmasına sevinmiştim. Zamansız sakarlıklar yapsa da o kardeşimdi ve başına kötü birşey gelmesini istemezdim.

Hep birlikte eve dönerken bir yandan içim ölesiye rahatlamış,öteki yandansa Ashe'in ne yapacağını bekliyor ve telaşlı hissediyordum. O an şoktan birşey yapamamış,daha sonrasında canıma okuyacak ve kalbimi paramparça edecek olabilirdi. Tabii benden hoşlandığı için heyecanlanıp sessiz kalmış da olabilirdi.

Kokusunun bende bıraktığı etki çok büyüktü. Onu tanıyordum. Bedenini,gözlerindeki bakışı,dudaklarının altımda benim için inlerken aldığı şekli,benden nefret ederken gözlerinin içinin alev alev yanmasını,beni görünce bedeninin tiksintiyle gerilmesini. Onu tanıyordum. Konu benken,iki farklı kadındı o. Nefret mi edecek,yoksa benim mi olacak karar veremiyordu.

Bunda sonuna kadar haklıydı. Ona fahişe gibi davranmış ve bana yapacağı her şeyi sonuna kadar hak etmiştim. Asla bir kadına saygısızlık etmeyen ben,Noeyle olan geçmişim yüzünden ona kem haksızlık,hem de büyük saygısızlık etmiştim.

İsterse kıpırdamadan durup bana vurmasına izin verirdim,isterse ömrümüzün sonuna kadar bir daha tenine değmezdi tenim. Bu beni öldürürdü,çünkü bedenim onun bedeninin verdiği his için bana yalvarıyordu,ama yine de ona bir daha asla böyle bir kötülük yapmazdım. Yapamazdım. Ondan çok hoşlanıyordum.

Hoseok gece sohbetlerimizde bana ondan bahsettikçe,çalışanlarının ona nasıl saygı duyduğunu gördükçe,bana olan soğuk davranışları sanki boynumu bir bıçak gibi kestikçe,ama yine de benden yardım istedikçe hoşlanmıştım ondan. Gözlerini gördükçe,dudaklarını izledikçe,kokusunu içime çekince....

Savaşmak konusunda yalan söylemiyordum. Ben olduğumu anlayacak ve intikamı için beni mahvedecekti. Ama bütün bunlara göz yumacaktım çünkü onu istiyordum. Bize bir şans vermek istiyordum. Onun olmak ve benim olmasını istiyordum. Çabalamak zorundaydım.

"Çok yakında,birleşeceksiniz. Hissediyorum." Hoseok konuşunca acı bir tebessüm ettim.
"Bana imkansız geliyor hobie. Korkuyorum." Kaşlarını çatarak beni köşeye çekti.
"Neden korkuyorsun?" Derin bir nefes aldım ve uzun zamandır içimde biriken şeyleri konuşmak için Tanrı'dan biraz cesaret diledim.

"Noeye kapılırken temkinliydim. Mantıklı ya da mantıksız mı diye çok düşünerek onu sevmeyi kabullendim ve o başkasını seçti Hoseok. Bir daha,benim yerime başkasının seçilmesini kaldıramam. Korkuyorum." O zaman arkadaşımın gözleri yumuşadı. Bana sıkıca sarılırken gözlerimin dolmasını engelleyemedim. O zaman ağlayamamıştım. Acısı şimdi çıkıyordu.

"Birini gerçekten sevdiğinde,mantıklı olup olmadığını düşünemezsin. Bugün yaptığın şey mantıklı mıydı?" Dedi ayrılırken. Bir kolu hala omzumdaydı. Bana destek vermek istiyordu. Başımı iki yana salladım. Mantıksızdı. Ama bunu umursamamıştım bile.

"Değildi. Ama bunu düşünmedim." Gülümsedi.
"O halde onu seviyorsun." Sanırım haklıydı. Söyleyebileceğim birşey kalmadığı için gitmek istedim ama izin vermedi. Kolumu sıkıca tuttu. Demek ki onun söyleyeceği şeyler vardı.

"Söylediklerimi iyi dinle. Senden intikam alacak. Çünkü bunu hak ettin. En az senin kadar kırgın birini belki de tamir edemeyeceğin kadar kırdın Joon. Seni öyle bir kıracak ki,düzelemeyebilirsin. Bunu yaptığında seni seviyor olacak. O yüzden ne olursa olsun,pes etme. Çektiğin acıyı o da çekerken ona gitmenin bir yolunu bul."

ben ne demek istediğini soracakken uzaklaştı. Beni orada soru işaretleriyle birlikte baş başa bıraktığında yere çöktüm ve o gece bağırarak ağladım.