Bir Gece|Kim Namjoon

26

ASHE'in Ağzından
Hep birlikte yemek yedikten sonra onların deyimiyle hyung line ve kız arkadaşlarıyla armut koltuklara yayıldık. Diğerleriyse havuzun başında birbirlerini itekliyorlardı. Diana,en küçükleri olan Jungkook ile birlikteydi. Başta jungkookun koruması olduğunu duymanın beni şaşırtmasını beklemişlerdi ama şaşırmadım. Kadınlar da koruma olabilirdi. Bunu engelleyen bir yasa yoktu. Onunla gayet iyi anlaşmıştık. Bana Unni diyor ve hakkımda bir sürü soru soruyordu.

Corni,yani Jimin'in kız arkadaşı,sevgilisine inat olsun diye ünlü olup ondan bilmediğim birşeyin intikamını almış bir kızdı ve biraz heyecanlı bir tipti. Taehyungun kız arkadaşı olan İrelia ile ikiz kardeş olduklarını öğrenmek beni şaşırtmıştı. İrelia corniye kıyasla daha olgun ve eğlenceli görünüyordu. Pek konuşmasa da onu sevmiştim.

Stella,Jin'in kız arkadaşı, müthiş bir şahsiyetti. Ona ilk anda bayılmıştım çünkü bütün yemekler onun ellerinden çıkmıştı. Onun aşçı olduğunu ama ondan önce Seokjinle biraz aksiyon yaşadığını öğrenmiştim. Oldukça konuşkandı ve sürekli sevgilisiyle birbirlerine hafifçe vurarak iletişim kuruyordu. Onları tatlı bulmuştum. Ruh ikizi gibi görünüyorlardı.

Son olarak Noe ve Yoongiye gelirsek,onları da sevmiştim. Noeye karşı objektif olma kararını vermek beni zorlasa da onunla tanıştığım zaman bu zorluk gitmişti. Sessiz biriydi ve sevgilisinin omzuna yatmaktan büyük keyif alıyor gibiydi. Onun da raple uğraştığını bilmek ve yoonginin sürekli onun rapini övmesi oldukça tatlıydı. Kız bana tamamen arkadaş canlısı bir şekilde yaklaşmış ve artık yeni kız kardeşleri olduğumu söylemişti. Ona gülümseyerek karşılık verdiğimde sevgilimin yanımdaki bedeni bariz bir şekilde rahatlamıştı.

Sanırım Joon,Noe ile tartışacağımı düşünmüştü. İnsanları şaşırtmayı severdim ama bu davranış içimden gelmişti. Sorun çıkarıp sevgilimin huzurunu bozmak istemiyordum.
"Yani siz de aksiyonlu bir şekilde başladınız." Dedi Stella. Ona başımı salladım.
"Hem de ne aksiyon." Hoseok kıkırdadı.
"Ben de aksiyon istiyorum be."

Onu böyle görmek beni üzdü. Çünkü mutlu olmayı,gülümsemeyi en çok hak edenlerden biri oydu. Buruk bir gülümsemeyle bizi izliyordu. İçlerinde yalnız olan tek kişi oydu.
"Senin gibi biri,aksiyonsuz mutlu olmayı hak ediyor." Dedim. Gülümsemesi büyüdü. Omuzları dikleşirken diğerlerine sataştı.
"Gördünüz değil mi? Kız arkadaşlarınız bana bayılıyor." Noe güldü.
"Evet çünkü çok tatlısın."

Yoongi sahte bir kıskançlıkla sevgilisine sıkıca sarıldı.
"Lan,sevgilim sana tatlı dedi diye gülmeyi bırak. Onun tatlısı benim." Yoongi gibi birinden bu cümleyi duymak beni şaşırtsa da güldüm. Joon kolunu omzuma atıp sıkıca beni kendine çekti. Başımı onun omzuna yaslarken iyice kollarının arasına yerleştim.

Onunla ilgili öğrendiğim en iyi şey,omzunun müthiş bir yastık olduğuydu. Ve en sevdiğim yastık da o olmuştu. Kısa sürede ona alışmıştım. Evet,birbirimize çok fena şeyler yapmıştık ama şimdi onunlayken çok iyi hissediyordum. Bazı şeyler hep güzel ve kolay olacak diye birşey yoktu. Bazen,mutluluk için önce mutsuz olmalıydınız.