21

645 56 23
                                    

NAMJOON'un Ağzından
Serin esen rüzgar bedenime vurduğunda uyanmıştım. Gözlerimi açmadan bir süre günü dinledim. Dün Ashe ile birlikte olmuştuk ve en kısa zamanda ona her şeyi anlatmam gerekiyordu. Dün gece her ne kadar anlatmak istesem de uyuyakalması beni durdurmuştu. Bir süre güzel yüzünü izleyip ardından uyuyakalmıştım.

Onu seviyordum. Artık seviyordum. Kendi isteğiyle beni çağırdığında ve güzelim bedenini bana tekrar açtığında sevmek kaçınılmaz olmuştu. Şimdi onu yanımda tutmak için her şeyi yapacak ve bizi koruyacaktım. O artık benimdi. Benim kadınımdı. Gülümseyerek onu kendime çekmek için kolumu yataktaki tarafına attığımda boşlukla karşılaştım.

Şaşkınlıkla gözlerimi aralayıp etrafa baktığımda da orada olmadığını görünce kaşlarım çatıldı. Duş sesi de gelmiyordu. Neredeydi bu kadın? Yatakta doğrulup etrafa bakınırken başucumdaki komodindeki beyaz kağıt dikkatimi çekti. Dün gece burada olmadığına emin olduğum için alıp okumaya başladım.


~
Sana bu satırları yazarken döktüğüm gözyaşları,senin için dökülen son damlalar olacak. O gün,bir gecede benden bana ait olan her şeyimi çalarken gururluydun. Sonrasındaysa bana hayatım boyunca işitmediğim sözler sarfederek beni geri dönülemez bir şekilde incittin. Yalnızca,bir hata olduğunu söyleseydin bunu anlayışla karşılar ve yoluma bakardım. Bir daha asla karşılaşmamamız için elimden gelen her şeyi yapardım. Ama sen beni paramparça etmeyi seçtin. Şimdiyse sıra bende. Sen o gün,beni orada bırakmadın ama ben bugün seni orada tek başına bırakıyorum. Beni bir daha görmeyecek,sesimi duymayacaksın. Umarım,her kuşun etinin yenmeyeceğini anlayabilirsin. Başından beri sen olduğunu biliyordum. Bir korkak gibi benden gizlemeni ve bana karşı oyun oynadığını sanmana izin verdim. Her şey intikamım içindi. Evet,senden hoşlandım. Muhtemelen,bu geceyi yanında geçirdiğimde sana aşıktım ama artık bitti. Her hikaye mutlu sonla bitmek zorunda değil Namjoon. Bu da mutsuz bitsin.

Saygısızca sözlerin ve her şeyden öte tuttuğun zaferinle iyi geçin. Huzur içinde uyuyalım.

Bir daha kimseyi böylesine kırmaman dileğiyle,
Hoşçakal,
Ashe.

Gözyaşlarım gözlerimi yakarken orada ne kadar durup o satırları kaç kez okumuştum bilmiyordum. Bütün bedenim buz kesmişti. Deli gibi üşüyordum. Bütün yaptıkları,her şey bir oyundu. Onu şimdi aramaya çalışmak çok saçmaydı. Kağıt titreyen ellerimden düşerken başımı ellerimin arasına aldım. Bu güne dek,yaptığım her şeyin bedelini ödemiştim. Ama hiç bu kadar ağır bir bedel ödediğimi hatırlamıyordum.

Kalbim sancıyordu. Noenin bile bana hissettiremediği şeyleri hissetmiştim. Ama en başta yaptıklarımın arkasında olmadığım içindi bütün hepsi. Eğer bir erkek gibi ona başta söyleseydim,belki de şimdi o kollarımdayken uyanacak,mutlu bir geleceğe adım atacaktım. Suçlarımın cezasını çekmeye hazırdım. Ama hangi suçun cezası,birini diri diri yakmak olabilirdi? Kalbimi,göğüs kafesimi açıp sökseydi,bu kadar acıtır mıydı?

Bir kadınla olan son şansımı da,onda kaybetmiştim. Ne olursa olsun artık hepsinden uzak durmalıydım. Her şey gibi, hem onların,hem de kendi dünyamı yıkıyordum. Sakar herifin tekiydim işte. İşe yaramaz,aptal bir çocuktan farkım yoktu. Bana hayatımın dersini vermişti ve ben sınıfta kalmıştım.

Mantığımla hareket etmek bana iki kez yenilgi yaşatmıştı. Noe ve Ashe. Hayatımın iki dönüm noktasıydı. İkisinde de çuvallamıştım. Gözyaşlarım tenimi yakarken titrek ellerimle Hoseok'u aradım. Zorla giyinirken yataktaki boşluğuna bakıyordum.

Arkadaşım geldiğinde ve beni yere çökmüş bulduğunda her şeyi anlamış gibiydi. Buna aldırmadım.
"Seni bırakıp gitti değil mi?" Cevap olarak Ashe'den bana kalan tek şey olan kağıdı ellerinin arasına bıraktım. Okuduğunda bakışları bana döndü. Gözleri doluydu.

"Seni hatırladığını biliyordum. İstersen beni affetme ama onu ölümüne kırmıştın Joon. Eski sevgilisi yalnızca bedenini istediği için zaten kırgın olan bir kadındı o. O gün ona yakıştırdığın sıfatları almamak için ömrü boyunca didinmiş bir kadın. O yüzden ona yardım ettim. Bu kadar ileri gideceğini bilmiyordum. Özür dilemeyeceğim. Onu senin incindiğinden daha çok incittin. Ama yanındayım. Şimdi ne yapmak istersen iste,arkanda duracağım."

Dostumun itirafı beni şaşırtmadı. Hoseok hep haklının yanında yer almıştı zaten. Onun tabiatı buydu. Masumlara yardım eder,onları desteklerdi. Yine onu yapmıştı. Ona kızamazdım. Çünkü yerinde olsam aynı şeyi ben de yapardım. Ona gülümsemek için kendimi zorladım. Benliğimde kalan son irade kırıntılarına uzandım.

"Sorun değil Hoseok. Sen doğru olanı yaptın. Her zamanki gibi. Bense yine kaybettim." Arkadaşım yanıma çöküp kolunu omzuma attı.
"Yerinde olsam, onu gerçekten seviyorsam alırdım." Gözlerim akmayan yaşlarla parlarken görüşüm bulanıklaştı.
"Kaybettim Hoseok. Onu bulamayacağımı söylemiş. Seviyorum ama hiçbir şansımız yok."

Yavaşça yüzünü kaplayan tebessüm bana acı verdi.
"Noeden vazgeçtin. Şimdi de savaşmadan çekilecek ve kabullenecek misin?" Yaşlar yanaklarıma süzülürken titrek sesimle cevapladım.
"Başka yapabilecek neyim var?" Omzumu patpatlayıp ayağa kalktı ve bana elini uzattı.
"Gel kardeşim,seni seven kadını kaçırma. Onu geri kazanmana yardım edeceğim."

İçimde hiçbir umut olmamasına rağmen o eli tuttum. Noe gibi olmayacaktı. Olacaksa bile,en azından bu sefer sonuna dek savaşacaktım. Kalbim ve kadınım için çabalayacaktım.

Bir Gece|Kim NamjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin