... IŞILDIYAN ŞEHİR ...

5 0 0
                                    

Beş saat sonra karanlık çökmüştü evin terasında değiştirmek renge renk görkemli ışıklar hükmediyordu sanki beni seyredip tüm sırlarınızı açığa çıkma vaktidir. diyercesine fısıldıyor tüm kulaklara ama içindeki korkularla yüzleşmek bazen acı verici oluyor hadi kızlar üzerini rahat bir şeyler alın diye seslendi eylül geliyoruz abla terasta masa çilingir masası kuruldu bu gün sarhoş kafalar acaba ne sırlar dökülecek içlerinde en zayıf bünye sadem'in şüphesiz mangal yakıldı ay bir şey unuttuk abla diye seslendi su neymiş kız müzik abla su aşağıya inip lep topunu alıp alıp tekrar terasa geldi vakit kaybetmeden Müslüm babanın sayfasına girip Müslüm Gürses ten seçmeler şarkılarını seçip gecenin büyüsüne hazırız diyip salla abla başlasın ve başladı ince ince sırlar döküldü  bir kadeh çarptı bir müslüm baba çarptı duvara çarpar gibi çarpıyordu  bu gece uzun olacak yarın iş yok kız yavaş ol çarpar abla hayat çarpmış zaten bırak çarpsın çarpacağı kadar fenamı sıramızı savuşturalım savcı kim ? Diye sordum dakika bir abla yavaş gel diyip kahkaha attı yüksek sesle bilmiyorum ki abla kafam çok karışık neden tanımıyorum hayatıma aniden iniş yaptı bize baksana sadem ,ben ,sen,neler yaşamışız diyip şerefe bardaklar tokuşturuldu eylül içten içe bu gün su un üzerine gitmeye karalıydı çünkü fazla eskilerini konuşmayan aslında iyi niyetle öğrenmek isteyip yılların vermiş olduğu tecübesiyle yardımcı olmak istiyordu ama su oralı bile olmak istemiyordu bir anlık herkes suskun kaldı bir suskun kalmayan müslüm baba idi gel bahtımın karbeyazı diye çaldı müzik su iyice sesini açtı yerinden kalkıp elinde iç bardağıyla üç dört adım attı tam terasın kenarına gelip ışıl ışıl şehri izledi hüzünlü bakışlarla sana kadeh kaldırmak istiyorum hayat sağlığına diyecem ama olmuyor çünkü sen müslüm babanın dediği gibi zamanı içmişiz haberimiz yok ömürle yüz yüze geldik aynada hacanıp gitmişiz haberimiz yok kötü bir söz gibi düştük dillere yanlış yol seçmişiz haberimiz yok ümitle bağlandık acı günlere göz yaşı ekmişiz haberimiz yok diyip gözlerinde ince ince yaşlar akmaya başladı sadem yerinden kalkıp ah canım lütfen üzülme hangimiz bu hayatta mutluyuz ki hepimiz bir şekilde ya böyle ya şöyle ödüyoruz bize ödettiren utansın ah canlarım şu güzelim şehre bakıyorsunuz barıldıyor demi ama sanmaki tüm insanlar mutlu kim bilir kaç aile dağınık kaç insan küsmüş kaç insan haykırmak istiyor ama beceremiyor diyip içten bir ah çekti eylül bu bizim kaderimiz diyip yaşamak yaşamak denilirse suu sadem gelin bir şey anlatayım ben kardeşimi gördüm ne zaman abla?bu gün aslında son bir haftadır takip ediyorum iyice kesinleştirdim o bakım o çok zararlı ve pisliğin biri nerede gördün abla ?yakınlarda aslında ayık bir günde anlatmak isterim ama biraz sabredin kuşkularım var size daha çok anlatacaklarım var .

ŞEYTANLA ANLAŞAN KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin