ŞEYTANLA ANLAŞAN KADIN

🥀❣️AŞK❣️🥀

7 saat sonra su o kadar daralmıştıki biraz hava almak  şehirden biraz uzak kalmak ara ara sıklıkla gittiği kafa dinlemek aslında kendi vicdanıyla hesaplaşmak için şehirin manzarası görünen yüksek bir dağ vardı oraya gitmeye karar verdi arabasına binip bir süre sonra dağa vardı arabadan inip  bir kaç adın attıktan sonra yere eğilip çalı çırpı toplamaya başladı az ötede bir taş vardı oraya gidip taşın kenarına daha önce koyduğu tenekeye elini atıp topladığı çalıları koyup ateş yakmaya başladı arabaya doğru bakıp oturduğu taştan kalkıp arabasına gidip kapıyı açıp ön torpidoya elini atıp kapağı kaldırıp metal kaplı konyak dolu kutuyu alıp tekrar ateşin bulunduğu yere geldi taşa oturup odun bir sopa eline alıp ateşi karıştırmaya başladı bir taraftan   o güzel ışıklarla süslü olan şehiri izleyip elinde bulunan içkiden bir yudum alıp
Sen nasıl bu kadar sesiz olursun hey şehir sen gizemli bir katil ve hiç yakalanmayan bir suçlusun  Bugün yine yalnızım bu şehirde. Düşünceler beynimi kemiriyor sensizliğe. Önümde kapkaranlık bir  sokak,girmeye korkuyorum, çekiniyorum. Her an bir köşede çıkacakmışsın gibi bu sokak benim çoçukluğumdu, yaşadıklarımdı ve evimdi. Şimdi ise korkuyorum bu evimden. İnsan korkar mı kendi evinden? Çocukluğundan? Yaşadıklarından? İşte ben korkuyorum! Senin var olan hayallerimden şimdi ki düşüncelerim bana fahişelik yapıyor! Seni bana hatırlatan sebep sensin Katil şehir büyülü görkeminle kim bilir nice aşıkları kendi bedeninde çürütmeye mahkum ettin. Süslü bedeninde kaç sevgiye mezar oldu yokluğun var olduğu yerde? En ucuz hayallerimi pahalıya patlattın bana. Şimdi ise dönüp arkama baktığımda, sevgimin hesabını ödediğinde, garsona verecek bahşişim bile kalmadı sayende...su bunları sesli sesli haykırıp sanki yaşadığı hayata şehre kan kusar gibi idi gözündeki yaşlar konyak dolu kutunun kapağını açık bir yudum içip koluyla ağzını sildi göz yaşları süzülüp akıyordu aşağıya o anda merhaba diye bir ses işitti yaşlı ve korku gözlerle etrafına baktı ama ateşe baktığından dolayı gözleri kamaşmıştı gözleri karanlıkta bir şey göremiyordu panikledi ayağa kaktı ses işittiği yere odaklandı ama gelen gizemli adam idi ama su hanım lütfen rahatsız olmayın korkutmak istedim diyip oturabilir miyim diyip ateşin diğer tarafına o oturdu su şaşkındı yerine oturup adama bakıp beni takip mi ettiniz ne cüretle son bir haftada 3 kere karşıma geçip konuşuyorsunuz siz kimsiniz bu ne saçmalık adam bu gün size gelip bir hikaye anlatım sizinde bir hikayeniz olduğunu hissettim ondan sizi takip ettim şahit oldumki siz ne fırtınalar içinde barındıran durgun bir deniz gibi siniz su elindeki içki kutuyu adama uzattı adam ben kullanmıyorum diyip teşekkür etti su adamın bu davranışından dolayı şaşkınlığını gizleyemedi ve ekledi su bir hikayen daha var mı  adam var ama şimdi değil bu gün seni dinlemek isterim ben yeteri kadar konuştum su  azda olsa biraz içkinin verdiği rahatlığından ben çok hayal kurdum hatta bir kaç kez ayrı ayrı hayaller kurdum belki biri olmasa diğeri olsun hatta diğeri olmasada daha daha diğeri  olsun ama maalesef hiç biri tutmadı ilk hayalim neydi biliyormuşunuz    karışımda sevdiğim adamla karşılıklı bir birimize sahilde o ince kuma yalın ayakla birbirimize sevgi sözleriyle yürümek ve bir birimize yaklaştığımızda seni seviyorum diyip haykırmak e noldu evet kavuştuk bir birimize sarıldık kokladık bir birimizi ama o kadar kısa sürdükü elini tutup gözlerine bakıp denize girip yavaş derinliklere doğru yürüyüp ve kaybolduk sonsuzluğa en zoru ne biliyor musunuz sen onu düşünüp göz yaşı dökersin o ise başkasına gülüyor adam sordu başkasınamı gitti yok başkasına gitmedi öldü adam şaşkınlıkla sordu ne öldümü evet öldü başın  sağolsun niye başkasına gülüyor dedin ? Su kaçamak cevap verdi  tüm sevenler aslında ağlıyor ama yanlız gizlice onları gören güçsüz demesinler diye o kadar şiir şarkı kimin için yazıldı zemin hazırlayan biziz aslında bakın şu ateşe o kadar  büyülükü ışığıyla rengiyle sıcaklığıyla dokunmak istersin yakar güzel olan herşey insanı yakar herseyin bence bir bedeli var ve olması gerekir herkes güzel olan herşeye ulaşırsa çirkin olanın kıymeti bilinmez demi su elini cebine atıp sigara paketini çıkarıp içinde bir tane alıp adama uzattı bir tanede kendisi için çıkarıp inş kullanıyorsunuz  evet maalesef içki yok ama sıgara var peki içki yoktu o gün barda ne işin vardı ben ara ara takılıyorum ama sade soda içerim içine limon koyup cin içer gibi oluyor su bir anda istemsiz gülüp vay sahtekar diyip durdu adam bir gün anlatırım her şeyi sana ama bu gün değil su elindeki sopayı iyice ateşe koyup ateşiyle sigarasını yakıp adama uzatıp oda yaktı su adama sordu hiç aşık oldunuz mu adam yok niye vaktim olmadı anladım dedi su peki bir adın var mı yoksa böyle yabancımı diye hitap edim var elbette adım savcı güzel isim peki savcı mısın yok sadece adım savcı ne iş yapıyorsun peki bir gün anlatırım hadi kalkalım geç oldu su bekle adam niye diye sordu su yerinden kalkıp arabasına gidip bağacı açıp bir şişe su ile geldi besmele çekip ateşe döküp söndürdü tenekedi külü döküp tekrar oturduğu taşın yanına  koyup gidelim dedi adam su a dönüp keşke herkes senin gibi duyarlı olsa bu güzelim dünyamızı yakmayalım su adama sordu bırakabilir sizi adam yok az ötede arabam var sen ışıkları fark etme diye orda park ettim peki  iyi geceler diyip arabası doğru yürüyüp tekrar durup sağolun dinlediğin için savcı bey vaktinizi aldım rica ederim diyip arabasına yürüdü ağır adımlarla savcı nın onu takip edip evi öğrenecek  diye düşündü savcı arabasına binip yola koyuldu su arabayı çalıştırıp yavaş yavaş yola çıktı ki önünde bir karaltı gördü durdu o gizemli adam tekrar göründü sen yanlış yerlere gelip yanlış insanlarla konuşup ve doğru şeyleri anlatıyorsun yapma senin için iyi olmaz ve benden başka bir tane daha ağaçların orda seni takip ediyordu nasıl kimdi yakında öğrenecem sanırım unutun ben sana yakınım her an ayağını denk al eski dostum diyip gecenin karanlığına karıştı o gizemli adam su derinden bir of çekti lanet olsun seni tanıdığım güne diyip tekrar yola koyuldu...