SERSERİ GECELER

41 1 0
                                    

Eylül tüm gücünü toplayıp anlatmaya başladı hayat hikayesini su ya Her gece gibi o günde yanlızdım yaşim 8 falan idi yatağa girdim küçük bir yastığım vardı onunla hep uyurdum çoğu zaman konuşuyordum onunla ona hayallerimi anlatırdım hep oda hep dinlerdi ya ben dinliyor diye düşünüyordum düşünkü su sen birine derdini anlatıyon ne kadar anlar bilemesin bazen küçük bir pez parçası bile seni ne kadar mutlu ediyor bilemesin sus pus dinliyor seni hep o yastığa anlatırdım ve uykuya dalardım çoçukluk işte hergün başka bir hayal hep hayallerde hayal kurardım çünkü senaryoyu ben yazdığım içim sonunuda mutluluklar bitirip kendi kendime gülüp gözlerimi kapatır yatardım seninde hayallerin vardı demi su evet vardı abla herkes gibi ama ben hayal kurmaya bile zamanım olmadı eylül abla yalnızdım aslında değildim ama işte yalnızdım içimde hepte öyle oldu şimdiki gibi eeee abla bırak beni anlat can kulağımla dinliyorum seni su canım bir kadeh daha doldur. Ablan efkarlandı babam Ankara'nın en güzel en gözde bir gece clup işletiyordu annemi hiç tanımadım sadece öldüğünü biliyorum ve bir kardeşim vardı ismi yiğit diyip offfff çekip önündeki kadehte bir yudum daha içti o yudumu fark ettim sanki yara yara boğazından geçiyordu düğümlenen kelimelere ilham vermek gibiydi bir an gözyaşlarına boğuldu eylül su anlam vermedi böyle bir anda ağlamasına ne diyeceğinide bilmiyordu nasıl teselli edeceğini iftarla baktığı güç karakterde dışarıya doğru hep dimdik ayakta duran eylül ablasını bu kadar.etkileyen ve yenik düşüren neydi bu ağlamasına sebep olan hayat hikayesini daha çok merak etmişti abla lütfen istersen anlatma dedi su benim yüzümden kapat konuyu ne ise yok yok hayır içimdeki biriken ve her gün beni yavaş yavaş öldüren mikrobu paylaşmam lazım babam beni gözünden bile sakınırdı beni ama kardeşimden çok korkardım hep bir olay hep babamla kavga ederdi her kavga sonunda bana kıpkırmızı gözlerle bana bir boş bakış atıp odasına giderdi bu halinden hep korkup ürperiyordum zaman geçtikçe büyüdük babam hakın rahmetine yürüdü kaldık kardeşimle başbaşa hayatta benimle bir kelam etmeyen kardeşim sadece boş bakış atan bir gün bana abla demedi bir gün elimden tutmadı abla bana dondurma yedir yada bakkala götür yada filimlerde izlediğim gibi bu mutlu sahneleri görmek isterdik ama gerçek hayatta bir insan kafasına koyanı yapar birde içinden gelmeyen bir şeyi yapmaz zorla ben 18 yaşina basmıştım kardeşim 16 yaşinda idi sanki o benim abim gibiydi babamın ölümünden sonra işlerin başina geçti zaman geçtikçe işler kötüye gitmeye başladı kardeşim serseri müşteriye kafa tutan bir tipti bir gün o gece gelip çatmiştiki eylül o gece dediğimde dudakları sanki eğilip bükülüyordu hızla dudaklarını çekip yanağına doğru öyle bir haykırışı vardıki sanki ev evi bırak bina binayı bırak sanki mahalle yankılıyordu sesiyle su korkmuştu bu sefer ablaaaaaa diye bağırdı eylül su un bağırmasını hiçe sayarak aya kalkmaya çalişti biraz doğrulup gibi oldu ama dengesini kaybetti sarhoş bedenine hakim olamıyordu bir anda yere yığılıp önündeki sehpaya çenesini vurdu ağzında kan aktı su deliye döndü panikledi abla eylül abla diye telaşlandı ama koca yürekli eylül hayatın en kötüsünü görmüş bu onun için sıradan bir kan ve çene ağrısı rakının yanında aparatif gibi acı iyim iyim diyip anlatmak istiyordu kaldıramıyordu artık taşimaya gücü yoktu bu gece hepsini dökecekti kusacaktı kusduda kan dolu ağzıyla elini suyun umuzuna koyup dinle dedi o gün Ünüversite kazanmiştim düşünkü doktor olacaktım insanların bi nebi hayatını kurtarmak insanları mutlu olması için çaba gösterecektim bu güzel haberi vermek için kardeşimle hep buzları eritmek için benlik bir şey yoktu aslında o kinciydi babamın bana olan sevgisinden o serserilik yapma nasihatları onu bu hale getirmişti clube gitmezdim babamın anısı hep oradaydı kardeşim işlerin başina geçmiş geceli hiç gitmezdim oraya taki o gece adımı attım oraya içeriye girdim kardeşim bir adamın masasında ikisi içiyordu içeriye girdim adamın yüzü bana dönük kardeşin sırtı bana adam kadehi ağzına götürdü tam bir yudum alacaktıki beni gördü offff sen nerden çıktık gel güzelim o lafa karşilik kardeşim sırtını döndü karşisinda ben bir an durakladı ayağa kalktı adama baktı ben adamın bu laflarından sonra kardeşimin onu öldürücüye döveceğini düşünürken ama o naptı sustu sonra bana doğru geldi kolumdan tutup götürdü o masaya masadaki adam sanki ben mezeymişim gibi davranmaya başladı kardeşim sanki hiç tanımamişki gibi insan kendi kardeşini kendi eliyle bu batak hanede çaliştirmaya zorlarmı sarhoşların masanına meze yaparmı o gece benim için sadece gece değildi ateş oldum odun oldum yakıldım milletin içini ısıtan meze oldum kardeşim beni 10 yıl meze etti hayalim hayatim gitti oysa ben o gün onunla mutluluğu paylaşma gitmişken o beni paylaştı kaz kez ölmek istedim ölmek kurtuluş değil diyip Allah'a isyan etmekten korktum buda benim hayatım kaderim diyip işte gerisi bildiğin gibi geceleri çalişiyorum artık nasır bağlamiş bunları anlatırken damla damla kan akıyordu ağzında aldırış etmiyordu su yaşlı dolu gözleriyle abla niye kaçmadın nasıl kaçayım kaderime kendi ayağımla gittim bir alt katta bir oda yaptılar geceleri çaliştirıp gündüzler kirletirdiler zaman sonra artık alışmiştim umrumda değil hiç
Bir şey peki abla kadeşine noldu bana kardeş demeeeeee bir daha su eylülü kaldırıp banyoya götürdü duşu açtı ikisi bir elbiseleriyle duşun içinde bir birine sarıl doyasıya ağladılar.su yaşadıklarını hatırlamak bile istemiyordu ama insan kaçamaz ne kadar kaçsanda yine bir şekil gerçek kendi gerçeklerinle yüzleşiyorsun

ŞEYTANLA ANLAŞAN KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin