KORKU ve CESARET

57 1 0
                                    

Sokak satıcıların sesiyle gözlerini uykudan açtı su yaaa bu nasıl uykudan uyanmaktır ya e be adam bula bula bu günümü bu sokağımı buldun of diyip yataktan kalmaya çalişti ay hertarafım ağırıyor sağına dönüp baktı eylül abla diye seslendi ama eylül yatakta yoktu gitmişti su sehpanın üzerinde bıraktığı telefonunu aldı saate bakıp mesaj kutusunda 1 msj vardı yazan eylül idi canım beni uyku tutmadı ortalığı toparlayıp eve indim merak etme iyiyim saat 9.14 geçiyor du elini yüzünü yıkayıp hazırlanıp evden çıktı eylül ün oturduğu daireye indi tam kapıyı çalacaktı sonra vazgeçip belki uyuyor diye düşünüp vazgeçti çalmaya inmeye karar verdi arabasına binip büroya doğru yola çıktı yol üzerinde poğaça ve börek satan pastahaneye girip merhaba günaydın Ahmet abi herzamankiden verirmisin diye sipariş verdi Ahmet bey günaydın hoşgeldin avukat hanım diyip sıpariş leri hazırlatıp poşete koyup verdi su ödemi yapıp çıktı tekrar arabaya binip büroya gitti saat 10 buçuğu geçiyordu içeriye girdi yardımcı ve sekteri Asu hanım çayı koyup su uyu bekliyordu günaydin Asu diyip içeriye girdi elindeki poşeti uzatıp canım çay hazırmı kahvaltı yapalım hazır diye cevap aldı asu hanım dan su içeriye girdi üzerindeki çeketi çıkardı çantasını ile beraber askılığa astı masanın üzerindeki notlara ve kayıtlara yapacak ları için bir göz geçirdi o anda Asu tepsi elinde içeri girdi çay ve tabakta 4 poğaça bir tabakta peynirli kol böreği ve acı badem olan tepsiyi masanın önündeki sehpaya indirdi su sandelye çekip oturdu Asu ise karşisina oturdu çaya şeker atıp kariştirmaya başlamiştiki Asu büronun kapı zili çalındı Asu boş bir bakış attı su a ya yerinden kalkıp bu kim bu saate diyip kapıyı açmaya yöneldi kapıyı açtı karşisinda bir adam buyur dedi adam iri esmer gömleğin 2 düğmesi açık sert bakışlı sıkıntılı bir tip o avukat burdamı diye sordu siz kimsiniz diye Asu sorusunu sormuştuki adam elini açılmayan aralıklı olan kapıyı açıp içeriye girdi pardır küldür su sesleri işitip aya kalkmıştıkı adam içeri girdi karşisinda suya bakıp senmisin lan avukat su olup biteni anlamaya çalişmaya vakit olmadığından benim lan sen kimsin diye cevap verdi adam karşisinda pısırık Altan alan bir kadın düşünmüştükü ama nafile karşisinda onun davrandığı davranışlara cevap veren birini bulmanın şaşkınıyla biraz firenledi  fatma nın kocasıyım ben hangi Fatma boşanma davasını açtığın Fatma seni öldürürüm avukat diyip sinirli bir şekilde 2 adım atıp suya doğru yönelip elini kaldırdı su sehpanın üstündeki çay dolu bardağa elini atıp masa vurup kırıp bir parçasını eline koyup adama bir adım atıp hörs lan senin gibi çakalları çok gördüm adam olup karına çoçuklarına baksaydın bu dava başlamazdı diyip elindeki bardağı bıçak gibi tutup sıkmış olmalıki avucunda kan akmaya başladı adam bir anlık bardak kan tavır kısa bir şok ardından bu iş burda bitmiyecek haberin olsun lan avukat diyip sırtını dönüp bürodan çıktı Asu çok korkmuş olmalıki titriyordu su Asu'ya dönüp Asu ilk yardım çantasını getir Asu koşar adımlarla alıp getirdi bardak avucunu kesmişti Asu göz yaşlarına hakim olmamıştı hem ağlayıp hemde su un avucuna pasuman yapıyordu su ağlama ya hiç bir şey  yapamaz ben bunun gibileri çok gördüm benim adım su ise ben bu ayıyı adam edecem o karıyıda bu adamdan boşarım Asu ama abla bu adam ya bir şey yaparsa polisi arıyalim olurmu yok gerek yok ne ise zehir etti kahvaltıyı içerden bir bardak daha alıp çayı doldurdu çay soğuk idi su soğuk çayı hayatta sevmezdi ve demli içerdi Asu ya dönüp canım bunu ısıtırmısın Asu hemen abla diyip mutfağa gitti su çantasını askılıktan alıp açtı içinde silahını alıp boş olan jarjörünü mermi koyup emniyeti kapatıp tekrar çantanın içine koyup oturdu offf ya dünden beri kötü bir gün yaşiyorum yaaa nereye kadar devam eder bakalım diyip masanın üzerinde sıgarayı alıp yaktı Asu çayı getirmişti tekrar kahvaltılarını yarım yamalık yapıp kalktılar evrak dava işlemleriyle vakit geçirdiler zaman akıp gitmişti su Asu'ya seslenip gelirmisin Asu efendim diyip geldi canım otur koşacaklarım var buyur abla diyip oturdu su söze başladı bak canım bu gün kötü bir gün geçirdik eğer çekinip korkuyorsan anlarım yani çalişmak istemesen bunada gücenmem olurmu abla tabikide yanındayim olup bitti geçti sadece biraz sok geçirdim o peki diyip gel yanıma dedi su kalktı Asu'ya sarıp teşekkür ederim canım diyip sen çık ben biraz daha durup çıkarım yok abla seni yanlız birakmak yok sen çık yarınki davaya birazcık çalişmam lazım diyip sen git peki abla diyip sonra ekledi Asu abla ne cesaret varmiş sende ya sen delisin ya diyip gülümsedi su sesli bir kahkaha atıp delimiyim ya abla o anlamda değil anladım ya takılıyorum diyip hadi git Asu üzerine hırkasını ve çantasını alıp çıktı  su oturduğu masanın arkasındaki dolabın üzerinde bulunan daha önce babasından doğum gününde hediye edilen plak çaları açıp sezen Aksu'nun gidiyorum şarkısı çalmaya başladı klasörlerin bulunduğu mobilyanın alt gözünde kapalı görünmeyen küçük bir içecek buz dolabı vardi aslında biraz düşündü gidip barda 2 kadeh atıp öyle eve gitmeye plan yapmiştı ama vazgeçti sarhoş erkeklerin mal bakışları çekemem diyip dolabı açtı bir kadeh fiski doldurup bir tane sıgara Yakıp eline içki bardağını alıp aya kalktı camdan dışarıyı biraz izleyip hava karar maya başlanmıştı sıgaranın külünü dökmek için deri kılıflı kanepenin yanındaki sehbanın üzerinde kül tabağına yönlendi bir anda kanepe ona çok cazip geldi oturmaya başladı kanepe ayaklarını sehpaya uzatıp sol elinde içki bardağı sağ elinde sıgara büronun duvarlarına tokat gibi çarpan müzik melodisi kafasını kanepenin boğluğuna koyup müziğe eşlik edip gözlerini bir anlık kapatıp huzur bulmaya ve keyfini çıkarmaya çalişiyordu masanın üzerindeki telefon bir anda titremeye başladı rahatsız edici bir titreşimi vardı gözlerini açıp telefona elini uzattı arayan eylül idi tele cevap verdi efendim diye su nerdesin diye sordu eylül birodayım abla diye cevap verdi çıkmıyormusun gel yemek yaptım yiyelim diye tamam abla iyi olur ya ben bu gün yemek yemeyi umuttu diyip tebessüm etti (sevgili okucularım siz iş potansiyelinden dolayı bazen olurda yemek yemeği unutmayın sakin hele bide sevdiklerinizle yemek yerseniz dünyadaki en büyük mutluluk o dur.)su   Toparlanıp çıktı birodan arabasına binip eve önüne geldi park edip arabadan inmeden far ları kapatacaktiki oturduğu binan kaldırımda iki adam oturmuş gözleri işik almiştiki elini gözlerinin önüne şapka gibi koyup arabaya bakıyordular su kontağı kapatıp indi arabadan eve doğru yürüyecektiki o oturan 2 adam ayağa kalkıp sen niye bizim gözümüze arabanın farlarını diktin ne dikmesi park ettim kapatım başka yermi yok burda oturuyorsunuz sanamı soracağız nerde oturacağımızı gidinlan zaten kötü bir gün geçirdim canımı sıkmayın arkadan bir ses sıkarsak ne olur lan lafını duyunca anladıki sabah gelen adam yine iş başinda elini çantaya atıp silahını alıp arkasına döndü adama silahı uzatıp gidin lan başimdan yok sıkarım adam aldırış etmeden kolaymı lan sıkmak su emniyeti açıp yolun karşisindaki çöp kutusuna bir el ateş edip  çok gürültülü bir ses çıktı dönüp bu sana uyarı diyerini kafana sıkarım lan senin siktir git iki adam topuklayıp kaçtı Fatma'nın kocası deli bu kadın lan diyip geri dönüp kafasını sallayıp gitti silah sesi  duyan komşular cama çıktı su bir şey olmamiş gibi çantaya silahını koyup binanın kapısına doğru yürüyüp içeri girdi merdivenleri hızlıca çıkıp eylül' ün kapısını çalmaya başladı kırarcasına.

ŞEYTANLA ANLAŞAN KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin