5.Bölüm-Sen ne demeye çalışıyorsun.

1.6K 107 29
                                    

Multimedya leo

Emma
Masama oturdum. Percy gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Köfte istedim ve karşımda belirdi. Bu tabakları seviyorum. Köftemi yerken Percy halen sırıtıyordu. Ağzıma götürdüğüm köfteyi tabağa geri koydum "Percy niye sırıtıyorsun?"dedim sinirle.

"Hiç, sadece bakıyorum da Nico ile anlaşmaya başladınız, ne çabuk."dedi sırıtarak.

"Sen ne demeye , çalışıyorsun."dedim bağırarak.

"Hiç, hiçbir şey..."

"Ne demek istediğini biliyorum.ve saçmalamayı kes!"dedim. O bu halime gülmemeye çalışırken o anahtar soruyu sordum "Annabeth ile işler nasıl? prezervatif kullanmayı unutmuyorsunuz dimi?"Ben der demez Percy'nin yediği yemek boğazında kaldı. O tıkanırken ben gülüyordum. Diğer masalar bize bakıyordu. Yemeğimi bitirdiğim için kalktım ve öksüren Percy'nin kulağına "Gol böyle olur abicik(!)"dedim ve etrafımda bana bakan gözleri umursamadan kahkahalarla dışarı çıktım. Hava kararmıştı. Kamp ateşi için toplandığımızda Nico köşede sessizce duruyordu. Ben de bir ağacın altına oturup uzaktan kamp ateşini izledim. Apollon çocukları şarkılar söyledi. Benim de sesim çok güzeldir. Ne kadar ısrar etseler de şarkı söylemek istemediğimi söyleyince gittiler.

Elizabeth

Nico çok tatlı biri ya. Gizemli havası onu daha çekici yapıyor. Bana aşık olmasını isterdim. Belki de birazdan sahiplenileceğim. Çok heyecanlıyım. Benim annem de babam da var. Demek ki birisi üveymiş.Bu biraz üzücü olsada takmıyorum. Çünkü onlar benim halen ailem.

Kamp ateşinin etrafında oturmuş Apollon çocuklarını dinliyorduk. Bugün Nico ve Emma çok pis kapışmıştı. Burada hep böyle şeyler mi olur? Pijama partilerini tercih ederim... Birden herkes önümde eğildi. Başımın üstünde bir güvercin vardı. Kheiron'un sesini duydum."Selam olsun sana Elizabeth Mayers,aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'in kızı -böyle mi diyordu Kheiron, hatırlamıyorum. - Bu harika, şimdi benim annem Afrodit mi? O kadını hep sevmişimdir. İçinde aşk ve güzellik geçen her şeyi severim ben. Piper yanıma geldi ve "şimdi biz kardeş oluyoruz. Harika,hadi bizim kulübeye taşınmana yardım ediyim."dedi gülerek. Nico da buradaydı ama pek bir şey demedi.Emma da uzaktan yanımıza geliyordu."tebrik ediyorum Eliza, umarım diğer Afrodit kızları gibi olmazsın. Ciddiyim aşk ve güzellikten başka önemli şeyler de var."dedi Piper'a ima ile bakarak."Mesela?"dedi Piper meydan okurcasına." Sadece iki kelime, savaşmak ve öldürmek."dedi Emma tek kaşı havada garip bir gülümseme ile."Sen poseidon melezi olduğuna emin misin? Yani savaşmak ve öldürmek daha çok ares melezlerine göre."dedi Jason. "Öyle mi? Şahsen bunlar bana göre çok zevkli şeyler."dedi Emma şeytani bir sırıtışla. Yeni gelmeme rahmen bu kızı çözdüm gibi bir şey. Şu içkici umursamaz tiplerden ama aynı zamanda neşeli ve dost canlısı. Gerektiğinde duygusuz ve acımasız. Ve çabuk sinirleniyor, şimdi düşündüm de kız halen çok karmaşık. Bir sürü duygunun beden bulmuş hali."Clarisse ile çok benziyorsunuz, tek fark sen daha tatlısın."dedi Percy. Emma yanağından öptü ve "sen de öylesin, belki..."Percy dudak büzerken"yada fikrimi değiştirdim hiç tatlı değilsin." Dedi ve herkesle birlikte güldü. "Bu kadar gülmek yeter, kendimi acilen suya atmam lazım."dedi ve yürürken dönüp"belki suda uyuya kalabilirim beni idare edersin."dedi ve gitti. Aslında çok tatlı bir kız. Açıkçası Nico ile öpüştüklerini duyduğumda biraz bozuldum, herneyse..."o zaman biz de kulübelere dönelim"dedi Percy ve piper beni kolumda çekerek Afrodit kulübesine getirdi. Orada kardeşlerimle tanışıp sohbet ettim. Melez kampına şimdiden alıştım.

Emma

Bir Afrodit kızı daha mı? Sayıları artıyor. Makyaj malzemeleri ile saldıracaklar diye korkuyorum yani...

Kendimi yine giysilerimle suya attım. Rahatlarken gözlerimi kapadım ve uykuya daldım.

Etraf bir mağara gibiydi. Ama çok genişti. Karşımda kırmızı ve siyah tonlarında büyük bir saray vardı. Sarayın kapısı taştandı ve üstünde kan damlası şeklinde bir oyuk vardı. Olamaz yine mi buradayım. Kulağımda o ses yankılanınca iki büklüm oldum. Başımın içindeydi sanki "Evine geri dönme vakti geldi."

Korkuyla gözlerimi açtığımda sudaydım. Korkuyla yüzeye çıktığımda o çığlığı duydum...

Burada kesmek istedim. Neyse, bir sonraki bölüm yakın zamanda gelir herhalde. Şu anda Poseidon'un mızrağını şeytanın yabası sanan arkadaşlarıma yapacağım açıklamayı düşünüyorum. Elbet birgün anlayacaklar ama çok geç olucak:))) Demigod olmak kolay, asıl zor olan olmamak...

Born To Be Monster #Nico Di Angelo (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin