7.Bölüm-Hayat sana acımıyorsa, kıçına tekmeyi bas...

1.5K 107 8
                                    

Multimedyada Emma var:))

Herkes mutluydu. Ta ki kükreme sesleri gelene kadar. Kükreme sesleri gelince herkes sınıra koştu. Birkaç canavar sınıra saldırıyordu. Canavarlar içeri geçemedikleri için rahat olsalarda gergin olan melezler canavarları izliyorlardı. "İşte bu!"diye sırıtınca herkes bana döndü. Hüzümdeki sırıtma ifadesi yok oldu."ne var? Mankenlerin kafalarını kopartmaktan sıkılmıştım."dedim. Kimseyi takmadan sırıtarak sınırdan çıktım. 3 tanelerdi. Çok hızlı olduğumu söylemiş miydim? Koşarak birinin sırtına atladım ve kılıcımı sırtına geçirdim. Yere, dört ayak üstüne düştüm.

-Kediler her zaman dört ayak üstüne düşer derler. Ben resmen bir çitayım.- Karşımdaki kiklopu yanıltarak kenara doğru koştum. Kayaların üstüne atladım. İki kiklop da bana doğru geliyordu. Hamlelerinden taklalarla kutuldum. Suyu kontrol ederek birini yakaladım. Bu onu bir süre oyalardı. Bulunduğum kayanın üstünden diğer kiklopun üstüne atladım ve uzun uğraşlar sonucu gözüne kılıcı batırdım. Diğer kiklop su tarafından hapsedilmişken onun da bacağına kılıcımı savurdum ve yere devrildi. Fırsattan itibaren kalbine kılıcımı saplamam ile birlikte altın toza dönüştü. Etrafta tozlar uçuşurken önüme gelen saçlarıma üfledim ve kampın sınırlarından girdim. Herkes bana bakıyordu ben ise gülümsüyordum. 3 kiklopu aynı anda öldürmek kolay değildir. En azından daha birkaç aydır kampta olan bir kızın bunu yapabilmesi etkileyici. Tabi o kız ben oluyorum. "Kardeş olmadığımıza emin misin?" Bunu soran bir adet sırıtan Clarisse'di. Gülümsedim."emin değilim."dedi gülümseyerek. Yemek borusu ile birlikte açık hava gazinosuna benim deyişimle yemekhaneye yürümeye başladım. Halen bana baktıklarına eminim. Sanırım öldürmekten zevk alan psikopat bir Poseidon kızı gariplerine gidiyor.

Nico

Herkesin toplandığını gördüğümde yanlarına yürüdüm. 3 kiklop sınırda duruyorlardı. Emma sırıtarak sınırdan çıkınca ona küfürler yağdırdım. Amacı ne bu kızın. Kız bildiğin çita. Koşuyor, atlıyor, zıplıyor ve kılıcı canavarın- herneyse anladınız siz işte, söyletmeyin bana.

Üç kiklopu da öldürdüğünde herkes hayretle ona bakıyordu. Ben de onu süzmeye başladım. Saçlarında altın sarısı tozlar vardı. Kolunda küçük bir çizik. Ama gülüyordu, cidden mi? Halen nasıl gülebiliyor. Eminim herkesin gözünde benden daha psikopat duruyordur. Sadist bir Poseidon melezi.ama benden daha arkadaş canlısı ve konuşkan. Yemek borusu ile beraber açık hava gazinosuna yürümeye başladım.

Emma

Yemekten sonra sahilde yürümeye başladım. Bir ağacın altında oturdum ve suyu izlemeye başladım. Yanıma oturan kişiye döndüğümde Nico olduğunu gördüm. Gözleri tam siyah değildi ama siyah gibi duruyorlardı. "teknik olarak senin yeraltında yaşayan ve bütün gün gölgelere saklanan biri olman gerekmiyor mu? "Dedim kaşlarımı kaldırarak. "Öyleyim zaten"dedi. "Ama şu anda sahildesin biliyorsun değil mi?"dedim.

"Heyy, ben de insanım yeryüzü varken niye yeraltında yaşayayım."dedi.

"Teknik olarak bir insan değilsin-"devam edicektim ki öldürücü bakışlarını görünce sustum.

"Canavarları iyi patakladın."diyince gülümsedim.

"Bu kampın en iyi yanı da bu zaten. Güvendeyiz ama istediğimizde canavarları öldürebiliyoruz. Bu çok...zevkli."dediğimde bana bakıyordu.gözlerimin içine.

"Hayat sana her zaman acımaz biliyorsun değil mi? Ölebilirdin."

"Hayat sana acımıyorsa, kıçına tekmeyi basıcaksın."dedim. O ise sadece göz devirdi.

"Herkes senin ürkütücü, yalnız gezinen bir tip olduğunu söylemişti."dedim yüzüğümle oynarken.

"Öyleyim zaten."dedi ciddiyetle.

Nico

"Hayır, değilsin. En azından artık değilsin. Sadece düzelmeye çalışan ama kendini buraya ait hissetmeyen, unutmaya çalışan ama beceremeyen, insanlardan uzak durduğu zaman herkesin daha mutlu olduğunu sanan 10 yaşındaki Nico'sun. Büyümüş olabilirsin ama ruhun halen o günde. Bianca'nın göreve gittiği günde."dediğinde dondum kaldım. Nasıl bilebilirdi ki. Daha 2 gündür beni tanıyor. Hiç doğru düzgün konuşmadık ama onca senelik dostlarımdan bile daha çabuk çözdü beni.

"Bütün bunları nereden biliyorsun."diye sorduğumda bana zoraki bir gülümsemeyle gülümsedi ve sadece dört kelime söyledi.

" Çünkü ben de öyleyim"
Sanırım kısa bir bölüm oldu ha? Herneyse söyleyecek pek bir söz yok.
*yazar kendini herkesin sinirli olduğu bir günde espiri yapmaya çalılan leo gibi hissediyor.* Yakın zamanda yeni bölüm yazarım ama keşke ilham denilen şu şahıs bizim de kapımızı çalsa. Aynı sokaktan bile geçmiyor nasıl bize gelicek merak ediyorum doğrusu. Olmadı döverek getireceğim. Ahh! Sorun yok ben iyiyim sadece Zeus beni birazcık çarptı...

Born To Be Monster #Nico Di Angelo (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin