Nico
Gece her zamanki gibi uykum tutmadı. Etrafta dolanırken birden kendimi gölün karşısında buldum. Etraf çok sessiz ve rahatlatıcıydı. Her an bu huzurum bir canavar tarafından bozulabilirdi. Ama ciddi anlamda sudan birinin çıkmasını bekleniyordum. Aniden çıkınca bir çığlık attım ama sonra bana korkulu gözlerle bakan Emma'yı gördüm. Yumruklarımı sıkarak "ödümü koparttın ne yapıyorsun sen burada."dedim. " Uyuyordum.Asıl sen ne yapıyorsun?"dedi bana. Gözlerinde endişe vardı."uyku tutmadı."dedim. Yavaşça kıyıya doğru yüzdü. Acaba kuyruğu var mıydı? Şu an tam bir deniz kızına benziyor. Bir de kuyruğu varmış falan. Kuyruğu yoktur değil mi? Yok artık daha neler.
Emma
Sudan çıkmak için kıyıya kadar yüzdüm. Yüzerken beni öyle bir süzüyordu ki. Yüzünü buruşturmuş bakıyordu. O an ne düşündüğünü anladım. Kuyruğum olup olmadığını merak ediyordu galiba.
"Merak etme kuyruğum ya da erkekleri büyüleyen bir sesim yok."dedim gülerek. Suda ayağa kalktım ve yavaş adımlarla sudan çıktım. Ben sudan çıkarken üstümdeki sular göle karıştı ve tekrar kurudum. Nico'nun yanına ağacın dibine oturdum ve sigara içmeye başladım.-çok içmiyorum.arada bir. Zaten kampta yasak. Size alkolü ve sigarayı seven eğlence manyağı ve aynı zamanda hırslı,duygusuz,duygulu ve dost canlısı, sevimli bir kız olduğumu söylemişmiydim. Bu cümleyi ben mi kurdum.- Bu sefer o serseri kız tipimi aldım. Nico tek kaşını kaldırıp bana baktı."kampta bunların yasak olduğunu biliyorsun değil mi?"dedi.
"Evet, zaten çok içmiyorum. Kheiron sağolsun. "Dedim alayla ve göz devirdim. Söyleyeyim, benim serseri tipim daha çok sarhoş kız tipini andırır. "Çok farklı birisin. Hiç göründüğün gibi değilsin"diyince alayla güldüm." Oradan Afrodit kızı gibi mi duruyorum?"dedim ve iyice gülmeye başladım. "Çok fazla gülüyorsun."dedi şikayet edercesine.
"İkimizin yerine gülüyorum."
"Ama halen gıcıksın Deniz Kızı."
"Sende öyle Hayalet Kral."
"Kocaman dünyada neden kuzenim sen oluyorsun daha akıllı birisi olamaz mıydın sanki? Athena'ya yalvarırsan belki seni kutsar."dedi alayla.
"Duygularımızın karşılıklı olduğuna sevindim."dedim pis bir sırıtışla ve sigara dumanımı üstüne üfledim(multimedya). Bu onu tahrik etti, eminim. "Ben yatmaya gidiyorum"dedim ve sigaramı ayağımın altında ezerek kulübeme doğru yürüdüm.
Nico
"Duygularımızın karşılıklı olduğuna sevindim."dedi ve sırıttı. Sigara dumanını üstüme üflediğinde açıkçası beni çok tahrik etti. Dudakları gözüme o kadar güzel göründü ki. -Kızlarla aramı biliyorsunuz zaten, belki de artık bunun değişmesi gerektir. Belki de beni çekici bulan kızlara biraz ilgi göstermeliyim. Kampta bir sürü kız var.- Sarhoş gibiydi, tavırları bile çok etkileyiciydi. Sigara dumanını üstüme üfledikten sonra "ben yatmaya gidiyorum."dedi ve kulübelere doğru gitti. Kendime not:Umursama, sadece anı yaşa.
Tamam bu benim için biraz zor olucak ama deniyeceğim. Artık normal bir genç olmanın vakti geldi. Tabi bir melez ne kadar normal olursa.
Emma
Sabah kalktığımda Percy halen uyuyordu. Onu uyandırmak için en saçma ama etkili yöntemi kullandım. Kulağına eğildim ve "ne! Annabeth Percy'yi aldattın mı? Ondan ayrılıyor musun?"diyince Percy ayağa fırladı ve Annabeth'i aradı. "Her seferinde bunu yuttuğuna inanamıyorum."dedim gülerek. Uykulu gözlerle bana baktı."uyku sersemiyken düşünmek zor oluyor canım."dedi. "Sen her zaman sersemsin. Ve birazcık daha uyursan Annabeth senden umudu kesip başka biriyle çıkıcak."diyince ayaklandı ve giyinmek için banyoya girdi. Tabi bu sırada yeri boylamayı da unutmadı. "Ne oldu düştün mü Percy?"dedim alayla. Kalkarken asabice"yok yeri uzun zamandır görmüyordum bir özlem gideriyim dedim."diyince iyice gülmeye başladım.
Annabeth çok iyi biri.Bugün beraber kano gölüne gidecekler. Anladınız siz, aşk böcükleri iş başında ; )) percy banyodan çıkıp "nasılım?"diye sordu."Çok yakışıklısın, her zamanki gibi; hadi artık git."dedim bıkkınlıkla.Gülümseyerek dışarı çıktı. Ben de üstüme siyah dar kot ve siyah salaş askılı giydim. Ayaklarıma da spor ayakkabılarımı geçirerek dışarı çıktım. Kılıcımla mankenlere saldırıyordum. Her yerlerinden pamuk saman artık içlerindeki şey her ne ise dökülüyordu. Kiminin kafası kopmuş kiminin içi yarılmıştı. Buna toplu katliam filan deniliyor galiba.
"Beraber çalışalım mı?"bu sesin sahibini tanıyordum.
"Seni yenmemi özledim galiba Valdez."dedim gülümseyerek.
"Sen kesinlikle Clarisse ile kardeş olmalısın. "Dedi gülerek.
"Clarisse demişken dün onunla görüşemedim, ben gidip bir ona bakıyım."dedim. Arkamdan seslendi."ama kılıç çalışacaktık."dedi. "Sana borcum olsun."dedim gülerek ve Clarisse'i aramaya başladım. Leo ile sonra da kılıç çalışabilirdik. Clarisse'yi bulduğumda birbirimizi görünce sarıldık."neredeydin seni aptal."dedi alayla gülerek. "Asıl sen neredeydin? Dün yemekte yoktun ego manyağı."dedim gülerek." Bu aralar biraz meşgulum de."dedi düşünceli bir şekilde. "Yürüyelim mi?"deyince başıyla onayladı. Sohbet ederken birden "Nico ile fena atışmışsınız.''dedi. "Evet"dedim ve nasıl tanıştığımızı, neler olduğunu anlattım."yani öpüştünüz."dedi heyecanla. "Hayır, o tamamen bir yanıltmacaydı. Dikkatini dağıtmak için. Hem senin içinden bir Afrodit kızı falan mı doğuyor,ne bu heyecan?"dediğimde yüzünü buruşturdu."tanrılar korusun."dedi ve gülmeye başladık.
Clarisse ile ayrıldıktan sonra yapıcak bir şey bulamadığım için kulübeme gittim. Müziği çok severim. Keman da, piyano da çalabilirim. Sesim de güzel. Bazen Apollon çocuğu olduğumu düşünmeden edemiyorum. Kemanımı aldım ve çalmaya başladım.
-Multideki videoile birlikte okuyun.- Düşüncelerim notalara karışırken kendimden geçmiş bir şekilde çalıyordum. Müzik vücudumu ele geçirmişti sanki. Ruhuma işleyen rahatlatıcı müzik yüzünden her an uykuya dalabilirdim. Demedi demeyin.
Bitirdiğimde kemanımı yatağın üstüne koydum. Aklıma yapıcak bir şey gelmiyordu. Belki dışarıda dolaşırım diye kapıyı açtığımda ödüm koptu. Gözlerimi kısarak"Ne yapıyorsunuz?"dedim kapının önünde duran bir grup meleze. Çoğunluğu Apollon melezleriydi. Sonra Nico'nun bize çok uzak olmayan bir yerde önümdeki melezlere baktığını gördüm. "Keman sesi duyunca dinlemek istedik. Sonuçta Apollon çocuklarıyız. Çok güzel çalıyorsun."dedi sarışın bir kız. Sanırım onun adı Marry'ydi. "kheiron sen görevdeyken bir kutlama yapacağını söylemişti. Orada çalmanı çok isteriz."diyerek gülümsedi sarışın bir genç. Gülümsedim "teklifiniz için sağol, belki bir ara çalarım ama söz veremem."dedim ve umursamazca etrafta dolanmaya başladım. Herkes mutluydu. Ta ki...
Evet aklıma yazıcak pek bir şeyler gelmiyor. Ama ilham gelmiyor diye 1 ay ortadan kaybolan yazarları sevmediğim için fikir bulmaya çalışıyorum. Piyano ve keman sesini çok sevdiğim için onun da çaldığını söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Born To Be Monster #Nico Di Angelo (ASKIDA)
Fanfiction(Ortaokuldan kalma bir kitap devam etmeyeceğim ama silmeyeceğim de) Bir insanı özel yapan şey tam olarak nedir? Veya onu yalnız biri yapan şey hiç dostunun olmaması mıdır sadece? Veya Cupid acımasız mıdır sizce? Gumiho uyanıyor ve karmaşa rüzgarı t...