Rümeysa, yaptığı kahveler ile bahçeye çıkacağı sıra Furkan'ın sesini duydu.
Ben bir göçmen kızı gördüm Tuna boyunda
Elinde bir besli kuzu hem kucağında
Elinde bir besli kuzu hem kucağındaGülümsediğinde aklı anılara gitmişti bile.
🍃🍃🍃
Ben bir göçmen kızı gördüm Tuna boyunda
Elinde bir besli kuzu hem kucağında
Elinde bir besli kuzu hem kucağındaRümeysa'nın evinin önündeki bankta türküyü söyleyen Furkan, gözlerini kapatmıştı.
Rümeysa, ise perdenin arkasından bakıyordu kendisine arkası dönük oturan adama.
Doğru söyle göçmen kızı annen var mıdır?
Ne annen var ne babam var kalmışım öksüz
Ne annen var ne babam var kalmışım öksüzGözlerini kapattığında Furkan devam etmişti.
Belki hayal olarak kalacaktı, belki gerçekleşecekti, bilemezdi. Ama yine de sonra içinden Rabbine gerçekleşmesi için dualar edecek olduğunu bilerek söyledi sıradaki sözleri.
Sen bir öksüz ben bir garip alayım seni
Alayımda kollarımda sarayım seni
Alayımda kollarımda sarayım seniNe çok isterdi sevdiğini kolları arasına almayı.
Ne çok isterdi bilmediği ama meftunu olacağını bildiği kokusunu içine çekmeyi.
Emindi ki sevdiğinden gelen her şey ona çok güzel gelirdi.
İyi de olsa.
Kötü de olsa.
Sarılsa içinde güller açar.
İtse, dokunduğu yerde belki dikenler biter yine de gelecek olan güllerin habercisini taşırdı.
Her şeye eyvallah derdi Furkan. Her şeye başım gözüm üstüne.
Rümeysa ise hazırlıyordu kalbini aslında.
İlk defa yaşıyordu böyle bir şeyi.
İlk defa kalbi 'ben buradayım' dercesine atıyordu bu kadar hızlı.
Bakışlarının birleştiği zamanlar bir saniyeden öteye geçmezdi genel olarak. Ama nasıl oluyorsa başını önüne eğse de karşısında oluşu kalbini hızlı hızlı attırıyordu.
🍃🍃🍃
"Alayım da kollarımda sarayım seni."
Söylediği ile kollarını sarmıştı sevdiğine.
"Göçmen Kızım."
Eşarbının üstünden başına minik bir öpücük bıraktığında Rümeysa'nın da yüzünde Furkan'da olduğu gibi büyük ve huzurlu bir gülümseme vardı.
"Sesin çok güzel. Çok güzel söylüyorsun."
"Bir sana."
Rümeysa gülümserken gözlerini kapatmıştı.
Rümeysa'nın durulduğu limandı Furkan.
Furkan'ın ise dinlendiği liman. Durduğu ve ömür boyu da kendini bağladığı tek liman.
İçeriden koşarak gelen küçük Diyar annesi babasının önüne geçtiğinde ellerini beline koydu.
"Baba. Bana niye böyle sarılmıyorsun?"
Furkan gülerek kızına baktı.
"Sana da sarılırım fıstığım. Gel."
Eşine sardığı kollarından birini açıp kızını çağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişne | Texting
SpiritualGülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız vardı, nasıl sipariş verebilirim? Vişne Şal: Ne? Gülşah: Şalı diyorum nasıl sipariş edebilirim? Vişne Şal: Ne şalı ne diyorsun sen? Gülşah:...