Evliliğimizin ilk kavgasını ediyorduk. Ve Onur'un gerçekten çok inat olduğunu görmüştüm. Ama benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu tabi.
"Onur beni delirtme. Ben de yapacağım."
"Vişne git içeri otur ben yapacağım."
"Bak. Birlikte yapalım. O zaman ikimizin de dediği olmamış olur."
"Mantıklı."
Ben kekini hazırlamak için malzemeleri çıkarırken Onur da pastanın kremasına başlamıştı.
Yarım saate elimizdekiler bitince hepsini buluşturma noktasına gelmiştik.
Tezgahın altındaki dolabı açıp ihtiyacım olan kaseyi aldığımda doğrulurken dirseğim Onur'un karnına değmişti. Refleksle geri çekildiğinde güldüm.
Demek tiki vardı.
O işine dönerken ben işaret parmağımı karnına değdirmiştim. Yine refleksle geri çekildiğinde gülmeye başladım.
"Vişne yaramazlık yapma."
"Senin tikin mi var?"
"Birden yapınca boşluğuma geldi o yüzden oldu."
"Ya ne demezsin."
Bir daha parmağımı karnına değdirdiğimde bu sefer yönünü bana dönmüştü.
Yutkunduğumda geri geri kaçıyordum. Onur da üstüme doğru yürümeye devam ediyordu.
"Kaçma Vişne. Eninde sonunda yakalayacağımı ikimiz de biliyoruz."
"Yoo kim demiş?"
"Ben dedim."
Arkamı dönüp koşmaya başladığımda uzun koridorun sonuna doğru gittim. Etrafıma baktığımda üç seçeneğim vardı. Yatak odası, banyo ve çatı katı.
Çatı katına çıktığımda Onur hâlâ pes etmemişti.
Yukarı tırmandığımda geniş odanın içinde bir o tarafa bir bu tarafa kaçıyordum sanki Onur peşimden koşmayacakmış gibi.
"Vişne. Kapana kısıldın."
"Hiç de bile. Hâlâ yakalamış değilsin vişne suyu."
"Ama yakalayacağım."
Başımı alayla salladığımda Onur kaşlarını kaldırarak bana doğru geliyordu.
"Onur gelme."
"Onu önceden düşünecektiniz Vişne Hanım."
"Ama."
"Aması yok. Ben intikamımı alacağım."
"Kaçarım yine yakalayamazsın."
"Vişne seni yakaladım. Şuan kaçacak yerin yok."
Etrafıma baktığımda doğruladım. Gerçekten de kaçamazdım.
Onur biraz daha ilerleyip iyice yaklaştığında ben biraz daha geri gitmiştim. Ve dört duvar arasında olabilecek en normal şey olmuştu. Sırtım duvar ile buluşmuştu. Kendimi kendim de kapana kıstırınca artık kaderime razı gelmem gerekiyordu.
Gıdıklayacaksa gıdıklasındı.
Gözlerimi sıkı sıkı kapattığımda Onur artık tam önümdeydi. Kollarını iki yanımdan duvara sabitlediğinde biraz üzerime eğilmişti. Az sonra o dayalı kollar çekildi.
Karnımda bir baskı hissederim sanmıştım ama yanılmıştım. Onur yine naifliğini konuşturmuştu. Ellerini yanaklarıma koyduğunda alnımda hissettiğim sıcak dudaklar ile gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişne | Texting
EspiritualGülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız vardı, nasıl sipariş verebilirim? Vişne Şal: Ne? Gülşah: Şalı diyorum nasıl sipariş edebilirim? Vişne Şal: Ne şalı ne diyorsun sen? Gülşah:...