Yazar anlatımı
Onur o kadar mutluydu ki, içindeki hissi anlatacak kelimeyi bulamıyordu.
İçindeki kuşlar konduğu dallardan uçmuş her bir noktasında kanat çırpmaya başlamıştı.
Osman Amca'ya gitmeye karar vermişti. Akşam Vişneyi onun istemesini rica edecekti. Bu yüzden evden çıktı kitabevine gitmek için.
Yüzünde silinmeyen bir gülümseme vardı bugün. Ne de olsa Vişnesine kavuşma yoluna girmişti artık.
Kapıdan içeriye hızlı adımlar ile girdi ve Osman Amcasına selam verdi.
"Amcam senden bir şey isteyebilirmiyim?"
"Tabi oğlum buyur."
"Akşam müsaitsen bir kız isteme mevzusu var, büyüğüm olarak da sen varsın. Gelebilir misin?"
"Ooo hayırlı olsun oğlum. Gelirim gelirim."
"Çok sağol amcam."
"Ne demek evladım. Ama bugün çalışmayacaksın. İzinlisin. Git hazırlıklarını yap."
Dışarıya çıktığında aklında olan işini halletmek üzere ringe gitti. Bu işi bugün bitirecekti. Eskisi gibi tek kişi bir hayat yaşamayacaktı. Bu yüzden de bu dövüş işini artık noktalaması gerekiyordu.
İçeriye girdiğinde Erdem'in odasına ilerledi.
"Hoşgeldin. Ne zamandır gelmiyordun. Bu akşam bir dövüş var. Altın Yumruk geliyor."
"Umrumda değil artık Erdem. Biliyorsun ben para kazanmak için dövüşmüyorum. Bu işi de artık yapmak istemiyorum. Bitirmek için geldim."
"Nasıl? Ringin en iyi dövüşçülerindensin. Bir anda çekip gidecek misin?"
"İstemiyorum diyorum Erdem. Bitirdim buradaki işimi. Bir daha ne dövüş için siz arayın ne de ben buraya geleyim. Bundan sonra benim devrim kapandı."
Odadan çıktığında karşısına üç adam dikildi.
İzbandut gibi üç adamdan biri saldırdı Onur'a. Hemen savunma pozisyonu aldığında yumruklarını da kullanmaya başlamıştı.
Birisini hallettiğinde sıra diğer ikisindeydi. Yüzüne çalıştığı adam karnına bir yumruk geçirdiğinde kısa bir süre afallasa da tekrar doğruldu.
Karşısındaki adamın gözünün üstüne sert bir yumruk attığında diğer taraftaki adam da harekete geçti. Ayağını kaldırıp adamın karnına tekme attığında onu da kısa bir süreliğine de olsa etkisiz hale getirmişti. Önündeki adam da geriye sendelediğinde etrafına baktı. Başka kimse yoktu. Bu üç adam ve Onur vardı sadece koskoca ring'te.
Yerdeki adamlara baktı, o sıra arkasından biri tuttu. Düşen adamlardan biri ayağa kalktığı gibi yumruklarını savurmaya başladı Onur'a. Ne kadar sert bir şekilde kendisini silkelese de güçlüydü kendisini tutan kişi.
"Ulan adamsanız tek tek gelin de öyle bitireyim işinizi!"
"Buralardan gitmenin de bir cezası vardır Onur Bey. Hesabı kapatalım."
Yüzüne değil gövdesine çalışmışlardı. Yere düştüğünde her ne kadar bedenini korumaya çalışsa da tekmelerden kaçamadı Onur. Elleri ile bir yandan yüzünü korurken bacaklarını kendine çekip vücudunu korumaya çalıştı.
Acı gövdesini ele geçirmişti.
Yeteri kadar dövdüklerini düşünen adamlar dışarıya çıktığında Onur hâlâ yerdeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişne | Texting
EspiritualGülşah: Hayırlı Günler. Gülşah: Ben Medine ipeği gri şalınızı almak istiyordum ve sitede sizin numaranız vardı, nasıl sipariş verebilirim? Vişne Şal: Ne? Gülşah: Şalı diyorum nasıl sipariş edebilirim? Vişne Şal: Ne şalı ne diyorsun sen? Gülşah:...