Seni Anlatabilmek, Seni...

4.6K 356 267
                                    

Arkadaşlarr...
Nabersinizz?
Ben çok heyecanlıyım, sizi çok özledim. Çayımı koyup yorumlarınızı okumanın hayalini kuruyorum.
Ve.. Gökyüzüne bir yıldız koyalım!

~15.Bölüm~

Sadece ikimizin uyandığı saatlerde duruyor zaman...
Çünkü sadece sen tutuklarsın beni / Apansız uyanış gibi..

Elimdeki buz çantasını kapıdan sürükleyerek çıkarıyorum.
İçinde tatlıların, pastaların olduğu çanta o kadar ağır ki, bu eylemi yaparken bir yandan da bu işten kazandığımız parayla fıtık ameliyatımın ne kadarını ödeyebilceğimizi düşünüyorum.

Kafeye siparişleri teslim etmek için şanslı kişi ben seçildim.

Neyse ki Güleser teyze bize kahveye geldiğinde ,Kaan'ın da o tarafa geçeceğini ve beni de bırakabileceğini söyledi.

Bu yüzden bu eziyete sadece apartman merdivenleri boyunca katlanacak olmanın haklı sevincini yaşıyorum.

Buz çantasının sapına iyice asılıp her 3 basamakta dinlenerek, ve garip sesler çıkararak aşağı kata inmeyi başarıyorum sonunda.

Buna eş zamanlı olarak daire kapısı açılınca bir bedenle çarpışıp, üzerimdeki ağırlığın izin verdiği kadar sendelerken tanıdık eller tarafından himaye altına alınıyorum.

Kalbim bu temasla çarparken dün gecenin hatıraları kalbimi daha çok zorluyor.

Ali, beni baştan aşağı hızlıca taradıktan sonra iyi olduğuma kanaat getirmiş olacak ki tekrar gözlerime dönüyor.

"Bugün moto kurye sensin demek."

Kolunu uzatıp omzumdan çantayı alıp, kendi omzuna geçiriyor tek hamlede.

Omzuna rahatça asıp, ellerini cebine atmasına sinirleniyorum.

Nasıl benim taşırken öldüğüm şey, bu çocukta plastik top etkisi yaratabilir Sayın Seyirciler?

"Evet, benim."

"Bekle, Babamdan anahtarı alıp geleyim iki dakika, bırakayım seni."

"Bir hafıza problemin olduğunu düşünüyorum."

"Hafızam gayet iyi, ama seni bu ağırlıkla gönderecek değilim."

"Ali, bir süre beraber gözükmememiz senin yararına olur. Babam söz verdirdi, seninle görürse tekrar olay çıkar. Ve ben olay istemiyorum."

"Bahar, bu böyle süremez farkındasın değil mi?"

"Farkındayım ama biraz böyle idare etmek zorundayız. Babamı tanımıyor musun? Öfkesi birden parlar ama çok uzun sürmez."

"Tamam. Yine de seni bırakacağım. Parkın orda beklerim gelirsin. Dönüşe de yine orada bırakırım baban anlamaz."

"Ali... Babam yukarıda. Ayrıca burası bir mahalle herkes her şeyi görüp, konuşuyor. Babamın tesadüf eseri kulağına giderse bana olan güveni sarsılır. Söz verdirdi diyorum. Hem ben otobüsle gitmeyeceğim merak etme."

"Nasıl gideceksin?"

"Arabayla."

"Baban nasıl girecek kamyonla o sokaklara?"

"Babam değil."

"Kim?"

"Kaan bırakacak, o taraf-"

"Ne alaka ya?! Kaan ne alaka şimdi?!"

Ali'nin yükselen sesiyle öne atılıp ağzını kapatıyorum.

BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin