BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZ

Hiçbir Yüz Güzel Değil..

senin yüzünden.

Merhaba, herkese çok geçmiş olsun. Kayıplarımıza Allah'tan rahmet, kalanlara sabırlar diliyorum. Şehirlerimizi tekrar imar etmek için Allah hepimize güç, kuvvet ve azim versin. Bölümü her şey olmadan önce yazmıştım en son tamamlayıp attım umarım bir nebze de olsa moral olur. Eğer attığım için kırdıklarım varsa da hepsinden şimdiden özür diliyorum.

-35. Bölüm-

(yorumlarınızı bekliyorum canolarr)

Ali'nin üzerime gelen bedeni ile elim ayağım birbirine karışırken belgesinin yüzüme değmesi de işimi hiç kolaylaştırmıyordu

Ali bana yaklaştı.
Yaklaştı

Yaklaştı.

Ve arkamdaki rafta duran bardağı aldı.

Ne?

Bozuntuya vermemek için bükülen bedenimi düzeltip filme bakmaya çalıştım.

Vay namussuz!

Ne gerilim yapıyorsun o zaman?

Filme odaklanmaya çalışsam da kafam hala Ali'nin yaptığı aptallıktaydı.

Filmde git gide çekilmez bir hal alıyordu bu yüzden.

1 saatin sonunda film bitince etraftakileri toplamaya başladım.

Elimdeki meyve suyunu taşırken Ali karşıma çıktı.

Ben de mükemmel reflekslerim sayesinde Ali'nin üzerine meyve suyunu boca ettim.

"Çok özür dilerim... Birden karşıma çıkınca sen..."

"Önemli değil güzelim," deyip alnıma dudaklarını bastırdı Ali.

Şu an sırası mı sence?

Sonra üzerindeki tişörtü çıkardı.

Yok deve!

Ali'nin vücuduna baktığım anlaşılmasın diye mutfağa dönüp işte devam etmeye çalıştım.

Ama hala bulaşıkları makinaya yerleştirirken bir yanda da Ali'yi kesiyordum.

Çok lazımmıs gibi çalan telefonunu açmış konuşuyordu.

Spora mı başladı bu çocuk?

Offf! Kaslar falan...

Elimle yüzüme yelpaze yapıp kendime gelmeye çalıştım.

Yanıma gelip kafamın üstündeki dolaptan bardak aldı.

Hipnoz olmuş gibi hareketlerini izliyordum.

"Ne alakası var onunla?" kimle konuştuğunu bilmiyordum ama umrumda da değildi.

Bardağı aldıktan sonra ayrılmadan elini belime atıp arkadan beni kendine çekti.

Kafasını omzumdan çıkarırken bir yandan da konuşuyordu.

"Evet, dinliyorum."

Söylediğinin aksine saçlarımı elleriyle itip boynumda yer açtı ve öptü.

Dudaklarını çekmeden kaldı bir süre orada.

Sonra kendini geri çekip buzdolabına gitti

Buzdolabını açıp soda çıkardı.

Bardağa döktükten sonra bir yudum alıp bana gülümsedi.

Elimdeki bardağın düşmesi de eş zamanlı oldu bu arada.