BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZ

Acelem Yok Severim Seni...

Selamün aleyküm! Uzun yoldan konum bildiriyorum. Satır arası yorumlarınıza çok ihtiyacım var. Yorum sayısı o kadar azaldı ki.. :(
Memleketimiz yanıyor, çok üzgünüm. Bölümü atıp atmamak konusunda kararsız kaldım. Yazdığım için gönderiyorum.
Ülkemizin tek bir karışını yakanlar, aynı ateşte sınansınlar. Kahrolsun Pkk ve destekçileri!

-24. Bölüm-

Sevgilim sabahın erkenini seviyor,
ben geceyi ve esmerliğini onun,
o dorukları seviyor, korkuyor bundan
Ben rüzgârla buluşan tepeyi, tuhaflığı,
ona bir yeşil gülümsüyor,
ben, hayatı delice sevdiysem nasıl,
diyorum, seni de öyle.

Ertesi sabah gülümseyerek kalkıyorum.
İnsan gülümseyerek uyanabiliyormuş bugün öğrendim.

Odada benden başka kimse olmadığını görünce kalkıp banyoya doğru yürüyorum.

Bugün Güneş çok mu güzel ne?
Arkadan çalan müziği duyuyor musunuz?

Banyonun kapısında gelince kapıyı tıkatıp bekliyorum.

Beynim yeni yeni uyanırken aklıma dün geceki görüntüler geliyor. Aptal aptal gülümserken kapı açılıyor.

Kafası yerde uyukulu halde yürüyen Ali ile çarpışıyoruz.

Ben geriye doğru sendelerken beni tutuyor.

"Ayy! Düşüyordum!" diyorum Ali'ye.

"Ne yaypıyrsun burada?" diyor gülümserken.

"Hiç... Sıra bekliyordum."
Yüzümdeki aptal sırıtışa engel olamıyorum.

"Beklediğini bilseydim, bekletmezdim."

Ali'nin saçlarından damlayan sular koluna düşüyor.

"Günaydın," diyorum heyecanla.
Sonra sesimdeki neşeden utanıyorum.

"Günaydı gerçekten," diyor Ali bana yaklaşırken.

Eliyle kolumda yaptığı hareketler dikkatimi dağıtıyor.

Omuzlarına düşen havlusuyla saçını kurulamamak için kendini zor tutuyorum.

Banyonun önünde birbirimize bakıp sırıtıyoruz.

Elini kolumdan elime doğru kaydırıp konuşuyor Ali.

"Bugün çok güzelsin. Gerçi dün de güzeldin, yarın da güzel olursun mutlaka."

"Sen de çok yakışıklısın," diyorum.

Ali cümlemle küçük bir kahkaha atıyor.

"Eğilsene," diyorum elimle aşağı inmesini işaret ederken.

Dediğimi yapıp eğiliyor. Ben de ayaklarımın ucuna yükseliyorum biraz.

Omuzlarında ki havluyu saçında gezdiriyorum.

Ali hareket etmeden duruyor.
Havluyu başına iyice sarıp saçlarını kuruluyorum iyice.

Sonra Ali eğdiği başını kaldırınca yüz yüze geliyoruz bir anda.

Ellerimdeki havlu ile duraksarken ona bakıyorum ben de.

Gözlerime öyle güzel bakıyor ki, kalbim intihar etmeye kalkıyor.
Nefesim Ali'ye çarparken iyice panik yapıp geriye gidiyorum.

Havlu benimle gelirken Ali olduğu yerde kalıyor.

Bakışları hala benim üzerindeyken havluyu yüzüne doğru atıyorum.