Her şey eve gelen yanlış bir kargoyla başladı...
Ben kim miyim?
Ben, Peri Ahsen Bennur.
Bu hikâyenin Tomu mu yoksa Jerrysi mi olduğumu örenmek istiyorsanız, mutlaka okuyun!
Şşt🤫 burda olanlar aramızda!
Bütün hakları: Peri'nin magazin dergilerind...
"Hele hele minnoş minnoş, hele minnoş minnoş minnoş. Hele hele minnoş minnoş minnoş..." arka fonda çalmaya devam eden garip türküyle halay çeken insanlara bakıyordum. Ah tabi sizin son gelişmelerden haberiniz yok değil mi? Salak kafam!
Bundan 2 ay önce eve özel araçlarla, - araçlar kısmının altını çizmek istiyorum, çünkü birden fazla araçla bizim siteye giriş yapınca büyük ilgi odağı olmuştuk - bırakıldıktan sonra, annemle küçük bir kacma-kovalamaca oyunu oynamış ve kaybetmiştim. Ardından annem başımıza gelenler için ayrı, hastaneden kaçtığım için ayrı kızmıştı ve bana Ankara da yaşayan Osman dayımın oğlu ve benim bizzat öz kuzenim olan Oğulcan'ın düğününe gitme cezası vermişti.
Kabul etmeyecektim ki beni can evimden vurdu. Yani magazin dergilerim! Hepsini çöpe atacağını söyleyince, tırsıp mecburen kabul etmiş bulundum. Iş yerinden bizzat annem gidip kendisi izin alınca da artık son çare olarak mecburen o düğüne gitmek düşmüştü bana.
Bu düğüne gitmenin neden bu kadar büyük bir problem olduğunu ise az sonra şahit olucaklarınızdan sonra anlayacaksınız...
Kuzenim tam kendine yakışır sakarlıkta bir gelin bulmuştu! Umuyordum ki ben bu düğünden kaçana kadar başımıza çok büyük felaketler gelmezdi. Çünkü biliyordum ki, benim kuzenim tam bir felaket tellalıydı ve eşi de kendinden daha beter bir hanım kızceydi. Size kısaca gelin hanımı tanıtmama izin verin lütfen!
Ilk karşılaşmamızda elimi sıkarken, eline koluna hakim olamayıp dayımın eşi olan Hale yengemin Fransadan getirttiği ve gözü gibi baktığı vazoyu kırmıştı! Ardından toplamak için eğildiğindeyse ben şahsen popişiyle dağları devirecek sanmıştım, lakinnn çok şükür ki sadece! Evde dekor amaçlı duran ve yanan meşaleyi devirmiş ve küçük çaplı bir yangın çıkartmıştı! Bense kenarda durmuş büyük bir keyifle, Ebru Gündeş ablamızdan 'Söndürün kalbimi' şarkısını seslendiriyordum.
Merak etmeyin hemen müdahale edildi ama maalesef annemin en sevdiği montu yanmıştı. Kötü kadın kahkahası emojisi ekliyorum şuraya. Annemin içten içe düğüne geldiğimize pişman olduğunu biliyordum ama kanıtlayamazdım ponciklerim. Neyse velhasılı kelâm gel gelelim ki şimdi ki zamana.
Mesela halay çeken insanlar arasında vals yapan teyzemi konuşabiliriz! Garip kıyafetler içerisinde yeterince dikkat çekmiyormuş gibi bir de herkesin deli herhalde bu diyerek baktığı hareketleri vardı. Trisha teyzem bana diğerleri gibi garip gelmese de beni gerçekten şaşırtmayı başarabilen insanlardan biriydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerimi süzdüm hızlıca. Teyzem kadar olmasa da, bende gayet şıktım bence! Iki baçağında yırtmaçı bulunan bir tulum giymiştim.Kolumdan çekiştirmeye başlayan gelinle ne yapacağımı şaşırdım. Ne ara yanıma geldiğini fark etmemiştim bile...sanırım insanları inçelemeye çok dalmıştım!
