27. Bölüm: Kim kaçırdı bizi?

953 214 118
                                    


Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim. 💜🧚‍♀️💙

"Rahatım ben böyle ya! RAHATIM DIYORUM! RAHAT!" diye bağırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Rahatım ben böyle ya! RAHATIM DIYORUM! RAHAT!" diye bağırdım. Ellerim bağlı bir şekilde dikildiğim deponun içinde oturacak bir şey olmamasından dert yanıyordum dışardakilere. Tabi gelin görün ki kimsenin umrunda değildi benim popomun rahatı!

Ne kadar daha burda böyle dikilebileceğimi biraz düşündükten sonra, en iyisinin yere oturmak olduğuna karar vermiştim. Belli ki uzun süre burdaydım. Hiç gerek yoktu artistlik yapmaya. Yer çok temiz olmasa da geçen sefer girdiğimiz nezarethaneden daha temiz olduğu kesindi.

Gerçi ordan her yer daha temizdi, buna emindim! Tuvalet gibi bir yerdi resmen ponçiklerim! Düşüncelerimle sesli bir şekilde ofladım. Iş çıkışı alışveriş yapmak için şehir turu yapmaya karar vermiştim! Buralara nasıl geldiğimi sormayın hiç...

Sormayın dedim ama anlatacağım tabiki.Çok hoş Louis Vuitton marka bir çanta görüp almak için mağazaya yaklaşmıştım ki aniden dünyam karardı ponçiklerim! Şehrin göbeğinde göz göre göre beni kaçırmışlardı! Bu manyakların yürek mi yediklerini sorgulamıştım ayıldıktan sonra, durum değerlendirmesi yaparak. Malum herkesin gözü önünde adam kaçırmak da büyük cesaret isterdi.

Tabi sonra biraz durup üzerinde düşününce durumu çözmüştüm. Bu adamlar beni her ne için kaçırmışlar ise, çevremdeki birine gönderme yapmak istemişlerdi anlaşılan.

Akıllarınca "Bak bele de adamı alırık haa!" demeye çalışıyorlardı yani.

Kime gönderme yaptıklarını ise hâlâ bulamamıştım. Aklıma birkaç ihtimal geliyordu. Onlardan biri de Annemin Savcı olmasına bağlanıyordu ama emin olamıyordum. Kaçırıldığım araba komple siyah bir minibüstü. Ondan indirilip bir uçağa bindirilmiştim. Sanırım yurt dışında bir yere getirmişlerdi beni. Ne kadar benim pasaportum, vizem yok desem de yememişlerdi!

Birincisi, yalan söylemiştim, vizem de pasaportum da vardı. Tabiiii yanımda olmadıkları için, bence bu yalan sayılmazdı, öyle değil mi?!

Ikincisi, bu adamlar ya lâl'dılar yada türkçe bilmiyorlardı. Beni biliyorsunuz, korktuğum zamanlarda ceneme vuruyordu. Lâkin bu adamlar buna ramen hiç dönüp de bir sus bile dememişlerdi!

Her kim bunların kuyruklarına basmışdıysa, iyi basmıştı anlaşılan. Yurt dışına kadar kaçtığımıza göre büyük bir meselenin ortasındaydım sanırım, ponçiklerim!

****

Yaklaşık yarım saattir depoda oturuyordum. Kendi kendime konuşmaktan kafayı yememe az kalmıştı. Aslında kendi kendime konuşmuyordum. Dışardakilere bir takım şeyler anlatıyordum, lâkin kimse bana cevap vermediği için bu durum kendi kendime konuşuyoruma bağlanıyordu!

KUZU GÖRÜNÜMLÜ KURT - FINALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin