KUZU GÖRÜNÜMLÜ KURT - FINAL

21. Bölüm: Kirli Şakalar

Keykfli okumalar ve bol kahkahalar dilerim. 💙🐣

Aslan'dan:

Tam görev dönüşü titreyen telefonumla çevik bir hareketle açıp kim olduğuna baktım.Normalde pek mesaj almazdım. Bunun sebebi, arkadaşlarım dışında, kimsede telefon numaramın olmamasıydı. Pek insan canlısı olduğum söylenemezdi. Evet insan sevmiyordum. Hele ergen...benden uzak olsunlardı!

Farkındaydım, ne onlar benden hoşlanıyorlardı ne de ben onlardan. Genelde çekinmeden yüzlerine karşı doğruları söylememden kaynaklanıyordu bu durum.

Gönderen: +90 552 *** *** **

Acil yardımına ihtiyacım var!
-Açık konum-
Beni bul! Mümkünse canlı...

-Peri Ahsen Bennur

Ah, bu kız hep başını belaya sokuyordu! Kim bilir bu sefer kime ne yapmıştı! Rehbere girip 'Ayaklı Bela' olarak kayıt ettiğim numarasını. Böyle bir durumun başına geleceğini önceden sezdiğimden dolayı, rehberine kendi numaramı kaydetmiştim daha önceden.

Ilk defa birini isim ve soy isminden başka bir şekilde kaydetmiştim. Bu kızı nedense ismiyle kayıt etmek gelmiyordu içimden. Annesiyle bir konuşma sırasında bana ismini bela koyması gerektiğini ama yanlışlıkla Peri Ahsen koyduklarını söyleyip gülmüştü.

O zaman biraz abartı gelmişti bu kurduğu cümle bana, ama bu kız gerçek bir ayaklı belaydı!

Hafızama kayıt ettiğim numaralardan biri olan, Savaşın numarasını tuşlayıp aradım. Savaş bizim gurubun arka plandan işleri yürüten beyniydi. Ona Perinin numarasını atıp nerde olduğunu bulmasını söyledim.

Bana verdiği bilgiye göre Peri, Karadenizde sahile yakın bir depoda tutuluyordu. Ayrıca onun hemen yakınından bir çok sinyal aldığını ve araştırdığında bunların tekin insanlar olmadıklarını söylemişti.

Önce kapatıp annesini aradım. Perinin Babasının yanında Karadenizde olduğunu teyit ettirdikten sonra, başını belaya soktuğuna emin olmuştum. Babasını aratıp Periden haveri olup olmadığını sordurdum. Tabiki bir şey çaktırmamıştım onlara. Peri, onlara değil de bana haber verdiğine göre bir bildiği vardır diye düşünmüştüm. Nitekim haklı da çıkmıştım.

Savaşı tekrar arayıp en yakın birimi olay yerine göndermelerini istedim. Biz gelene kadar hiçbir şey yapmadan bizim emirlerimize uymaları gerekiyordu. Sadece kızların emniyette olmaları için ve olası bir durumda müdahale olmabilmek için böyle bir şey düşünmüştüm.

****

Bize gönderilen Askeri ekibin başında Akın iti bulunuyordu. Kendisiyle husumetimiz çok eskiye dayanıyordu lakin söz konusu görev olunca ciddiyeti ele alıp geçmişi bir kenara bırakmıştık. Benim üstlerim Periler Askeri bölgede kaldıkları için, beraber çalışmamızı emretmişlerdi.

Kurduğumuz planın üzerinden geçerken içeriye aniden giren Perinin arkadaşlarıyla bütün kafalar onlara döndü. Peri arkadaşlarını da kendine benzetmeyi başarmıştı anlaşılan ki, cesaretli bir şekilde bir ordu adamın, bir ordu 'Ajanın!' arasına dalabiliyorlardı!

"Perinin başı dertte!" diyerek söze girdiler hemen. Peri kızının onlara da mesaj atmış olduğunu varsaymıştım. Ama öyle olsa bize gelmeyeceklerinin de farkındaydım. O yüzden bu yemi yutmadan öylece devam etmelerini bekledim. Akın "Siz nerden biliyorsunuz?" diyerek saçma bir soru sorarak aynı zamanda pot kırmış oldu.

"Ayyy ben dedim sana Nur! Periye bir şey oldu dedim! Bak bir şey olmuş işte!" diyerek ağlamaya başladı Ece. Bu kızı ne zaman görsem ağlıyordu...