Kıskanç.

284 44 188
                                    

Mahallede günlük turumu atıyordum. Sorun çıkmaması adına her zaman birine yaptırırdım arada da ben yapardım.

Radyodan Ferman'ı açıp söylemeye başladım.

"Hayatı tespih yapmışım sallıyormuşum.
Adını duydukça ağlıyormuşum.
Deli diyorlarmış benim halime.
Gelmişine geçmişine sayıyormuşum."

"Akan gözyaşını kurut diyor-" Tam sokaktan dönüyordum ki bizim düşman mahallenin ibneyi gördüm. Bizim mahalleden bir kızı duvara yaslamış öpüyordu. Anlamadığım şekilde onu kıskandım.

Müziğin sesini kısıp arabayı durdurdum. Seri adımlarla çıkıp yanlarına geldim.

"Hop birader ne iş ?" Ensesinden tuttuğum gibi arkaya çektim. Hayriye gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu, ispiyonlamamdan korkuyordu galiba.

"Hayriye hadi kızım eve." Koşar adımlarla sokaktan çıktı.

"Gülüm beni mi kıskandın sen ?"

"La illallah illallah."

"Sabır dileme gülüm."

"Gülüm diyor daha götüne boru soktuğum." Zayn yavşak yavşak sırıtıyordu karşımda, şeytan diyor koy kafayı tam gülüşünden.

"Hadi gülüm bırak evden beklerler." Ensesini tiksinerek bıraktım. Tam yere düşerken bana tutundu.

"Lan-" O da şaşırmış bana bakıyordu daha doğrusu dudaklarıma bakıyordu. Suratını yavaş yavaş yüzüme yaklaştırmaya başlamıştı ki kendimi hızla geri çektim.

"Amina koyduğum siktir git."

"Gülüm niye öyle yapıyorsun ya ne güzel öpüşüyorduk." Sesini alaylı tutmaya çalışsa da hayal kırıklığına uğradığı belliydi.

"Öpüşüyorduk diyor ya." Söylenerek arkamı döndüm. Arabama binip radyonun sesini yükselttim.

Ferman'dan "Tavukları Pişirmişsem" çalmaya başladı.

Sokaktan çıkmadan bana seslenen Zayn'e nah çektim.

*
Neden okuyorsunuz siz bunu amk

Gülüm Ziam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin