Artık herkes biliyordu. (VeyselxAhlas)

42 15 22
                                    

𝟭𝟵𝟴𝟭

Kimin vurulduğunu gördüğümde içimde sonu gelmeyen bir acı hissetmiştim. Benim veda etmem gerekirken, cennetim bana veda ederek cehennemi yaşatacaktı.

"Hastanın yakını misiniz ?" Doktorun sesiyle kendime gelip, çöktüğüm yerden kalkıp yanına gittim.

"Evet, benim." Babamı daha görmemiştim, zaten görmek de istemiyordum.

"Hastayla konuşturabilirim sizi." Benden başka kimse girmek istemezdi çünkü benden başka kimse gelmemişti bile.

"Hemen gidelim doktor bey." Doktor kendisini takıp etmemi söyleyip, beni bir odaya getirdi.

"Sadece beş dakika." Kapının önünden bana sureyi hatırlatıp gitti. Dediği süre nasıl onunla konuşmak için yeterdi ki ?

"Ahlas ben geldim, iyi misin ?" Her yerinde delikler açmış bir şeyler sokmuşlardı.

"Seni özledim, uyan tamam mi ?" Kendimi ağlamamak için tutuyordum ama sonra ne işe yaracağını düşünerek kendimi saldım.

"Kızma, ağlıyorum çünkü gerçekten yoruldum, seninle daha dün kavuştuk ama bugün seni kanlar içinde görüyorum." Makinelerden gelen seslerle daha yaşadığını biliyordum ama hissetmiyordum.

"Ölürsen çok kızarım sana." Hıçkırarak ağlamaya başladım. Elini tutup öptüm.

"Ölme Ahlas, yalvarırım beni bırakma." Parmağımla tenini okşadım, dudağını öptüm. Beş dakikalık süreyi elimden geldiği kadar değerlendirdim.

"Seni seviyorum cennetim."

"Hastayı bırakmanız lazım." Doktor beyin uyarısıyla, ona görüşürüz diyip odadan çıkmaya hazırlanıyordum ki makinelerden gelen o sesle olduğum yerde kaldım.

"Ölüyor işte."

"Lütfen zorluk çıkartmadan çıkın." Hemşireler odaya geliyor çıkmamı söylüyordu. Ben ise cennetime arkamı dönmüş ölmesini bekliyordum.

"Ölüm saati 21:13." Makineden gelen tiz sesle bittiğini anladım.

Hiç kimseye hiç bir şey demeden kendimi hastaneden attım. Hiç bir şey hissetmiyordum, acı dışında. Cennetim beni bırakıp gitmişti.

Bitmişti işte, artık herkes biliyordu.

Gülüm Ziam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin