Hayrı konuşuyor :
Liam abinin yanından ayrılınca düşünerek dolaşmaya başladım. Lütfü ile aramız bozulmuştu ama ikimizde gururlu olduğumuzdan ilk adımı atmıyorduk. Özlemesem hiç yanaşmazdım şu özür dileme fikrine ama gel gör ki hasretimden ölüyordum.
"Ne çektiğime bak amına koyayım." Söylenerek Lütfü'nün evinin oraya çevirdim adımlarımı.
Bir haftadır beni ne zaman görse yolunu değiştiriyordu pezevenk. Halbuki çok bir şey de yapmamıştım. Tek yaptığım şey yanındayken başka bir kıza gözümün kayması. Ne yapsaydım ama ? Kızın kase çok iyiydi, asıl bakmasam ayıp olurdu.
Kapının önüne gelince, durup ne diyeceğimi kafamda tarttım. Daha zili çalmadan kapı açıldı. Lütfü'nün eski sevgilisi karşımda durmuş gülümsüyordu.
"Görüşürüz canım." Sinem el sallayıp uzaklaştı.
Sertçe Lütfü'nün bileğini tutup içeri çektim. Ben kimseye yan gözle bile bakmayayım, beyefendi eve kız atsın. Yok daha neler.
"Ne iş ?" Küçümseyen bakışlarıyla gözlerimin içine baktı.
"Sen ne iş ?"
"Soruları ben soruyorum." Güldü pezevenk.
"Hayırdır komiser misin ?"
"Lan soruma cevap ver ?"
"Ne istiyorsun ?" Halen soruyor mu amına koyayım.
"Eski sevgilin niye burdaydı ?" Yüzüme sen ciddi misin der gibi bakmaya başladı.
"Ciddi misin ?" İçini biliyorum oğlum ben senin.
"Ciddiyim, ne yapıyordu burada ?"
"Hayrı uzatmayı düşünmüyorum bodoslama konuya girecem, iyi dinle. Sinem bizi biliyor, kendisini senin geleceğini bildiğimi için çağırdım, kıskandırmak için işte." Korkulur lan bu çoçuktan.
"Beni niye kıskandırıyorsun, mal misin ?" İfadesi kasıldı.
"Sakın ol tamam, dayak yemek istemiyorum." Yüzünü ciddileştirip olduğu yerde dikleşti.
"Bir şey geliyor, ne geliyor ?"
"Hayrı, biz ne yapıyoruz ?"
"Çalışmadığım yerden geldi hocam." Gülümseyecek gibi oldu ama dudaklarını birbirine bastırıp onu da engelledi.
"Güldürme de cevap ver." Şimdi ne desem barışırız ? Seni seviyorum diye söylesem mi hemen acaba ? Olmaz lan çok anı olur çoçuk kalpten gitmesin ?
"Biz ?"
"Biz."
"Manita olayları işte."
"Ne olucak ama hevesin bitince ?" Bitmeyeceğini söylesem kalpten gitmez herhalde.
"Hevesim bitmez benim."
"Ne biliyorsun, belki bitecek." Sevdiğimi söyleyim ya, ne olabilir ki en fazla ?
"Lütfü, bir şey söyleyecem ama ölmek yok tamam mi ?"
"Söyle." Hadi bismillah.
"Sana aşığım." Gözleri kocaman açıldı. İfadesizce gözlerimin içine bakıyordu, nefes alıyor mu acaba ?
"Bana mi ?" Tepki verdi tamam da bu nasıl tepki kardeşim ?
""Ebene, sen kimsin ki ?"
"Ciddi ol lan iki dakika."
"Oldum."
"Baya yanı ?"
"Sana aşığım."
"Güzel." Dudaklarında filizlenen gülümsemeyle, bende gülümsedim.
"Sen kime aşıksın ?"
"Kime mi ?" Cilveni yerim lan senin.
"Kime ?"
"Sana."
"Lütfü ben azdım hadi odaya geçelim." Yüzü düştü.
"Ne oldu lan ? Niye yüzün düştü ?"
"Hayrı, başka kızlara bakacak misin ?"
"Tövbe haşa." Öncekinden daha büyük gülümsedi.
"Geçiyor muyuz ?" Elini alıp tuttum.
"Geçelim de, bana bir kere daha şeyi desene."
"Neyi diyim ?"
"Sevdiğini." Gamzelerimi belli eden gülümsememle cevap verdim.
"Seni çok seviyorum."
"Bende seni çok seviyorum." Odaya geçip anlatamayacağım şeyler yaptık.