O gece Sakura'nın biraz gözyaşı dökmüş olduğu gerçekti. Çünkü o an Sasuke ile o yatakta olmak ne kadar güzel olurdu diye düşünmüştü. Ama Sasuke ne istediğini bilmiyordu ve bu yeterince iyi değildi. Üzüntüsüne rağmen derin bir şekilde uyudu ve ertesi sabah durumdan pek de hoşnut olmasa da daha güçlü ve daha kontrollü hissederek uyandı.
Sabah ilk iş olarak Naruko'yu bulmak için Tenten'e gitti. Fazla bakınmasına gerek kalmadı. Arabasını Tenten'in evinin önüne çekti, her yer sessizdi, kimsecikler yoktu fakat Menma'nın balkonunda oturmakta olan Naruko'yu hemen gördü. Menma'nın evi, tepelik Whisper Şelalesi’nin orada bulunan Tenten'in evinin hemen üst kısmında yer alıyordu. Naruko basit bir şort ve bluz giymişti, atkuyruğu topladığı saçlarıyla bile her zamanki gibi göz alıcı duruyordu. Rahat bir koltuğa oturmuş, ayaklarını balkon demirlerine dayamış ve başını geriye atıp gözlerini kapatmış halde güneşin altında içeceğini içiyordu.
Sakura iki ev arasındaki tepeciği aştı. “Naruko,” dedi balkona yaklaşırken.
Naruko gözlerini açıp Sakura'yı gördüğünde haklı olarak biraz şaşırmış ve biraz da endişeli görünmüştü. Ama Sakura bu havayı dağıtmak için bir saniye bile daha beklemedi.
“Senden özür dilemek istiyorum,” dedi. “Dün için. Bana ne oldu bilmiyorum ama haddimi aştığımı biliyorum ve özür dilerim.”
“Vay,” dedi Naruko, balkon demirlerindeki ayaklarını indirdi, oturuşunu düzeltti. “Bu büyük bir şey, Sakura. Takdir ediyorum. Ama olay geçip gitti ve düşündüğümde bunun nasıl olmuş olduğunu anlayabiliyorum.”
Sakura gözlerini kırpıştırdı, şaşkındı. “Anlayabiliyor musun?”
“Tabii ki,” dedi Naruko omuzlarını silkerek. “Sanki Sasuke için kavga ediyor gibiydik ve senin sırandı, hepsi bu. Onunla benimle olduğundan daha uzun bir geçmişe sahip olduğunu da biliyorum, yani şimdiye dek çoktan geri çekilmeliydim.”
“Şey,” dedi Sakura, bu seviyede bir dürüstlük bulmayı ummamıştı. “Ne olursa olsun, ben artık o sırada değilim. Dün akşam birinin sevgisi için bu kadar çabalamak zorunda olmamam gerektiğini fark ettim. Kendisi bunu bana vermeye istekli değilse, muhtemelen sahip olmaya değmeyecek kadar değersizdir.”
Naruko'nun attığı kahkahaya hazırlıksız yakalandı. Sonra Naruko açıkladı. “Komik. Ben de burada otururken aynı sonuca varmıştım. Ve anladım ki yanlış sebepler yüzünden Sasuke'nin peşinde olabilirim. Şu an baş etmek zorunda olduğum her şeyden güzel bir kaçış noktasıydı ve ben de gerçekten güzel bir kaçış noktası aramıştım ama o bunımla ilgilenmiyorsa belki de bu, Tanrının bana ilgimi dağıtan şeyleri bırakıp uğraşmam gereken şeylerle uğraşmamı söylemesi için bir yoldur, diye düşündüm.”Sakura, Naruko'nun içgörüsünün derinliği karşısında şaşırarak başını yana eğdi. Görünen oydu ki bir şeyleri açıklığa kavuşturmuş olan tek kişi kendisi değildi. Çok farklı şekillerde dahi olsa, Naruko'nun da kendisi kadar incinmiş hissedip hissetmediğini merak etti.
“Seni bir rakip gibi gördüğüm için pişmanım, Naruko. Farklı şartlar altında olsaydık, arkadaş olabilirdik gibi hissediyorum.”
Naruko hafifçe gülümsedi ve “Belki de bunun için çok geç değildir,” dedi.
Sakura, Naruko'nun özrü karşısında bu kadar kabul edici olacağını tahmin etmemişti ama yine de, “Haklısın, belki de değildir,” diye cevap verdi.
***
Sonraki gün dört temmuz cumartesiydi ve Sakura normalde kız arkadaşlarıyla buluşup her yıl yapılan piknik ve havai fişek gösterisi için Ed ve Betty Fisher’ın çiftliğine giderdi ama bu sene farklıydı. Bu sene arkadaşlarının sorumlu oldukları veya birlikte bir yerlere gittikleri kocaları ya da müstakbel kocaları vardı. Bu yüzden Sakura annesini aradı ve bu seneki havai fişek gösterisine birlikte gitmek ister mi diye sordu. Aslında son zamanlarda annesini biraz ihmal etmiş olabilirdi ve şimdi bunu telafi etme zamanıydı. Belki piknik onun için her zamanki havasında olmayacaktı ama zaman geçiyor, hayat değişiyordu ve bunun için sızlanmaktansa Sakura olgun bir kadın gibi davranma ve akışına ayak uydurma zamanı olduğunu biliyordu. Sasuke'nin annesi de onlarla birlikte etkinliğe gitmeye karar vermişti, bu yüzden Sakura iki kadını da alıp Ed ve Betty’nin şehrin dışındaki manzaralı yerine götürdü. Sakura oraya gidip annesi ile Sasuke'nin annesini bir ağaç gölgesine yerleştirdikten sonra pek dikkat çekmemeye çalıştı. Hâlâ yaralarını yalıyor, hem içindeki hem de dışarıdaki değişikliklere ayak uydurmaya çalışıyordu. Bugün annesi ve Bayan Mikoto ile takılıyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyordu.