•20•

107 13 6
                                    

Naruko karnavala geldiğinde kendini kötü hissediyordu. İnsanların, onun Konoha'da kalacağı yönünde konuşmalarına aldırış etmiyordu ama böyle zamanlarda neden kaldığına dair bir cevap bulamıyordu ve şu anki de böylesi bir zamandı. Sonra uzaktan Sasuke'yi görmüş ve her şey değişmişti. Sıkılmışlığı bir şeyleri dört gözle beklemeye dönüşmüş ve bu küçük kasabada tamamen aklını yitirmeden bir şeyler gerçekleştirmenin vahşi isteğiyle dolmuştu. Bir anda kendini istese de durduramayacağı kadar agresif ve işi ele alma zorunluluğunda hissetmişti. Bazen böyle olurdu, yetişme tarzı onu böyle yapmıştı. Biraz eğlenmek istiyordu ve bunu -nihayet- Sasuke ile yapabilecekti.

Dönme dolapları yükselmeye başladığı an en cilveli gülümseyişini takınıp yüzünü Sasuke'ye döndü. "Ee, düğünde nereye kayboldun? Düğünden sonra belki takılırız diye düşünmüştüm ve sonra aniden -puf- yok oldun." Yüzü hâlâ ona dönük bir halde yapmacık bir sinirle kollarını bağladı. "Beni terk ettin."

Cevaben Sasuke'nin yüzünde beliren utangaç gülümseme Naruko'yu şaşırttı, Sasuke'nin bir şeye bu şekilde tepki verdiğini daha önce hiç görmemişti. "Ben... Uzun hikâye, ama ben... bir arkadaşlaydım."

Bunun tam olarak ne anlama geldiğini veya Sasuke'nin niye böyle belirsiz davrandığını anlamamıştı ama o anki ruh hali bunu pek de önemsememesini sağladı. Gerçek şuydu ki düğünden sonra nereye gittiği çok önemli değildi, artık geçmişte kalmıştı ve şu an ile daha fazla ilgileniyordu. Şimdi, ilk ve son olarak Sasuke'yi öpmek istiyordu. Bu hamleyi yapması için Sasuke'yi beklemişti ama artık beklemekten de yorulmuştu.

Böylece en ufak tereddüt hissetmeden uzandı, ellerini Sasuke'nin omuzlarına koydu ve dudaklarını Sasuke'ninkilere bastırdı.

Nedenini pek anlamamış olsa da bunun Sasuke'yi şoke ettiğini söyleyebilirdi. Zaten her şeyin bu yönde ilerliyor olduğunu bilmiyor muydu? Konoha'da her şey böyle yavaş mı ilerliyordu?

Zararı yoktu, öpmeyi bırakıp Sasuke'nin gözlerine baktı ve sonra onu yeniden öptü. Avuç içleri yavaşça aşağıya, Sasuke'nin göğsüne kaydı ve Sasuke'nin elleri de onun kollarının üst kısmına. Naruko dudaklarını Sasuke'ninkilerde gezdirerek kendini öpücüğe kaptırdı ya da en azından bunu yapmaya çalıştı. Sasuke'nin kendini kaptırmış olduğundan pek emin değildi ama dudaklarıyla onu cezbedip istediği yere çekmeyi denemeye devam etti.

O anda Sasuke kendini geri çekti.

Naruko neşesi gitmiş bir halde dudağını ısırdı ve tutmakta olduğu nefesi verdi. O an pek de anlayışlı davranamayacağmdan, "Mm, neden durduk?" diye sordu.

"Şey... Aslında ben buraya Sakura ile geldim."

Yok artık. Ne? Dönme dolap insanların inip binmesi için durduğu sırada Naruko ile Sasuke en tepedeydi. Uzaklarında kor gibi parlayan ışıklardan başka, karanlık da etraflarını sarmıştı ve Naruko o an bir şeylerin ne kadar yanlış hissettirdiğini anladı. Naruko ve Sasuke ileri doğru hareket etmeye başladığında bunun romantik, heyecanlı olması gerekiyordu. Tüm bu durumu gerçekten yanlış okumuş olabilir miydi?

"Sakura mı? Bunu bilmiyordum, yani senin ve onun..." Birkaç dakika önce onu yerde gördüğünde yanında Sakura'nın olduğunu hatırlayarak sustu. Ama Sasuke'nin kendisinden bile duyduğu ve gördüğü her şey onların yalnızca arkadaş olduğunu düşündürmüştü Naruko'ya. O yüzden ikisinin beraber olabileceğini hiç aklına getirmemişti. Bu şekilde.

"Değildik," dedi Sasuke en sonunda. "Yeni bir şey. Şimdilik deniyoruz."

Ah! Bunu tam olarak nasıl yorumlaması gerektiğini bilmiyordu ama oldukça yarım yamalak ve belirsiz geliyordu kulağa. Ayrıca kendisini birkaç saniye öncesinden daha az haddini aşmış hissediyordu. Akıl ve görgü, şu an ona geri çekilmesini söylese de bu minik kasabaya geldiğinden beri sinirini bozan birçok şeyle uğraşmak zorunda kalmıştı ve şimdi yalnızca istediği şeyi istiyordu. Bunun yanı sıra erkeklerin onu geri çevirmesine veya ilgilenilmemeye alışkın değildi. Sasuke'nin onu reddetmiş olması, ona fikrini değiştirtip evet dedirtmek zorunda hissettirmişti kendini.

ÇÖPÇATANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin