Yorumlarınızı bekliyorum°
Keyifli okumalar°Kocaman gülümseyip konuşmaya başladı Eylül. Belki romantik bir yemek masasında değillerdi ama çocuğunun babasının kucağında kolları arasındaydı ve sevgiyle birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.
"Toprak, ben hamileyim! dedi heyecanla sesini yükselterek. Toprak'ın ilk tepkisini merak ediyordu."N...ne!" dedi bir anda. "Şaka mı? Gelecekti hamileliğinden bahsetmiyorsun değil mi?"
"Hayır Toprak hamileyim ben. Gerçekten! Anne olacağım. Baba olacaksın."
"Lan!" dedi gözleri parlayarak Toprak. "Lan ben...biz anne olacağız."
Kocaman bir kahkaha attı Eylül. Şaşkın suratına baktı kocasının. "Sen değil, ben anne olacağım."
"Ben." diyerek koca bir kahkaha patlattı Toprak. Başını yukarı çevirip birkaç saniye sonra tekrar Eylül'e baktı. "Baba olacağım o zaman." dedi inanamıyor gibi. Sanki kendi kendine söylemişti bunu.
Eylül gülüşünden birşey eksiltmeden "E yani haliyle..." dedi alayla.
Toprak onun alaylı sesini umursamadı bile. Eylül'ü kendine çekip sımsıkı sarıldı. İçine katmak istercesine şefkatle, sevgiyle sardı sevdiğini. Geri çekildiğinde karısının alnına dudaklarını bastırdı.
"Teşekkür ederim güzelim. Beni dünyanın en mutlu adamı yaptığın için, bana bir aile verdiğin için teşekkür ederim."
Ardından bakışlarını karısının karnına indirip elini de oraya koydu. "Şimdi burada." diyerek orayı okşadı. Bu bir mucizeydi onun için.
"Ne kadarlık? Sağlığı nasıl? Ne zaman öğrendin?""Elhamdülillah sağlığı iyi. Buraya geldiğim gün öğrendim. 9 haftalık." dedi Eylül bir bir.
Toprak'ın bu heyecanlı halleri ona bile ne diyeceğini unutturuyordu. Genç adamın gözleri öyle parlıyordu ki Eylül bu bakışları ancak birkaç kez görebilmişti.
"Elhamdülillah." dedi içtenlikle Toprak. "Döndüğümüzde tekrar kontrol ettirelim."
Eylül başını sallayıp bakışlarını hâlâ karnında gezdiren kocasına baktı.
Toprak ellerini tutup baş parmakları ile yavaşça okşarken konuştu.
"Rabbim hayırlısıyla kucağımıza almayı nasip etsin. Vatana, millete, ümmete hayırlı bir evlat olsun inşAllah."İçtenlikle "Amin." dedi Eylül. Hemen şimdi mutluluktan ağlayabilirdi. Büyük bir duygu karmaşası yaşıyordu. Hormonlar yüzünden miydi tüm bunlar?
Önce ağlayası gelmiş, sonra kahkaha atmıştı. Şimdi tekrar ağlamak istiyordu.Toprak bir süre daha sırıtarak Eylül'e baktı. İnanmakta güçlük çekiyordu. Yıllarca tek başına yaşayıp şehit olacağını düşünen adamdı o. Şimdi şu kömür gözlü kadın onun karısıydı. Bir de bebeklerini taşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR |Tamamlandı|
SpiritualAz önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor...