Gelecekten KesitSon kaşık yemeği de tepsideki tabağına koyduktan sonra masaların yanına doğru ilerledi Eylül. Gözleriyle yemek yiyenlere bakıp Toprak'ın olduğu masada yer bulabilmek umuduyla bakışlarını oraya çevirdi.
Tam da umduğu gibi Toprak'ın yanı boştu. Yanını bilerek boş bırakmıştı buna emindi.
Henüz kimseye evli olduklarını söylemeseler de elbette bunu öğreneceklerdi. Ama Eylül ilk önce arkadaşı Esma'ya söylemek istedi. Gizem'in zaten herşeyden haberi vardı. Diğerlerinin sonra haberi olurdu bir şekilde.
Bunu Toprak'la daha sonra konuşmayı aklına kazıyıp masaya doğru yaklaştı.Toprak'ın karşısında oturan doktorun da yanı boştu.
Kendisi gibi sağlıkçı olan birinin yanına oturmaktansa iki askerin arasına oturmak fazla mı dikkat çeker diye birkaç saniye düşünse de masadaki herkes kendi halinde takıldığı için umursamadı.Hem son günlerde oldukça yılışık davranan o adamın yanına oturmak istemiyordu. Resmen her gördüğünde konuşmaya çalışıyor yada bir bahaneyle dibinde bitiyordu.
Masanın başına gelir gelmez ayağa kalktı Doktor Samet. Yanındaki sandalyeyi çekip eliyle işaret etti.
"Gel Eylül yanıma otur."Hangi ara bu kadar samimi davranmaya başlamıştı bu adam? Eylül'ün ona olan hitabı 'Bey!' den öteye geçmezken hem de.
" Oturamaz!"
Bir anda tüm bakışlar Toprak'a dönmüştü. Sesi şimdilik yüksek olmasa bile sinirini belli ediyordu.
" Neden?" dedi Toprak'ın karşında ayakta dikilen adam. Neyine güvenip diklendiğini henüz kimse anlamamıştı. Ama herkes bu sorunun cevabını merak ediyordu.
'Neden?' oturamaz?" Oturamaz çünkü benim yanıma oturacak."dedi Toprak.
Doktorun aksine ayağa kalkmamış oturduğu yerden konuşuyordu. Sesi fazla yüksek olmasa da çıt bile çıkmayan masada oldukça iyi duyuluyordu. Sakin ama kendine güvenen tavrı karşısındaki kişiyi çıldırtacak cinstendi.Eylül masaya şöyle bir göz gezdirdiğinde herkesin pür dikkat onları dinlediğini gördü. Az önce birbirine karışan çatal kaşık sesleri susmuş yemek yemeyi bile bırakmışlardı.
Masanın ortasında flörtleşen ikili, kendi aralarında günün kritiğini yapan doktorlar ve hatta masanın sonuna yerleşip rahatça Toprak'ı izlemeye çalışan dört kız bile."Emrivaki yaptığınızın farkına mısınız? Hangi sıfatla bunu söyleyebilirsiniz?" dedi Doktor Samet.
Toprak'ın aksine ses tonuna hakim olamıyor sanki sesini yükseltince haklı çıkacakmış gibi davranıyordu.Bakışlar Toprak'a kaydığında kasılan çenesi ve seğiren damarları sinirlendiğini apaçık belli ediyordu. Geriye doğru yaslanıp sandalyeye daha rahat bir şekilde oturdu.
Masadaki çoğu kişi buzdan duvarları olan bu adamın bugün neden böyle konuştuğunu çözmeye çalışıyorken Toprak tekrar lafa girdi.
"Kocası olarak söylüyorum. Senin yanına değil benim yanıma oturacak!"
Lafını bitirir bitirmez Eylül'ün boşta kalan elini tutup yanına doğru çekiştirdi.
Masadan şaşkınlık nidaları yükselirken Eylül hiçbir şey diyemiyordu.
Doktor Samet şuh bir kahkaha attığında tüm bakışlar onda toplandı."Ne saçmalıyorsun sen Allah aşkına? Şakaysa eğer hiç komik değil."
Toprak sabır dilenircesine gözlerini yumdu. Aniden oturduğu sandalyeyi geriye doğru itip ayağa kalktı. Hızlı hareketleri sonucunda sandalye tiz bir ses çıkartıp yeri boylamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR |Tamamlandı|
EspiritualAz önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor...