43. Bölüm "Düğün"

24.9K 1.2K 394
                                    


Oy ve yorumlarınızı bekliyorum•  Kocaaaman bir bölüm oldu•
Keyifli okumalar•

Yazardan

Eylül elindeki poşetle hızlı hızlı çıktı merdivenleri. Ayağına spor ayakkabı giymişti. Topuklu ayakkabı giymeyi pek beceremiyordu. O yüzden kısa topuklu bir ayakkabı almıştı, onu kınada giyecekti. Şimdiden ayaklarını öldürmeye gerek yoktu.

Zili çalıp heyecanla beklemeye başladı. Kapının önünde birsürü kadın ayakkabısı vardı. Şimdi içeriyi düşünemiyordu bile.
Kapıyı Erva'nın daha önce bir kez gördüğü ama konuşmadığı bir kuzeni açtı. "Selamın aleyküm." diye mırıldandı Eylül. Ayakkabılarını çıkarıp heba olmayacağını düşündüğü bir köşeye doğru ittirdi.
"Aleyküm selam." dedi karşısındaki kız sıcak bir gülümseme ile.

İçeriye girdiğinde gözleri etrafı taradı. Telaş içinde ortada gezinen birçok kişi vardı. Erva'nın odasının kapısını yavaşça açtığında bu kalabalığa rağmen Erva'nın tek başına oturduğunu gördü.
"Kardeşim?" dedi içeriye doğru bir adım atıp. "Selamın aleyküm."

"Ve aleyküm selam." dedi Erva hızla ayağa kalkıp. Üzerinde hâlâ günlük kıyafetleri vardı.

Eylül'e sıkı sıkı sarıldıktan sonra geri çekildi. "Heyecanlı mısın?" diye sordu Eylül.

"Evet çok. Elim ayağım titriyor."

Eylül gülerek Erva'nın elini tuttu. Yatağın üzerine doğru götürüp yanına oturttu. "Sakin ol demeyeceğim çok saçma olur. Tavsiyede de bulunamayacağım benim düğünüm olmadı." dedi gülerek. "Ama ben senin yanındayım. Deniz yanında. Bir aksilik çıkmayacak. Ne istersen bize söyle. Herşeyle ilgileneceğiz biz. Sen sadece keyfini çıkar."

Erva tebessüm ederek Eylül'e sarıldı. "İyi ki yanımdasın." dedi aynı zamanda.

Ardından zaman hızlı geçmişti. Evdeki kızlar hazırlanırken Eylül ve Bahar da Erva'ya yardım edip onun eşyalarını hazırlamıştı. Bahar onların fakültedendi. Erva ve Eylül'ün olduğu kadar uzun zamandır arkadaş değillerdi ama bu kısa zamanda sıkı bir bağ kurmuşlardı.
Bahar kızlardan tesettür ve namaz konularında yardımcı olmalarını istemişti. Böyle başlamıştı arkadaşlıkları.

"Sen iyi misin?" dedi Eylül dalıp giden Bahar'ın koluna elini koyup.

"İyiyim. Birşey düşünüyorum sadece."

"Anlatmak ister misin? Canını sıkan neyse birlikte bir yol buluruz inşAllah."

Bahar desteğini hiç eksik etmeyen arkadaşına gülümseyip "Ben biraz düşüneyim. İçinden çıkamazsam sana danışırım olur mu?" dedi sıcak bir şekilde.

Eylül arkadaşına sarılarak "Hep yanındayım." diye fısıldadı kulağına.

Ayrıldıklarında telefonundan Toprak'ın ismine tıklayıp balkona çıktı. "Toprak." dedi telefon açılır açılmaz.
Karşıdan derin bir iç çekiş duydu.
"Güzelim." diye fısıldadı Toprak. "Ne yaptın?"

"Hazırlandık biz. Birazdan kuaföre gidilecek. Deniz'in haberi vardır da seni de arayayım dedim."

"İyi yaptın güzelim. Yoldayız zaten biz. On dakikaya orada oluruz."

"Tamam bekliyorum. Allah'a emanet ol."

Toprak da Allah'a emanet ettiğinde kapattı telefonu. Erva'nın giyeceği elbiseyi ve ayakkabıları eline alıp odadaki yatağın üzerine bıraktı. Kendi giyeceği ayakkabının olduğu poşeti de yanına koydu. Çantasını takıp hepsini eline aldığında salona geçti.
Erva günlük giyinmişti. Kuaförde hazırlanacaktı. Elindeki ayakkabı poşetini Bahar'a verdikten sonra
"Hadi." dedi soluk soluğa. "Gelirler şimdi."

SINIR |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin