Selamın aleyküm kardeşlerim. Hadi siz bölüme ben de matematik ve sistem hastalıkları sınavına çalışmaya 😂😂😂Nikah kıyılalı 8 gün oldu.
İlk iki gün Toprak beni okula getirip götürdü. Sözde amcamlara vakit geçiriyor gibi gözükmek için.Sonra bir akşam gelip hepimizden helallik istedi apar topar.
Yine operasyon vakti dedi giderken.
İşte o günden bugüne 6 gün geçti.Şuan okulun bahçesinde kitap okumak için uygun bir yer arıyorum.
Sanırım okulun arka bahçesine gitmek daha iyi olacak.
Burayı pek kimse bilmez. Sessiz sakin bir yer kitap okumak için ideal.Çantadan kitabımı çıkarıp elime aldım.
Ve arka bahçeye doğru hızlı adımlarla yürüdüm.Uygun bir yer bulup oraya doğru yöneldim.
Arkamda duyduğum ayak sesleri ile başımı çevirip kim olduğuna baktım.Gördüğüm yüz ile adımlarımı hızlandırdım. Ve hatta koşmaya başladım. Hemen buradan gitmem lazımdı.
Ama koluma geçirdiği pençe misali elleri beni engelledi. Tam ağzımı açıp bağıracakken elini ağzıma kapadı. Ve beni sürükleyerek sırtımı hızla duvara çarptı.
Şuan bir eli ile beni tutuyor diğer eli ile ağzımı kapatıyordu.
Bu kim mi?
İğrenç biri. Benle aynı kampüste okuyor Furkan. Üniversitenin başından beri beni rahat bırakmadı. Kaç kere gelip edepsizce tekliflerde bulundu.İstemediğimi haram olduğunu söylesem de bundan anlamadı bu takıntılı herif.
Ve şuan ne kadar istemesem de o pislik elli bileklerimi kızartmış, ve bir diğer eli de attığı tokadın etkisi ile kanayan dudağımın üzerinde.
Gözümden akan yaşlara aldırış etmeden, adeta tıslayarak konuştu kulağıma doğru.
- Kim lan o
- Bırak beni lütfen.
Diye acıyla inleyen bana aldırış etmeden tekrar sordu.- Kim dedim lan sana he kim oo!!!
- Kimden bahsettiğini anlamıyorum ama bunun hesabını ağır ödersin.- Hani o hergün birlikte gelip gittiğin adam. Hergün oynaştığın adam nasıl bilmezsin Allah bilir daha neler yapıyorsunuzdur.
Söyledikleri ile zaten durmak bilmeyen göz yaşlarım daha da arttı.
Konuşacağımı sanıp çektiği elini fırsat bilip yüzüne tükürdüm.
Oh az bile ona.Bunu hiç beklemiyor olsa gerek. Sertçe kaldırdığı elini yine sert bir şekilde suratıma indirdi. Dudağımdan akan kanlar daha da şiddetlendi.
Tam elini tekrar kaldırmıştı ki. Elini birisi tuttu. Onu gördüğümde yüreğime bir ferahlama hissettim.
Toprak ! Kaldırdığı elini hiç acımadan indirerek dövüyodu Furkan'ı.- Sen kimsin lan. He kimsin. Şerefsiz.
Sen kime vuruyon lan.Ben Toprağı tutmak istesem de onun koca cüssesine galip gelemiyordum.
Öylesine gözü kararmış ki beni bile görmüyor. Furkan'ın yüzü kan revan içinde kalınca artık son çare Toprağın karşısına geçip bağırdım. Yeter diye.Furkan bayılmış Toprak ise nefes nefese kalmıştı. Ayağa kalkıp soluklanmaya başladı. Endişe içinde bana bakıyordu.Ben ise elimi yüzüme kapatmış ağlıyordum. Zaten tutamadığım yaşlarım yanaklarıma hücum etmişti.
Toprak kolumdan tutup beni kendine doğru çekti.Ve hızla sarıldı bana. Başımı göğsüne yasladı. Sıkı sıkı tutuyordu beni. Sanki... Sanki gitmemden korkuyormuş gibi. Başımı okşuyordu.
Ben ise açıkta kalan ellerimi hiç düşünmeden doladım beline. Sımsıkı tuttum onun askeri kamuflajından. Sanki güven veriyordu bana.
Hızla atan kalbinin sesini duydum sadece. O sakinleştirdi beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR |Tamamlandı|
EspiritualAz önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor...