Tüm gece uyuyamadım. Sabah ezanına kadar yatakta döndüm durdum.
Aklımdaki sorulara cevap aradım. Bir çare bulmaya çalıştım.
Düşüncelerimi bölen ise sabah ezanının sesi oldu. Yüreğime işleyen o güzel ses ile yataktan doğrulup ev terliklerimi giydim.
Hızla balkonun kapısını açtım. Yengem hep böyle yapar.
Eve huzur ve bereket dolsun ezan okunurken diye. Ben de ondan alışmışım.Ardından örtümü takıp balkona çıktım. Köşedeki sandalyeye oturup aklımdaki sorulara dur dedim.
Ve sadece ezanı dinledim.
Çok güzeldi gerçekten....
Huzurun anlamı...Ezan bitince duamı edip içeri geçtim.
Ve güzelce bir abdest alıp namaza durdum.Duamı ederken bana ve yüreği daralmış tüm kullarına inşirah nasip etmesini istedim Rabbimden.
Ve ümmet için dua ettim ( siz de dua etmeyi unutmayın e mi?)Seccademi toplayıp yatağa geçtim. Bağdaş kurup oturdum. İki elimi başımda birleştirip bir süre öyle bekledim aklımı boşaltıp uyumak istiyordum.
.
.
.
.
.
Çalan alarmın sesiyle uyandığımda okula geç kaldığımı fark ettim. Aslında yetişebilirim ama kahvaltı yapmadan çıkmam gerek bunun için.Gözlerimi devirip yataktan kalktım. Hemen üzerimi giyip yola koyuldum.
Her zamanki ben ve her zamanki acelem 😒
.
.
.
.Okula gelir gelmez kantine geçtim. Telefonumu pardesümün cebinden çıkarıp masaya koydum ve hemen iki poğaça bir çay istedim.
Onlar gelene kadar telefonu açıp Erva'yı aradım.
Ortalıklarda görünmüyor, gelmeyecek olsa bana haber verirdi. Merak içinde telefonun karşısından gelecek sesi bekledim." Alo Erva. Selamın aleyküm."
" Ve aleyküm selam kardeşim"
" Nerdesin bugün. Ben okuldayım ama sen ortalıklarda yoksun"
" Kız bugün ders öğleden sonra ya. Niye erkenden kalktın"
" Yaa 😒yemin et. Kız niye haber vermedin. Tamam neyse teşekkür ederim kardeşim. Hadi derste görüşürüz. Allah'a emanet ol."
" Sende kardeşim. Rabbime emanetsin"
Telefonu henüz yeni kapatmışken içimden bir ses fazla uzatmadan Toprağı arayıp onunla konuşmam gerektiğini söylüyordu.
Bu sefer içimdeki sesi dinleyip Toprağı aramaya başladım.
Telefon kulağımda ne söyleyeceğim diye düşünürken bir yandan da dudağımın kenarını ısırmaya başlamıştım bile.
" A.. alo Toprak selamın aleyküm "
" Ve aleyküm selam Eylül. Bana söyleyecek birşeyin var sanırım."
Dedi. Ve küçük bir gülümseme sesi duyuldu karşı taraftan.
Ben göz devirdiğimi görmediği için mutlu bir şekilde lafa devam ettim.
" Evet Toprak diyeceklerim var. Okula gelebilir misin? Eğer işin yoksa tâbi?"
" Yok yok bugün işim falan yok gelirim ben. Zaten şuan dedemin dükkanındayım. Sen ne zaman müsait olursun?"
" Aslında ben şuan müsaitim. Dersim öğleden sonra. Okulun kapısına gelince ara beni olur mu?"
" Tamam. Ararım. Allah'a emanet"
" Sende Allah'a emanet"Telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. Ve düşüncelerimi toplamaya başladım. Gerçi burada ne düşünürsem düşüneyim Toprağa söylerken bunların hepsini unutacağımı biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIR |Tamamlandı|
EspiritualAz önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor...