👉YENİ BÖLÜM👈
Hava kararmıştı. Kerem gideli bir kaç saat oldu. Giderkende " yarın sabah 8' de şirkette ol geç kalma" demeyi de ihmal etmemişti. Ben bir şey söyleyemeden de gitti. Sinir hastası edecek beni bu adam ya. Konuşmuyor konuşmuyor bir konuştumuda ben daha cevabını veremeden gidiyor. Gelde buna sinir olma. Gıcık işte gıcık.
Karnım acıktı benim ya bir şeyler yesem iyi olacak. Bayılmamın nedenini demedi ama " bir şeyler tıkınsan bayılmazdın " demişti. Demekki açlığında nedeni vardı bayılmamda...Acaba ne yesem.Şimdi çok da üşendim ama ya.
Karnımın sesine kulak vererek mutfağa doğru hızla gittim. Karnım konuşsaydı eğer " bana yemek versene lağğnn" diye cırlardı herhalde. Buzdolabının önüne gelerek kapısını açtım. Dolabın içini süzmeye başladım. O olmaz yok oda olmaz, hayır onunla ne yapacağım ben? o da olmaz. Of yaa. Dudaklarımı büzdüm iyice küçük çocuklara döndüm. Aha ampülüm yandı. Tabi ya makarna. En kolay ve en kısa zamanda o olur... Ketılda sıcak su kaynattım ve tencereye koydum. İçine biraz tuz kattım. Kaşıkla karıştırdım ve çubuk makarnayı içine attım. Yanında başka ne yapsam diye düşünmeyeceğim salata yaptım mı yeter.
Sonunda bitti her şey masayı da hazırladım. "Ah canımm ne güzel de gözüküyorsunuz öyle siz. Ama yani birazdan midemde olacaksınız ne yapalım kader böyleymiş"diyerek kahkaha attım. Canım annem ya keşke yaşasaydın da birlikte yemek yeseydik burada. Tek başıma bu sofrada yemek canımı acıtıyor annem...
Sandalyeye oturacakken dank etti birden. Annem olsaydı burada " ellerini yıkamadan sofraya oturamazsın" derdi. Canım benim çok özledim seni. Yine icimde bir burukluk oluştu. Lavaboya gittim ellerimi yıkadım. Mutfağa geri dönecekken kapı zili çaldı.
Şasırmıştım. Kimdi ki bu saatte? Kapıya doğru ilerledim.
" Kimsin?" diye sordum. Evde teksen kapıyı hemen açmaman gerekir haksızmıyım yani. Bu dünyanın bin bir türlü hali var.
Tekrar zile bastı.
" kimsinn" diyerek korkulu bir şekilde bağırdım.
" Aç" dedi. Bu ses... Ama yuh ya yuhh.
Kapıyı sertçe açtım.Ne var ne oldu bakışımla ona dik dik baktım. Şuna bak hiç takıyor mu beni sinir şey. Hop hop ne oluyor ya girdi içeri öküz.
" Heyy" diye seslendim. Ama hiç tınlamadı beni.
Hafifçe kokladı etrafı ve mutfağa doğru gitti. Masayı görünce gitti oturdu sandalyeye. Hemde benim sandalyeme. Sinirle yeni bir tabak aldım ve masaya koydum. Elindeki poşeti bana uzattı.
" aç ve masaya koy" dedi. Emredersin paşam. Allah'tan sabır diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATARLIM
RandomKorkak bir okadar da cesaretli bir kız. Birde korkusuz bir erkek. Ve tabikide bir zeyker hikayesi. Bazen duygulanacağınız bazende kahkahaya boğulacağınız bir tarzda.