Arkadaşlar açıklamamı veda bölümünde yapacağım.
Bu bölümü okuyan herkese ithaf ediyorum.
Bölümle ilgili yorumlarınızı beklerim.
~Yeni Bölüm~
Yalan söylemedim sonuçta. Ben ona yalvardım mı ki illa beni işe al diye. Hayır yalvarmadım. Yalnız şu anki surat ifadesini görseniz gülmekten yerlere yatardınız. Bir kedi misali tırnaklarımı batırmıştım ona. Oh olsun sana kerem beycik. Öyle kapak olursun işte.
"evet sen yalvarmadın bana. Ben aldım seni işe." Doğruyu bilmende güzel yani.
Yüzüne yine o muzip ifadesini takınarak cümlesine devam etti. "ama ben seni işe almasaydım benim kadar yakışıklı bir patrona asla sahip olamazdın." Oha yani egoya bak.
Gözlerimi pörtletmiş bir şekilde ona bakıyorum. Beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı. Ne ara oldu bu hiç hatırlamıyorum herhalde şoktaydım da anlamadım.
"ve burada yakışıklı bir patronla yalnız kalamazdın." İyice yaklaşmıştı bana. Kalbim yerinden çıkmaya çalışırcasına atmaya başladı. Dudaklarıma aç bir şekilde bakıyordu. Yutkundum. O da gülümsedi halime. Bana yaklaşmaya başladı. Ateş baruta doğru yaklaşıyordu. Ateş ve barut birleşince patlayacaktı ve bu nedenle onu ittim. Duvarla arasında değildim artık. Tamam seviyor olabilirim onu ama beni öpmesine izin verecek de değilim. Benimle oynamasına izin veremem. Veremezdimde.
Ona son bir kez bakıp mutfağa doğru ilerledim. Kahvaltıyı hazırlamam gerek. Şimdi çıksam gitsem bu evden yine sinirle beni buraya getirecek. Hırpalanmak istemiyorum. Keşke karşılaşmasaydık be kerem. Keşke sevmeseydim seni. Keşke kerem keşkem olmasaydın.
Bir dakika ya bu adam bana yaklaştığı gibi ya herkese yaklaşıyorsa? Sapık mısın kerem sen? Anlamıyorum seni.
Elimdeki salatalıkları sinirle doğramaya başladım. Aynı zamanda içimden kereme saydırıyordum. Belimi saran kollarla zıpladım yerimde.
"ne oluyor ya?" iyice sarmalamıştı kerem beni. Başını omzuma koydu.
"sen sapık mısın?" diye açıkça sordum.
Bu dediğime sesli bir şekilde kahkaha attı.
"sence sapık olsam sen temiz kalabilir miydin?" yanaklarıma
Bir eliyle belimi tutuyor, diğer eliyle ise elimdeki bıçağı tutup benim elimdeki salatalığı doğruyordu. Heyecandan titremeye başladım. Kalbimde maratona koşarcasına atmaya başladı.
Kalbim dur atma! Anlayacak onu sevdiğimi atma...
Ama kalbim beni dinlemiyor ve aksini ediyordu.
Yanağını yanağıma sürttü. Yeni çıkan sakalları yüzüme batıyordu. Açıkçası hoşuma gitmişti. Ama bu yakınlık iyi değildi bizim içim. Dediğim gibi ateş ve barut olmaz. Yan yana gelemez. Yakar ortalığı...
"Kalbin çok hızlı atıyor." Dedi boğuk bir sesle.
"Yo ook. " aferim bana. Aferim bana ki kekelediğimden dolayı.
"Nedense kalbin aksini iddia ediyor."
Lafı geçiştirerek " Bıraksana beni. Çık arkamdan." Diyerek ittirdim onu zorla ve uzaklaştım ondan.
Ağzımız susmuş gözlerimiz konuşuyordu.
Kerem derin bir nefes aldı ve " kahvaltıyı hazırla" diyerek mutfaktan hızlı bir şekilde çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATARLIM
RandomKorkak bir okadar da cesaretli bir kız. Birde korkusuz bir erkek. Ve tabikide bir zeyker hikayesi. Bazen duygulanacağınız bazende kahkahaya boğulacağınız bir tarzda.