16.bölüm

1.5K 66 14
                                    

Sizden bir ricam olacak. Kuzenimin yazdığı hikayeye göz atarsanız  sevinirim. Adı "biz" ve yazarı esrYllmz daha yeni olduğundan okunma oranı düşük. Desteğe ihtiyacı var. Göz atarsanız sevinirim.Takip ettigim kisiler arasındada bulabilirsiniz.

 İyi okumalar...

      

     ~Yeni Bölüm~

Eli işte, gözü oynaşta dedikleri bu oluyordu galiba. Adama bak ya bana ne dedi! Hem de bana dedi. Bir de orama bakıyor ya. Sapık bildiğin sapık.

Sinirli bir şekilde ona baktım. Omzuna olabildiğince sert yumruk attım.

"ne yapıyorsun sen be?" diye tısladı bana.

"asıl sen ne yaptığını zannediyorsun? Ne hakla, hangi cürretle orama bakıyorsun da benimle böyle konuşabiliyorsun?" kızgınlığımı kelimelere kusmuştum.

"bence sen eve git ve eşyalarını topla." Dedi sakin bir ses tonuyla. Adama bak ya ben ne diyorum o ne diyor.

"sen ne diyorsun? Bir de senin gibi bir sapıkla geleceğimi mi düşündün?" dedim alayla ve tekrar sinirli halime dönerek "Gelmeyeceğim seninle." Dedim.

Ayağa kalktı ve kolumu tuttu. Sıkıyordu kolumu. Sinirle "sana fikrini soran olmadı. Ben ne diyorsam o olacak. Çabuk git eve eşyalarını hazırla." Diye tısladı. Kolumu bıraktı ve "lafımı iki kere söylemem ben. Eğer söylersem olacaklardan sen sorumlusun. Şimdi çık git evine ve

hazırlan."

Sinirle odadan koşar adımla uzaklaştım. Çantamı alıp asansörün olduğu yere ilerledim. Tuşa bastım gelmesi için. Aynı zamanda beklerken de olduğum yerde sallanıyordum. Baktım geleceği yok asansörün merdivenlere yöneldim. O sinirle ne ara merdivenleri indim hiç hatırlamıyorum. Şirketten dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım. Hızla otobüs durağına ilerledim...

Evime geldiğimde anahtarla kapıyı açtım ve içeriye girdim. Salona ilerledim ve çantamı koltuğa salladım. Şu an vurup kırmak istiyordum ama yinede yapamazdım. Vazo kırmak istesem bile annemin eli değmişti ona ne kadar sinirli olursam olayım nasıl kırabilirdim ki?

Annemin elinin değdiği eşyaları nasıl kırabilirdim ki?

Sinirle koltuğa oturdum. Başımı avuçlarımın içine aldım. Sesli sesli nefes alıp vermeye başladım. Ama ben de Zeynep sem kerem bey gelmeyeceğim seninle oraya. Ne kadar bağırıp çağırsan da gelmeyeceğim. Üstelik bir de sapıksın. Pis sapık. Bu erkek milletinin aklı zaten hep neyse...

Bak yine geldi aklıma ya utanmadan bir de söylüyor ya. Bari bakıyorsun belli etme be adam! E tabi rahat etmez içi illa beni sinir edecek. Sinirle ayaklarımı yere vurmaya başladım. Yanımda duran yastığı aldım ve eziyet etmeye başladım. Yastığı kereme vuruyormuş gibi koltuğa vurdum.

"bu beni sinir ettiğin için"

"bu benim özel yerlerime baktığın için"

"bu beni utandırdığın için"

Daha nice nice şeyler saydırarak yastığı koltuğa vurdum. En son söylediğim cümlenin farkına vardığım da yastığı istemeden de olsa koltuğa bıraktım.

"bu benim kalp atışlarımı hızlandırdığın için"

En iyisi kendime bir kahve yapmak. Mutfağa doğru adım atarak ilerledim. Şu yastık işi işe yaramıştı. Biraz olsun sinirim azalmıştı. Acaba Türk kahvesi mi yapsam neskafemi yapsam? Aman neyse Türk kahvesiyle uğraşamam. Kettle a biraz su koydum ve çalıştırdım. O ısınana kadar bardağı falan ayarladım. ( yazarınız çok üşengeç detaya inmeye üşeniyoo o yüzden bazen hızlı geçiyorum bazı yerleri .d.d.d) su ısındığında bardağa döktüm ve kaşıkla karıştırdım. Bardağımı alarak salona tekrar geri döndüm. Kahve kokusunu içime çektim. Gerçekten de rahatlamıştım biraz. Kahvemi yudumlamaya başladım ve kısa zamanda boş kahve bardağıyla karşılaştım. Acı son. Mutfağa giderek bardağı yıkadım ve tekrar salona gittim. Koltuğa uzanmakta karar kıldım ve yayıldım koltuğa.

ATARLIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin