1.BÖLÜM

6K 139 14
                                    

Yeni bir zeyker hikayesiyle merhaba.

       👉YENİ BÖLÜM👈

Zeynep filmi izlerken gülmekten karnına ağrılar girmiş ve filmin sonuna dogru koltukta uyuya kalmıştı.Annesi, zeynepi uyandırıp yatağına gitmesini söyledi.Uykulu bir sekilde yatagına gitti ve uyudu. Sabah güneşinin verdigi aydınlıkla uyandı.Bu sefer çok dinç bir şekilde uyandı ve aklına gelen bir fikirle annesine kahvaltı hazırlamaya başladı. Zaten çok çalışıyordu kadıncağız bu şekilde biraz olsun yükünü hafifletmeye çalışıyordu. Zaten annesinin haberi olmadan iş başvurularına gitmişti ama hiç birinden olumlu yanıt alamamıştı. Pes etmiyordu. İş bulana kadar her işe başvuruda bulunacaktı.

Zeynep uzun uğraşlar sonucunda çok iştah açıcı bir kahvaltı hazırladı. Kendisi bile inanamıyordu bu denli bir kahvaltı hazırlayacağına. Zeynep masaya oturdu. Kahvaltı hazır olduğuna göre bir şey eksikti ama ne?  Kafasına dank etmesiyle annesini uyandırmayı unutmuştu. Yani eksik olan annesiydi. Bir gün kendini bir yerde unutacak ama bakalım nerede?

Sessizce annesinin odasının kapısını açtı ve yanına gitti.Yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Ama annesi gözlerini açmamıştı.Ters giden bir şey vardı o da annesi uyanmıyordu. Tekrar annesini öptü. Yine uyanmıyordu. Annesine dokunduğunda sanki soguk sular kafasından aşağıya doğru dökülmüştü. Annesi çok soğuktu. Gözlerindeki yaşlarla annesini uyandırmaya çalışıyordu. "anne uyan. Anne ne olur uyan." diye hıçkırarak ağlıyordu. 

Annesi hastaydı biliyordu az vakti olduğunu ama bu kadar erken olacağını tahmin etmiyordu. Edemiyordu.Oysa dün gece onu uyandırıp yatağına yatmasını söylemişti. Şimdi ise zeynep annesini uyandırmaya çalışıyordu. Ama olan olmuştu. Annesi çoktan ebedi sonsuzluğa gitmişti. Zeynep acı bir çığlıkla "anne" diye bağırdı.

***

Annem öleli tam tamına bir hafta üç gün oldu. Öyle derinden etkiledi ki beni, çok ani olmuştu ölümü. Onun gidişiyle sanki kalbimden bir parça gitmişti... Sabah uyanmak için bir sebebim vardı. Fakat o da yoktu artık. Canım annem benim şimdi burada olsaydın "saçmalama kuzum olur mu öyle şey" derdin...

İçimde bir burukluk bırakıp gittin Anne.Düzelmeyecek bir burukluk. Artık tek başımayım. Her zaman öyleydim ama bir tek sen vardın. Hastalığın oldugu halde her sabah kahvaltımı hazırlayıp gidip çalışırdın. Beni öperek uyandırırdın. Şimdi kim beni öpüp uyandıracak? Kim bana "canın kızım" "meleğim" diyecek? Keşke anne keşke Allah benim ömrümden alıp sana verseydi de biraz daha vakit geçirebilseydik seninle. Seni çok seviyorum annem.



Satırlarıma son vererek günlüğümün kapağını yavaşça kapattım.Böyle günlerde insan birini arıyor yanında. Ona destek olacak birini.

Montumu giyerek daha önce kenarda bir köşede biriktirdiğim paranın bir kısmını alarak evden dışarıya çıktım. Buz gibi hava vardı. Montuma iyice sokuldum. Annem geldi aklıma. Bu soğuk havalarda yanına gidip iyice sokulurdum ona hem o ısınırdı hem de ben. Düşüncelerimi yanımdan geçen bir çiçekçi teyze böldü.

"Alır mısın kızım çiçek?" diye sordu bana.

Sepetin içine baktığımda annemin en sevdiği çiceği görünce sessiz bir şekilde " annemin en sevdiği çiçek var. Nasıl almayayım ki" dedim.

"Alıyor musun? Almıyor musun?" diye tekrardan sordu teyze.

"alıyorum teyze alıyorum" dedim buruk bir şekilde. Teyze sepetten çiçegi bana uzattı.

"ücreti ne kadar teyzecim?"  Ücreti söyledi bana bende ödedim ve annemin yanına yani mezarlığa dogru ilerlemeye başladım.Mezarın başına geldigimde annemle konuşmaya başladım.

"Anneciğim ben geldim. Bak sana en sevdiğin çiçekten getirdim." Çiçeği usulca mezarlığa yaydım gözyaşlarımla. Bir süre daha annemle konuştum ve ağladım. Artık geç olmuştu eve gitmem gerekiyordu. Ne kadar istemesemde gitmek zorundaydım. Annem kızardı bu davranışıma.

Issız bir sokakta ilerliyordum.Yürümeye devam ederken arkadan bir kaç ses geldi. Durdum öylece ve sonra yavaşça arkaya döndüm. Bir şeyler olmuştu ama anlamadım. Sadece siyahlar içindeki bir silüetle göz göze geldim.Allahım o nasıl bir bakıştır. Bakışlarından ürktüm tekrar önüme dönerek adımlarımı hızlandırdım. Hızlı yürümekten bacaklarıma ağrılar girmişti. Eve geldiğimde ellerim titriyordu. Titreyen ellerimle anahtarımı cebimden çıkartarak zar zor kapıyı açtım.Biraz olsun rahatlamıştım. Bakışları halen daha gözümün önünde canlanıyordu. Çok sertti bakışları çok korkmuştum.

Koltuga öylece oturdum. Bir süre sonra midem bulanmaya başladı. Sanırım açlıktandı. Hiç bir şey yememiştim. Yiyememiştim. Mutfağa giderek bir şeyler atıştırdım ve mutfaktan çıktım. Yorgundum uyumalıydım.Kendi odama gidecekken bir anlığına durdum ve annemin odasına doğru yavaşça gittim. Kokusunun sindiği yatağa uzandım.Yastığını iyice kokladım. Halen daha annem gibi kokuyordu. Annemi ve  o gözlerin bana olan bakışlarını düşünerek uykuya yenik düştüm...




     👉Bölüm sonu👈

Yorumlarınızı bekliyorum.

ATARLIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin