+

2.4K 160 352
                                    


Hastalık.

Harry Potter hastaydı.

Delirmişti.

Savaş psikolojisini adeta yok etmişti. Onu daha kötü etkileyen ise ölümdü. Ölmüş, ve geri gelmişti. Bir insan böyle yaşayabilir miydi ki?

Harry'nin en net hatırası o andı. Voldemort tarafından Avada Kedavra yemesi. Ölmesi ve dirilmesi. Uyandığında Hagrid'in kucağındaydı. Bir an bile beklemeden yanında yürüyen ölüm yiyenin asasını kapmış ve Voldemort'a öldürücü darbeyi vurmuştu. Herşey birbirine girerken ve karışıklık artarken tek yaptığı kahkaha atmak olmuştu.

Kahkaha.

Kahkaha.

Daha çok kahkaha.

İyiler kazandığında ve ortalık toparlandığında kimse Harry'i sakinleştirememişti. Çocuk kahkaha atarak ağlıyordu.

Hermione ona sarılmaya çalışınca onu ittirip kahkaha atmıştı. "İğrensene Mione. Ben bir cesedim. Ben öldüm! Hepiniz öldüğümü gördünüz. Ben ölüyüm! Yaşamıyorum ben! İçimdeki yaşam söndü. Ruhum cennette mutlu. Ben öldüm!" Kahkaha atarak arkadaşını rüyadan uyandırmak ister gibi sallıyordu Harry.

McGonnagal ona bir sakinleştirme büyüsü yaparken Harry yanına gelen Ginny'nin kucağına doğru düşmüştü. Ginny ağlayarak sevgilisine sarılırken bile onun asla düzelmeyeceğinin farkındaydı.

Şimdi aradan beş yıl geçmişti. Hızla arkadaşları tarafından St. Mungo'ya götürülmüştü. Beyninde hiçbir hasar yoktu. Sanki... Sanki Harry delirmeye karar vermiş ve delirmiş gibiydi. Kimse buna bir çare bulamıyordu.

Bu sihir bakanlığının işine geliyordu. Onu bir şehit gibi gösteriyorlar ve içinde savaşı barındıran herşeyde onu kullanıyorlardı. 'Bizim için kendi benliğini feda eden kahraman, insanlar için delirmeyi göze alan Bay Potter, Deli Aziz.' Gibi saçma isimler kullanıyorlardı.

Bir keresinde Ron ona bunu anlatmıştı. Harry ise kahkaha atmış ve "Çokta sikimde. Ben ölmüşüm onlar prim peşinde. Eğer mezarıma gelirlerse onları lanetlerim." Demişti sadece.

Ginny onun yanında olmak istese bile Harry onu kendinden beklenmeyecek bir mantık ile vazgeçirmişti. "Bir ceset sana ne verebilir? Ölmüş birisi seni nasıl mutlu edebilir? Lütfen Ginny, git ve bir insan bul. Ceset değil."

Şimdi Harry kendi tabiri ile mezarındaki tabutunda yatıyordu. Mezarı hastane odası, tabutu ise yatağıydı. Üstündeki hastane önlüğü ise kefeni. Kollarını göğsüne çaprazlamana koymuştu ve gözlerini kapatmış bir şekilde yatıyordu.

Sonra Draco Malfoy odaya girdi. Savaştan sonra şifacı olmuştu. Savaşta psikolojik yaralılar çoğalmıştı. Bu yüzden sihir bakanlığı bir hastane açmıştı. Adı ise  'Psikolojik Sorunları Çözme ve Ruhsal Rahatsızlıkları Tedavi Şubesi'ydi. Ama herkesin dilinde başka bir isim gezerdi.

Kahkaha Hastanesi.

Hastanenin en görkemli ve lüks odasında Harry Potter kalıyordu. Odasında bir sinek uçsa yanındaki insanlara dönerek "Çürümüş organlarımı yemeye ve hastalıklı kanımı sizlere bulaştırmaya geldi. Merhaba, bende ölüyüm!" Derdi. Sonra buna bile kahkaha atar ve sineği iki eli ile sıkıştırarak öldürürdü. Sonra eline bakar ve kahkaha atardı. "Hemen öldü. Benim gibi!"

Kahkahaları o kadar gürdü ki dışarıdan duyulabilirdi. Sağlık çalışanları ise odasına sessizlik büyüsü yapsa bile bu ad hızla yayılmıştı.

Şimdi odaya geri dönelim.

Draco odaya girdi ve elindeki tepsiyi Harry'nin yanındaki komodine koydu. "Harry, uyan ve yemek ye."

Sonra bir tuhaflık olduğunu farketti çünkü her geçen saniye çocuğun yüzü daha da kızarıyordu.

Onu omuzundan tutarak sallamaya başladı. Çocuk nefes almıyordu! Ona büyü yapabilirdi ama hastaların asalarını zorla almamaları adına yanlarında asa bulundurmadan ilgilenmek zorundalardı.

Çocuğa okkalı bir tokat geçirdiğinde Harry bağırarak kahkaha atmaya başladı. Zaten nefessiz yüzü kahkahadan daha da kızarmıştı.

Kendine geldiğinde Draco ona sordu. "Neden nefesini tutuyordun?"

Harry gene kahkaha atmıştı. "Ölüler nefes almaz Draco!"

Draco gözlerini yumdu. Harry'e bakmak zorunda olduğunu hissediyordu. Bu işi yaptığı her gün delirdiğini sanıyordu ama mutluydu. Bir işe yaradığını hissediyordu.

Harry sonunda sakinleştiğinde Draco tepsiyi kucağına koydu ve odadan çıktı. Sessizlik büyüsüne rağmen kahkahaları duymuyordu ama hissediyordu.

Kahkaha Hastanesi // DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin