-

988 107 93
                                    

Ertesi gün Cedric ona yemeği getirdiğinde tepside her zamankinden daha değişik bir şey vardı.

"Bu da ne?" Dedi Harry tepsideki minik şeffaf poşeti gösterirken.

"Sakinleştirici ilaç." Dedi Cedric poşeti açıp minik kutuyu çıkararak. Bu sırada yatağın ucuna oturmuştu.

"Neden?" Dedi Harry şaşkınlıkla.

''Hastane yönetimi ile ortak karar verdik. İntihar denemen yüzünden kısa süreliğine sakinleştirici ilaçlarına ara verilmişti ama artık devam etmen gerekiyor. İhtiyacın olmadığına onları ikna etmiştim ama son yaptığın... Üzgünüm ama içmek zorundasın.''

Harry sinirle elinin tersi ile ilaca vurdu ve duvara uçmasını sağladı. İlaç duvara vurunca kutu açıldı ve tabletler dışarı saçıldı. "Bu ilacı istemiyorum!"

Cedric ayağa kalktı ve ilaç tabletlerini toplayarak yatağın ucuna geri oturdu. "İçmeni bende istemezdim ama zorundasın. Senin iyiliğin için. Yoksa zor kullanılması gerekecek.''

''Yiyorsa zor kullanın!''

İçeriye o an asalı bir şifacı girdi ve Harry daha ne olduğunu anlamadan büyüyle yatağa sabitlendi. Büyük ihtimalle Harry'nin ne cevap vereceğini kestiremeyen hastane yönetimi önlem olarak bir şifacı hazırlamıştı. 

Şifacı koluna iğne batırdı ve içindeki sıvıyı Harry'e enjekte etti. Sıvının içinde parlayan minik parıltılara bakılırsa sıvının içinde büyü olmalıydı ve bu Harry için daha da kötüydü. Büyülü sakinleştiriciler en fenasıydı çünkü bir kaşığı tutarak çorba içmekten aciz hale gelirdiniz. Sakinleştirici yüzünden kaslarınızı bile kullanamazdınız ve eğer alışık değilseniz konuşamazdınız bile.

Harry'nin sinirli yüzü yatıştırıcının etkisiyle gevşedi. Üstünden kalkan büyüyü bile hayal meyal hissetmişti çünkü zaten hareket edemiyordu.

Şifacı odadan çıkınca Cedric Harry'i oturur konuma getirdi ve ayak ucuna oturdu. ''İğnelerin daha fena olduğunu biliyorsun. Yarın lütfen hapları iç. En azından daha rahat hareket edersin.'' Harry konuşmadı ama bakışları 'Git ve odanın köşesinde kendini becer seni sikik kumral bok çuvalı' Diye bağırıyordu.

Cedric çorbayı Harry'e içirmeye çalıştı ama Harry daha ilk yudumda içtiği çorbayı Cedric'in yüzüne püskürttü.

Cedric mendille yüzünü sildi. ''İçmek istemiyor musun?''

Harry ona yine köşede kendi kendini becermesini istediği bakışlardan attı ve Cedric kafasını iki yana sallayarak tepsiyi komodine koydu veHarry'nin yatmasını sağladı. ''Bir şey istersen çağırma düğmesine basman yeter.''

Cedric bedeninin bunu bile yapamayacak kadar uyuşuk olduğunu biliyordu ama yine de söyledi. Sırf söylemek için söylemişti. Belki biraz da ses tonunda alay vardı.

Cedric odadan çıkınca Harry olaylara iyi tarafından bakmaya çalışmıştı. Uyuşmuş geçirdiği saatlerle zaman daha hızlı ilerlerdi ve Draco da hemen gelerek onu bu sakinleştirici ilaçlardan kurtarırdı.

O günü Harry, Draco'nun bir prens olduğu ve onu bu hastane-kuleden kurtardığı rüyalarla dolu bir uykuyla geçirdi.

Bu hikayeyi istisna olarak Cedric'in kötü olmadığı şekilde yazacaktım ama geçen bölüme gelen yorumlar Cedric'e o kadar güvenmez bir şekilde gelmişti ki Cedric'i şerefsiz yapasım geldi JKSDAJBLDVWOHAOCDKBDI

Bi sonraki bölüm Draco'nun ağzından gelsin mi, 

yoksa Draco'yu bir daha ki görüşümüz izin bittiği zaman mı olsun?

Kahkaha Hastanesi // DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin