+

974 106 31
                                    


Draco McGonnagal'ın yanından ayrıldığında revire giderek burnuna baktırmıştı. Ciddi bir sorun yokken kanamayı durduracak bir büyü ile hemen halledilmişti. Sonra minik ofisine giderek bavulunu toparlamıştı.

Kapısı tıklatıldığında meraklanarak delikten bakmıştı. Gelen Cedric'ti. Hemen kapıyı açarak kumral çocuğa baktı.

"Cedric? Burada ne işin var? Harry'nin yanında olman gerekmiyor mu?"

"Eh, duygusal bir patlama yaşadı diyebiliriz. Şuan uyuyor." Dedi saati göstererek.

Draco refleks olarak saatinin olduğu yeri kaşıdı. İzinde saati götüremeyeceği için geçici olarak saati Cedric'e devretmişti. "Oh..." Demişti ne diyeceğini bilemeyerek.

Cedric içeriyi gösterdi. "Girebilir miyim?"

"Tabi." Draco kapıyı tamamen açtı ve içeriyi eli ile gösterdi.

Cedric odayı süzdü ve hafif çekinerek koltuğun kenarına oturdu. Draco da toparlanmayı bırakarak masaya yaslanmıştı.

"Gidiyorsun demek ha? Özletme sakın kendini." Dedi Cedric.

"Annemle beraber evde olacağım. İstediğin zaman uğrayabilirsin."

"Ben uğrayabilirim ama Harry uğrayamaz."

Draco sessiz kaldı.

"Bakışlarından anlıyorum-" Draco hızlıca sözünü kesti. "Duygusal bir patlama yaşadı dedin. Neden? Şimdi nasıl? Dikişleri iyi, değil mi?"

"O iyi merak etme. Bende seninle bunu konuşmak için gelmiştim. Harry ile aranda ne var?"

"Ne?"

"Bak Draco, seninle dürüstçe konuşacağım." Dedi Cedirc ciddi bir tavırla. "Harry şuan senin hastan. Biliyorum, siz doktor ve hastadan daha fazlasısınız çünkü hastaneden önce de tanışıyordunuz."

"Nereye varmaya çalıştığını anlayamıyorum."

''Seçimlerinizin sadece sizi etkilemeyeceğini anlatmaya çalışıyorum. İkiniz de sıradan büyücüler değilsiniz. Sen savaş mağduru bir Malfoy'sun, o da savaş kahramanı. İkinizi de tüm büyücülük dünyası tanıyor. Gizli saklı bir hayatınızın olması imkansız.''

Draco güldü. ''Ben hayatımı gizli saklı yaşamam. Tüm büyücülük dünyası bana bağlı değil, bende onlara bağlı değilim.''

Bu sefer de Cedric güldü. ''Ama tüm büyücülük dünyasının bağlı olduğu kişi, Harry. Unutma.''

''Unutmam.''

''Güzel,'' Dedi Cedric samimi bir şekilde gülümseyerek. ''Sen gelene kadar Harry'e iyi bakacağım. Arada sırada ziyaret etsen çok iyi olur. Sen gelene kadar umarım Harry'nin durumu kötüye gitmez.''

Draco da gülümsedi. Cedric'in söylediklerini art niyetle söylemediğini biliyordu. Cedric hep insanların iyiliğini düşünürdü.

''Harry'e söylememi istediğin bir şey var mı?''

Draco durakladı. ''Ona görüşürüz dediğimi ilet.'' dedi bir kaç saniye sonra.

''Peki,'' Dedi Cedric bu tuhaf istek karşısında. ''Kendine iyi bak.''

''Sende, delirmemeye çalış.''

Cedric kahkaha attı ve Draco'nun omuzunu son kez sıvazladıktan sonra odadan çıktı. Draco'nun ise düşüncelerinden sıyrılması ve bakışlarını kapıdan çekmesi bir kaç dakika bulmuştu.

Bir kere daha düşünmeden valizini eline aldı ve odadan çıktı.

Kahkaha Hastanesi // DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin