Kahkaha Hastanesi // Drarry

-

Draco odadan çıktığında doğruca ofisine gitmişti. Buraya ofis bile denmezdi aslında. Neredeyse her akşam burada kalırdı çünkü her akşam eve dönmek ve geri gelmek onu zorluyordu. Hastane tüm masraflarını karşılıyor, ve üstüne de maaş veriyordu. Maaş doğrudan annesinin hesabına yatırılırken Draco sadece yanına yetecek kadar harçlık alıyordu.

Odaya girdiği gibi çarşaf yaydığı ve yatak olarak kullandığı koltuğa kendini attı ve nefeslendi. Ne düşünmesini gerektiğini bilmiyordu.

Harry hasta değildi. Mazoşist değildi, bipolar değildi, intihara meyilli değildi, deli değildi. Hepsi sadece bir oyundu.

Onu da anlıyordu. İnsanların Harry hakkında neler düşündüğünü ve Sihir Bakanlığı'nın Harry hakkında yaptığı haberleri de biliyordu. Eğer dışarıda olsa neler yaşayacağını az çok tahmin edebiliyordu.

Değer miydi peki? İnsanlardan ve baskılarından uzak yaşamak için kendini Deliler Hastanesi'ne yatırmak çok mu zekiceydi? Bu da delilikti.

Peki Draco ne hissediyordu?

Beş yıldır her gün beraberlerdi. Bunu yediremiyordu belki de kendine. Beş yıl onunla gülmüş ve onunla ağlamıştı. Her gün onun için endişelenmiş ve elinden geldiğince rahat etmesini sağlamıştı. Ona elinden geldiğince normal davranmış ve deli olduğunu hissettirmemişti. Harry'nin deliliğini kabullenmişti. Onu böyle sevmişti.

Harry ise sadece korkakça kendini izole etmişti.

Draco mutluydu aslında, Harry sağlıklıydı ve bunu eğer hastanenin yöneticilerinden birine söylerse Harry hastaneden taburcu olabilirdi. Sağlıklı bir hayat yaşardı.

Peki eğer Draco bunu yaparsa Harry ne tepki verirdi?

Öyle bir şey olursa Harry'nin beş yıldır yaptığı her şey boşa gidecekti, ayrıca eğer Harry'nin aslında hiç delirmediği insanlar arasında duyulursa Harry'e olan sevgi ve güven de sarsılırdı.

Ve Harry Draco'yu asla affetmezdi.

Son seçenek Draco'yu daha çok korkutuyordu ama en çok korktuğu şey bu değildi. Şimdi ne yapması gerektiğini bilmiyordu ve bu onu daha çok korkutuyordu.

Harry'nin sırrını saklamalı ve onun istediği gibi bu hastanede yaşamasına izin mi vermeliydi?

Yoksa deli olmadığını Hastane'ye bildirerek taburcu edilmesini sağlamalı ve kendisi başka bir hastaya mı bakıcılık yapmalıydı?

Tabi eğer bu seçenekler onun bakıcı olmaya devam ettiği sürece yapacaklarıydı. Bu konuda da emin değildi.

Herşeyi göz ardı ederek sanki Harry ile o beş yılı hiç yaşamamışlar gibi davranarak kişisel bakıcısı olmaya devam mı etmeliydi?

Yoksa hastane yönetimi ile konuşarak başka bir hastanın kişisel bakıcısı mı olmalıydı?

İşte tüm bu sorular ve düşünceler öğle saatlerinden ertesi gün güneş doğana kadar Draco'nun zihnini meşgul etmişti.