"Senin için nasıl endişelendiğimi tahmin edebiliyor musun, yada senin için nasıl korktuğumu?! Beş yıldır yanındayım! Hep seni iyileştirmeye, gülerek buradan çıkmanı ve mutlu olmanı sağlamaya çalıştım! Sen kendi canına kıymaya çalışınca sanki beni de öldürmüşsün gibi oldun! Beş yıldır senin için uğraşıyorum AMA TEK YAPTIĞIN PİŞKİNCE SIRITARAK ASLINDA DELİ OLMADIĞINI VE SIRF DIŞARIYA ÇIKMAMAK İÇİN BÖYLE DAVRANDIĞINI MI SÖYLÜYORSUN!"Draco'nun sözü bittiğinde dizlerinin titremesine daha fazla dayanamadı ve yere düştü. Kafasını yere gömüp hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Senin için korktum! Endişelendim! Senin canın yanınca benim canım yandı! Biri sana hakaret edince bana etmiş gibi algıladım ve senin hayatın ile rahatını, kendi hayatımın önüne koydum ama bunların hepsi yalan mıydı! Peki ben?" Dedi gözlerini silmeye çalışarak.
"Dile kolay beş yıl! Her gün yanındaydım! Senin için didindim ve çabaladım! Peki ya sen? O sırada bana bakıp içinden alay mı ediyordun? Aptala bak, bir hiç uğruna çabalıyor ve kendini paralıyor mu diyordun?!"
Harry oturduğu yerden dizlerinin önünde süründü ve Draco'nun yanına geldi. "Draco..."
"BANA DRACO DEME! O GÜN NE KADAR KORKTUĞUMU BİLMEDEN BANA DRACO DEME! SENİ KOLLARINDAN AKAN KANLARLA O KÜVETTE GÖRDÜĞÜMDE NE HİSSETTİĞİMİ ANLAMIYORSUN! BEN... BEN DELİRECEĞİM SANDIM! O YATAKTA SEN CEDRİC'LE KONUŞURKEN VE GERÇEK BİR DELİ GİBİ DAVRANIRKEN DÜŞÜNDÜĞÜM TEK BİR ŞEY VARDI, O DA SENİN İYİLEŞMEN İÇİN HER ŞEYİ YAPABİLECEĞİMDİ! ÖYLE Kİ ŞUAN ASLINDA SAĞLIKLI OLDUĞUNA BİLE SEVİNEMİYORUM!"
Geri geri sürünerek sırtını duvara yasladı ve kafasını dizlerine gömüp ağlamaya devam etti. "Beş yıldır bana bir yalanı yaşatıyorsun Harry..."
Harry ayağa kalktı ve zorlukla Draco'nun yanına gitti. Draco debelenip uzaklaşmaya çalışırken Harry iki bileğini tek eli ile tuttu ve onu sabitledi. "Dray... Bana bak."
Draco itiraz ederek gözlerini daha sıkı yumdu. Göz yaşları yanaklarından boynuna kadar inmişti. Sağlıklı düşünemiyordu, tek yapmak istediği yalnız kalmaktı.
"Özür dilerim." Harry hıçkırdı ve Draco'nun bileklerini bıraktı. Çocuğa sarıldı ve kafasını göğsüne yasladı. "Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim! Sen beni affedene kadar özür dileyebilirim! Özür dilerim!"
"Dileme..." Dedi Draco fısıldayarak. "Deli değilsin, normalsin, İyileşmen gerekmiyor. Bu yüzden mutluyum. Ama keşke... Her şey farklı olsaydı. O zaman kendimi bu kadar kullanılmış hissetmezdim."
Harry'i üstünden ittirdi ve gözlerini açtı. Gözleri Harry'nin bileklerinden akan kanlarla karşılaştığı gibi panikle ayağa kalkmaya çalıştı. "Aptal, APTAL! HEMEN YATAĞA YAT, DİKİŞLERİN PATLADI!" Çocuğu zorla yatağa yatırdı ve saatinden boş bir şifacı çağırdı. "Kendine dikkat etsene, aptal! Daha yeni yeni iyileşiyorsun! Hayatın bu kadar değersiz mi? Sen ölürsen bana ne olur?"
Harry cevap verecekken içeriye şifacı girdi. "Sorun ne?"
"Yere düştü ve dikişleri patladı."
Şifacı bir kaç saniye sorgulasa bile asasını salladı ve Harry'nin kolunu uyuşturdu. Büyü ile ipler çıkıp yeni ipler dikilirken Harry koluna bakıyordu. Beş yıldır ilk kez deli rolünden dolayı pişmanlık duyuyordu.
Kolunun dikilmesi bittiğinde şifacı odadan çıktı. Harry yataktan kalkmaya çalıştığında Draco yanına giderek yatmasını sağladı. "Yat." Gözyaşlarından ıslanmış gözlerini elinin tersi ile sildi. "Yat yoksa seni parçalarım. İyileşeceksin. Sonra konuşacağız."
"Draco... Yine benimle uyusana?" Dedi Harry elinden geldiğince ikna edici bir sesle.
"Daha bir saat önce uyandık. Uykum yok."
"O zaman bende uyumayacağım." Dedi Harry çocuk gibi. Nedense Draco'yu böyle davranmadıkça ikna edemeyeceğini düşünmüştü.
"Sen dinleneceksin. İster televizyon izle, ister uyu. Ben de düşüneceğim. Hoşçakal."
Draco kapıdan çıkmaya çalışınca Harry'nin sesi ile durdu. "Hoşçakal dedin, görüşürüz değil."
"Ne fark eder?"
"Çok şey." Dedi Harry. "Hep görüşürüz derdin. Görüşeceğimizden emindin çünkü. Şimdi hoşçakal demenin nedeni ne? Görüşeceğimizden emin değil misin yoksa?"
"Değilim." Kapıyı yavaşça kapatıp dışarı çıktı, ve Harry farketti ki kapıyı gürültülü bir şekilde çarpsa bile canı bu kadar yanmazdı.
Sizce kim haklı?
Ben ikisinin de kendi sebepleri olduğuna inanıyorum. Draco haklı, çünkü beş yıldır Harry için çabalıyor, hemde sırf Harry sağlıklı bir şekilde hastaneden ayrılsın diye. Ayrıca size göre fazla duygusal yaklaşmış olabilir çünkü bir yakınınızın intihar ettiğini ve ertesi gün de bunları öğrendiğinizi düşünün. Sadece bir duygu patlaması yaşadı.
Ama Harry de haklı. Eğer anlamayanlar varsa tekrar anlatayım; Harry iki yıl içinde geçirdiği şok yüzünden aldığı düzenli ilaç tedavisi ve psikolojik destek ile şoku atlattı. Bunda Draco'nun payı da büyüktü. Yine de intihara meyilli olması içten içe devam ediyor çünkü savaştaki kayıplardan dolayı kendini suçluyordu. Ve o koskoca iki yılda herkes onu delirmiş olarak saymıştı. İyileştikten sonra eğer hastaneden çıksaydı herkes onun hakkında konuşacaktı ve Harry de savaş kahramanı olarak bir sürü sorumluluğun altına girecekti. O da kendi güvenli ortamında kalarak dünyasını Draco ve kendisini alacak şekilde küçülttü. Müdüre McGonnagal onun iyileştiğini düşünerek hastaneden çıkartmak istediğinde ise intihar etti. İki ucu da onun için iyiydi, ya sonunda ölecek ya da hastanede tekdüze hayatına devam edecekti.
İyileştikten sonraki üç yılda eski halini sürdürdü ve bu bir süre sonra oyun gibi gelmeye başladı. İntihardan sonra Draco'nun perişanlığını ve Harry için katlandığı şeyleri gördüğünde ise sonunda Draco'nun yanında rol yapmayı bıraktı. Bir anlık gazla gerçekleri Draco'ya anlattığında ise beklemediği bu tepki ile karşılaştı. Yani bana kalırsa ikisi de haklı.
Bu da kaosların daha bilmem kaç bölüm süreceği anlamına geliyor çünkü eğer biri haksız olsaydı barışırlardı ama iki haklının barışması daha zordur UWILSMSHSPSLMSHDPSÖSKŞSÖDJSL
Gene bölümden uzun bi not...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahkaha Hastanesi // Drarry
FanfictionHarry Potter savaş sonrası delirir ve bir akıl hastanesine kapatılır. Draco ise onun kişisel bakıcısı olmayı kabul eder. 25/05/2021- 19/07/2021