Kahkaha Hastanesi // Drarry

-

Draco odaya girdi ve kolunun altındaki dosyayı yatağın karşısındaki masaya bıraktı. Harry'nin yanına oturdu ve esmer çocuğu izledi.

Zümrüt yeşili gözleri kapalıydı ve uzun siyah kirpikleri elmacık kemiklerine gölge düşürüyordu. Yüzü çöküktü ve göz altları morarmıştı. Saçlarının ucunda hala kanlar kuru bir şekilde duruyordu. Bazı kurumuş kanlar ince çizgiler halinde boynuna kadar iniyordu. Gerçek bir cesede benziyordu. Harry'nin olmak istediği şeye.

Yine de güzeldi. Yakışıklı değildi hayır, güzeldi. Bazı erkekler yakışıklı, bazıları güzel olurdu. Harry güzeldi. Hemde Draco'nun gördüğü en güzel erkekti.

Ama hastaydı.

Mazoşist'ti.

Bipolar bozukluğu vardı.

İntihara meyilliydi.

Bu düşünce Draco'nun gülümsemesini hemen sildi. Sindiremiyordu işte bu düşünceyi. Kolay değildi bunu kabullenmek ve bunu umursamamak.

"Harry, kalk artık. Sargılarını değiştirmem lazım." Harry'yi yavaşça dürttü. Çocuk kendine gelene kadar yanında bekledi.

Harry uyku sersemliği ile kalkıp zorlukla doğruldu. Draco ise çocuğun canını yakmamaya dikkat ederek bileğindeki sargıları açtı. Hastane böyle vakalarda büyü ile iyileşme kullanmazdı, böylece hastaların yaptıkları şeylerin sonuçlarıyla yüzleşmesi gerekirdi. Ama bu sefer sonucuyla Draco yüzleşiyordu, çünkü yara iğrenç gözüküyordu!

Uzun yara dikilmişti, ne kadar profesyonelce olsa bile kötü duruyordu. Dikişlerin etrafı morarmıştı ve kanlar bileğinden dirseğine kadar kurumuştu. Seri katillere benziyordu.

Harry tepkisizce kolunun içine bakmıştı. "Beş dakika geç gelseydin sonunda ölebilecektim."

Draco sadece kafasını iki yana sallamıştı. "Umarım bir gün 'iyi ki beni kurtarmışsın.' dersin."

"Bir ölü kurtarılmaya değmez." Bunu donuk bir şekilde söylemişti.

Draco yutkundu ve ayağa kalkarak banyoya gitti. Küçük bir leğene ılık su doldururken acil yardım malzemelerini ve kuru bezi de koltuk altına aldı.

Odaya geri döndüğünde Harry tişörtünü çıkarmış, kolunun içindeki dikişleri inceliyordu.

Draco leğeni aralarına, koltuk altındaki malzemeleri de boş bulduğu bir yere koydu. İlk olarak bezi leğendeki ılık suyla ıslattı ve yumuşak bir şekilde çocuğun saçlarındaki kanları silmeye başladı. Kurumuş kanlar yüzünden saçları keçeye dönmüştü.

Saçları sonunda kendine özgü düzeltilemez haline geldiğinde bezi tekrar suya soktu. Sildiği kanlar anında suya karışırken Draco gördüğü görüntü ile yutkundu.

Yüzündeki kanları da silmeye başladığında Harry'nin bakışları dikkatlice bir şekilde Draco'nun yüzünde geziyordu. Draco'nun tek odağı ise kanlardı. Sanki o kanların hepsini temizlerse Harry de kurtulacak gibiydi.

Boynunu temizlemeye başladığında, Harry ona kolaylık olsun diye yaklaşmıştı. Islak bez boynunda gezerken tüyleri ürpermişti. (Y/N: ARKADAŞLAR SEKSÜEL TANSİYONU HİSSEDİYOR MUSUNUZ?)

Boynu bittiğinde sıra bileklerine gelmişti. Draco yine bezi yıkadı ve temiz tarafının ucunu katlayarak olabildiğince küçülmesini sağladı. Yavaş ve neredeyse tüy gibi dokunuşlarla sağ bileğindeki kanları siliyordu. Harry'nin canı hiç acımıyordu ve bu hoşuna gitmişti. Onunla bebek gibi ilgilenmesi yani, canını yakmaması değil. Hala acı çekmesi gerektiğine inanıyordu.

Sağ bilek bittiğinde sol bileği silmeye başladı. Göz ucu ile Harry'e baktığında nefesini tutmuş bir şekilde onu izlediğini görmüştü. Gerginliğini almak için bileğini tuttuğu elinin baş parmağı ile bileğini okşadı. Harry bunu üzerine yine nefes alıp vermeye başlamıştı.

Sol bilek de bittiğinde Harry'nin üzerinde hiç kan kalmamıştı. Dikkatlice çocuğun vücudunu inceledi ama kan bulamadı.

Yanağında hissettiği el ile irkildi ve Harry'e baktı. Çocuk elini Draco'nun yanağına bastırmıştı.

Draco refleks olarak yüzünü ele daha çok bastırdı. Harry'nin baş parmağı elmacık kemiğinde yavaşça dolaşıyordu.

Sonra Harry elini çekti. "Yanağında kan vardı."

"Ah, şey, sağol." Dirseği ile yanağını refleks olarak sildi. "Farketmedim."

"Önemli değil."

Aralarında tuhaf bir sessizlik olduğunda Draco ayağa kalktı. "Şunları banyoya koyacağım. Sonra da ağrı kesicilerini veririm ve uyursun."

Harry Draco'nun bileğini tutup sıktı. Bileğindeki acıdan dolayı gözleri kısılsa bile bırakmamıştı. "Dosyam..."

Draco canını daha fazla acıtmaktan korkarak Harry'nin bileğini yatağa yerleştirdi ve bir el sallaması ile odaya iki yumuşak yastık getirdi. Yastığı bileklerinin altına koyarak canının acımasını engelledi. "Şimdi bekle. Dosyanı sana sonra okurum." Harry itiraz edemeden Draco çoktan ortadan kaybolmuştu bile.

Az moment veriyim dedim