Draco hızlı adımlarla odadan dışarı çıktı ve yukarı kattaki odasına koşarcasına adımladı. Bir yandan da telefonundan bulduğu Cedric'in numarasına tıklamıştı. Telefonun çalışını heyecanla dinlerken eski odasına girerek kapıyı kapattı.
Telefon çaldı ama açılmadı. Draco'nun kararlılığı kırılmaya başlarken tekrar aradı. Sonunda telefon açıldı. ''Alo?'' Dedi Cedric'in uykulu sesi. Draco odasındaki saate baktı ve utandı. Annesine tüm olanları anlatırken zamanın nasıl geçtiğini farkedememişti ve çoktan gece yarısı olmuştu.
''Benim Draco,''
''Biliyorum numaran kayıtlı.''
Draco aptallığı yüzünden daha da utandı. ''Şey... Ben Harry'i ziyaret etmek istiyordum. Yarım saatliğine bile olur.''
''İlaç saatinden önce mi sonra mı gelmek istersin?'' Dedi Cedric uykusundan sıyrılmış bir şekilde.
''İlaç saati?''
''Oh,'' Dedi Cedric üzgün bir şekilde. ''Doğru haberin yoktu.''
''Harry'e ne oldu?'' Diye sordu Draco endişeli bir şekilde.
''Sakinleştirici ilaç tedavisi başladı.''
Bir süre ikisi de sessiz kaldı. ''Neden?'' Diye sordu Draco.
''Kaynaştırma Programı'na katılmıştı. Kavga çıktı. Söylediğine göre konuşulan dedikodulara sinirlenmiş. Daha çok senin hakkında konuşulan dedikodulara.''
Draco gözlerini sinirle gözlerini yumdu. Hastaneden ayrıldığında dedikoduların artacağını biliyordu ama bu kadar artacağını düşünmemişti. Harry'yi sinirlendirecek kadar arttığını ise hiç düşünmemişti.
''Neler konuşuyorlarmış?''
''Duymak istemeyeceğine eminim.'' Dedi Cedric dürüst bir şekilde.
''Sakinleştirici hap mı kullanıyor?'' Diye konuyu değiştirdi Draco.
''Hap almayı reddediyor. Bu yüzden zorla iğne yapmak zorunda kalıyoruz.'' Dedi Cedric. ''Bizde seni çağırmayı düşünüyorduk, belki hap almasını sağlayabilirsin diye.''
''Onunla konuşurum.'' Dedi Draco aceleyle. ''Hap almayı kabul etmesini sağlarım. Yeter ki hemen ziyaret edebileyim.''
Kabul etmesini sağlamayacaktı. Harry'nin sakinleştirici hapa ihtiyacı yoktu. O ilaçlar onu daha da kötü yapardı. Draco sadece içmiş gibi yapmasını ama asla içmemesini söylecekti.
''Yarın kahvaltısından önce saat 10 gibi burada olabilirsin. En fazla yarım saat görüşmenizi sağlayabilirim.''
''Yeter de artar.'' Dedi Draco. ''Senden başka bir şey daha rica edebilir miyim?''
''Yapabileceğim bir şeyse seve seve.'' Dedi Cedric.
''Düşünüyorum da, belki odada görüşmemiz Harry için travmatik bir etki yaratabilir. O günü hatırlayarak kendini daha çok suçlayabilir ve negatif bir şekilde görüşmeye başlamamız iletişimimizi etkileyebilir ve bu da sakinleştirici zorluk çıkarmadan hap olarak almasını zorlaştırabilir yani diyorum ki... Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi?''
Cedric derin bir nefes alıp verdi. ''Nerede görüşmek istiyorsun?''
''Kahvaltısını kafeteryada edebilir. İnsanların çoğunlukta olduğu bir yerde kendini daha rahat hissedecektir ve ben yanındayım diye olay da çıkarmayacktır. Size bunun güvencesini verebilirim.''
''Ayarlarım,'' Dedi Cedric. ''Ama bir şartla. Sende bana Cho Chang'i ayarlayacaksın.''
''Oldu bil.'' Dedi Draco.
''O zaman sende kafeteryayı oldu bil.''
''Anlaştık. Ben seni tutmayayım. İyi geceler.''
''Eh, uykumu kaçırdın ama herhalde uyumaya devam edebilirim.''
Draco güldü. ''Hadi sana iyi uykular.''
''Sağol,'' Dedi Cedric. ''Sanada.''
Draco telefonu kapattı ve yatağın üstüne fırlatarak aşağı kata indi. Annesine Cedric'le konuştuklarını anlatacaktı ki, annesinin koltuğun üstünde uyuyakaldığını gördü. Geri yukarı kata çıktı ve annesinin yatak odasından battaniyesini aldı. Battaniyeyi güzelce üstüne örttü.
Odasına girdi ve ertesi gün için saat 09.00'a alarm kurdu. Gözlerini kapayarak uyumaya çalıştı. Yarın Harry'i göreceği için heyecanlıydı.
Ani gelen Final hep en iyisidir. Final bölümü saat 10 da yayında.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahkaha Hastanesi // Drarry
FanfictionHarry Potter savaş sonrası delirir ve bir akıl hastanesine kapatılır. Draco ise onun kişisel bakıcısı olmayı kabul eder. 25/05/2021- 19/07/2021