Kahkaha Hastanesi // Drarry

+

Kolları küvetin iki yanından sarkmış ve bileğinde açıkça görülen yaralardan akan kan beyaz fayansları kirletiyordu. Kollarındaki çoğu kan kurumuştu ve yeniler kurumuş kanların üzerinden yere düşüyordu. Su kıpkırmızıydı.

Harry ensesini küvetin dışına yaslamış ve kollarını iki yana açmış bir şekilde yatıyordu. Saçlarının ucu kan olduğu belli olan kırmızı bir renkteydi. Bileğindeki yaranın etrafı şimdiden morarmıştı bile. Yara izini bir buçuk parmak uzunluğunda yapmıştı ve bileğinin iç tarafındaydı. Yani damarını kesmişti.

Tabi bunlar Draco'nun yarım saniyede anladığı şeylerdi. Saatindeki acil yardım tuşuna basmış ve vardiyası olmayan ama hastanede olan tüm şifacılara kısa bir mesaj iletmişti. Ardından hemen kendine gelerek çocuğu tutmuş ve yaralarına dikkat ederek kucaklamıştı. Banyodan çıkıp onu yatağına yatırmış ve sözsüz bir büyü ile hızlıca çarşaflardan kopararak çocuğun bileklerine tampon yapmaya başlamıştı. Kumaş hızla kan kırmızısına bürünürken beyaz yatak çarşafı da kanlanmaya başlamıştı. Draco'dan habersiz bir şekilde dökülmeye başlamış göz yaşları ise sadece çocuğun görüşünü bulanıklaştırıyordu. Harry'nin bilinci çoktan kapanmıştı.

Odanın kapısı açılırken ve içeriye birkaç şifacı girerken Draco kenara çekilerek işi uzmanlara devretti. Onun alanı şifa değil bakımdı.

Şifacılar yanlarında getirdikleri şifa kutusundan aldıkları ipler ve iğneler ile asalarını sallayarak çocuğu tedavi etmeye başlamışlardı. Yara dikilip kapanırken ve Harry'e damardan kan verilirken şifacılardan biri banyoya giderek intihar ettiği eşyayı bulmuştu. Bir jiletti. Üstünde hastanenin kontrollü olarak hastalara dağıttığını belli eden sembol yoktu yani hastane suçlanamazdı.

Erken müdahale sayesinde Harry kurtarılabilmişti. Şifacılar ağrı kesici ilaçları odaya bırakıp odadan çıkarken her zamanki gibi Harry'e göz kulak olmak Draco'ya kalmıştı. Sarışın çocuk bu yükün altından kalkamayacağını düşünse bile, elinde olmadan ondan daha kötü durumda olan Harry'e acıyordu.