Kahkaha Hastanesi // Drarry

-

Harry hemen sarışın çocuğun kolunun altına girerek onu koltuğa oturtturdu. Tişörtünün kolunu koparıp burnundan akan kanları silerken bir yandan da ona ne olduğunu anlamaya çalışıyordu "Bana bak, iyi misin? Kim yaptı bunu?"

Draco konuşamadığını belli edercesine gözleri ile boynunu işaret etti. Yine de Harry'e bakmıyordu. Harry korumacı bir tavırla yanına oturdu ve Hastane Müdiresi McGonnagal'a baktı. "Neler oluyor?"

"Harry kameralardan neler olduğu açıkça görülüyor. Tartışılacak bir şey yok. Bende istemezdim ama-"

"Eğer istemeseydin bunu durdururdun!" Dedi Harry ayağa kalkarak. Odadaki korumalar asalarını savunma pozisyonuna getirince sakinleşerek oturdu. "Neler olduğunu bilmiyorsunuz bile!"

"Anlat o zaman." Dedi McGonnagal. "Bize, sana yumruk atması için geçerli bir sebep ver ve onu serbest bırakalım."

"Çünkü ben onu taciz ettim." Dedi Harry aklına gelen ilk şeyi söyleyerek. "O an farkettiyseniz sırıtıyordum. Onu sözlü olarak taciz ettim. O bana yumruk atmakta haklıydı. Sonradan hatamı anladığım için özür diledim. Beni affetmemekte haklıydı tabi çünkü güvenine ihanet etmiştim. Ne yapacaksın McGonnagal? Hadi beni de cinsel taciz suçundan tutukla ve kendinize daha iyi ve etkili bir rol model bulun!"

McGonnagal afallamış bir şekilde kalakaldı. "Draco'nun sessizlik büyüsünü bozun. Draco, bunlar doğru mu?"

Büyü bozulduğunda Draco öksürerek sesini geri kazandı. "Yalan!" Dedi hızlıca. "Böyle olmadı! Harry beni taciz etmedi-"

"Tabiki de kabul etmeyecek. Kim böyle bir şey yaşadığını kabul eder ki? Draco, gerçekten özür dilerim. Güvenine ihanet edip tam bir şerefsiz gibi davrandım ama böyle olacağını bilmiyordum. Eğer başka bir hastaya bakıcılık yapmak istersen seni anlarım." Dedi sadece Draco'nun anlayabileceği sözcükleri seçerek.

"Draco rahat olabilirsin. Burada olanlar dışarı çıkmayacak. Bu doğru mu?"

Odada bir kaç saniyelik sessizlik oldu. McGonnagal şaşkınlık, endişe ve merak ile ikiliyi süzüyordu. Harry gözleri ile Draco'yu bu plana ikna etmeye çalışıyordu. Draco ise sadece kimsenin tutuklanmasını istemiyordu.

"Bu doğru," dedi neredeyse fısıltıyla. "Ama Harry ciddi değildi. Ben aşırı tepki verdim. Kötü bir ruh halindeydim. Eskiden de bu konularda şakalaşırdık ama bugün ters anladım sadece. Harry'den şikayetçi değilim, tabi o da benden şikayetçi değilse."

"Bende değilim," dedi Harry gülümsemesini bastırmaya çalışırken. "Sorun çözüldü. Draco'yu çözün ve onu revire götüreyim. Eğer bu olay burada kapanmazsa ve iş Büyüceşura'ya taşınırsa doktorlara kasıtlı şiddetten bende sizi dava ederim."

McGonnagal kararsız kalsa bile adamlara işaret verdi. "Demek ki bir yanlış anlaşılmaymış. Ortada taciz yoksa, ve ikinizde birbirinizden şikayetçi değilseniz yapabileceğimiz bir şey yok."

Draco elleri büyüden kurtulduğunda ayağa kalktı. "Profesör, biraz yalnız kalabilir miyiz? Başka bir konu hakkında konuşmak istiyordum da." Dedi, dün akşam aldığı kararı açıklamak adına.

"Tabi," dedi McGonnagal. "Lütfen Bay Potter'a odasına kadar eşlik edin."

Harry ikisini de süzse bile odadan çıkmaya yeltendi. Bir koruma kolunu tutmaya çalışınca ise kolunu sertçe çekerek kurtarmıştı. "Bırak."

"Harry," dedi McGonnagal. "Bir ara uğrasana? Muhabbet-"

"Asla." Arkasını döndü ve odadan çıktı.

Diğer korumalar da odadan çıktığında Draco kollarını birbirine bağladı. "İzine ayrılmak istiyorum. Bir aylığına."