#Hoseok'tan
Ders biter bitmez Jimin beni kolumdan tuttuğu gibi sınıftan çıkarmıştı. Namjoon ve Taehyung garip garip baksa da sadece gülümsemiş ve peşimizden gelmemelerini istemişti. Onlar da neyse ki işleri olduğunu söyleyerek daha fazla üstelememişlerdi.
"Hoseok adımlarını bana uydur." O kadar hızlı yürüyordu ki şimdiden yorulmuştum. "Tamam ya." Okuldan çıkmış ve eve giderken daha önce birkaç kez kullandığım sokağa getirmişti beni. Bu sokağı seviyordum. Renkli renkli evler vardı. Bakarken içim açılıyordu ama kullanmayı pek tercih etmiyordum. Yol uzamasın diye genellikle kestirmeden gidiyordum.
"Hangi ev?" Diye sorduğumda işaret parmağıyla sarı renkli, iki katlı evi gösterdi. Bu sokakta ki tek farklı duran oydu. "Güzelmiş." Bir süre oraya baktığımda Jimin "Hoseok geliyorlar. Hadi ne yapacaksan yap." Dedi. "Tamam tamam. Sen gidebilirsin bu arada." Uzaktan gelen delta ve omegaya bakarak onların evine doğru yaklaştım. İşte tam şu an bir şeyler yapmam gerekiyordu. Yeterince yaklaşmışlardı çünkü.
Batmaya başlayan güneşe bakarak elimi alnıma koydum. Gözlerimi birkaç kez açıp kapattıktan sonra canımı acıtmayacak şekilde kendimi yere bıraktım. Mükemmel bir oyuncuydum.
Birkaç dakika sonra yanımda biri durmuş ve yanağıma dokunmuştu. "İyi misin? Hey!" Gözlerimi ucundan açarak kim olduğuna baktım. "Abi eve götürelim onu. Baksana iyi görünmüyor." Kız şişesindeki suyu yüzüme çarpmış ve beni sarsmıştı. Şimdi uyanmam gerekiyordu. Yoksa başka bir şey olduğunu sanacaklardı. "N-ne oldu bana?" Dedim kısık sesle. Alnımı ovdum. "Bayıldın. İyi görünmüyorsun. Bize gelmek ister misin?"
E hani abisi nerede bunun? Keşke yardım falan etseydi. "Rahatsızlık vermek istemem." Güzel gülümsemiş ve elimi tutarak beni kaldırmıştı. "Vermezsin. Hadi gel." Ağır ağır yürüyerek onunla birlikte evine girmiştim. Beni bir odaya getirmiş ve yatağa oturtmuştu. "Sen odamda kal. Ben bir şeyler getirip geliyorum."
Bu sırada telefonumu çantamın derinliklerine göndermiş ve giden ayak seslerinin tekrar buraya doğru geldiğini duyunca arıyormuş gibi yapmaya başlamıştım. Güzel elinde tepsiyle girmiş ve yatağa bırakmıştı. "Ne arıyorsun?" Dedi. "Telefonumu arıyorum. Bir türlü bulamadım." Yüzümü asarak aramaya devam etmiştim.
"Numaranı söyle. Ben seni arayayım." Dediğini yaparak numaramı söylemiş ve telefonumdan çıkan ses ile anında çantamdan çıkarmıştım. İşte her şey bu kadar basitti. "Teşekkür ederim."
"Seni telefonuma kaydedeceğim. Bana adını söyler misin?" Başımı sallamış ve "Adım Hoseok. Peki senin adın ne?" Demiştim. "Benim adım da Güzel. Yani gerçek adım bu değil. Yine de tanıştığımıza memnun oldum."
"Ben de." Dedikten sonra tepsiyi kucağıma bıraktı. Gerçek adı bu değil miydi? Neden saklıyordu ki? "Lütfen biraz ye. Kendini toparlaman gerekiyor." Gerçekten nazik bir kızdı. Onu 10 dakikadır tanımama rağmen çok sevmiştim. "Tamam yiyeceğim. Anlamadığım şey neden gerçek adını söylemiyorsun?"
"Gerçek adımı sevmiyorum. Abim de bu takma adı kullanabileceğimi söyledi. Delta olduğu için kimse bu konu da benimle dalga geçemiyor." Korktukları için kimse ağzını bile açamıyordur kesin. Güzel bu konu da şanslıydı.
Getirdiklerini yerken bana kendisi hakkında bir şeyler anlatmış, arkadaşlarıyla en kısa sürede tanıştırmak istediğini söylemişti. Sevinmiştim. Arkadaş çevrem genişleyecekti. "Her şey için teşekkür ederim Güzel. Şimdi gitmem gerekiyor."
"Hava karardı. İstersen abim seni bırakabilir." Ayağa kalkmış, çantamı omzuma takmıştım. "Kendim gidebilirim." Dedim gülümseyerek. Benimle en iyi şekilde ilgilenmişti. Onunla iyi anlaşabilecektim. "Yani bayıldın ya. Aynısı tekrar yaşamanı istemediğim için şey ettim."
"Çok düşüncelisin ama dediğim gibi kendim gidebilirim. Bana iyi baktığın için çok güçlü hissediyorum." İkimiz kıkırdamış ve artık gitme vaktimin gerçekten geldiğini anlamıştım. Evim buraya biraz uzaktı. Acele etmeli ve hava tamamen kararmadan gitmeliydim.
Kapıya doğru geldiğimizde "Hoseok yine gel lütfen." Dedi. "Sen de benim evime gel." Dedim ona. Çıkmak üzereyken salonun kapısı açılmış ve biri bize doğru yaklaşmıştı. Sanırım bu abisiydi. Pek korkutucu görünmüyordu. "Kendini iyi hissediyor musun?" Diye sordu. Cevap vermek yerine başımı sallamış ve dışarı çıkmıştım.
***
Jimin
HoseoooookNerede kaldın be?
Pişşttt
Hoseok
Eve gidiyorumSonra sana neler olduğunu anlatırım
Şu an kapatıyorum
Jimin
Tamamdır kanka😎Sabırsızlıkla bekliyorum
Hoseok
Bekle canım🙂***
Jimin'in gözünü korkutmalı mıydım? Kesinlikle bunu yapacaktım ama önce Güzel'in abisinin sesini kafamdan atmalıydım. Tüylerim ürpermiş, titremiştim ne olduğunu anlamadan.
Benden birkaç santim kısaydı. Tıfıl bir şeydi fakat sesi onun tam aksiydi. Buna alışabileceğimi pek sanmıyordum.
Umarım Jimin ve Güzel'in arasını hemen yapar kurtulurdum bu eziyetten.
Hoseok'un mükemmel planı jdbdjdjdn
Bölümler çok uzun olmayacak🍭💜
Ve elimden geldiğince sık sık atacağım🌺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matchmaker Omega |Sope✔
RomanceHoseok Jimin'in isteği üzerine ona yardım eder. (Text-Düz yazı)