Namjoon'u bilmiyorum ama zaten Güzel'in kriterlerine uymuyor
Hoseok Arkadaşlarımı nereden tanıyorsun?
Yoongi hyung İnstagram hesabından
Sürekli onlarla ilgili şeyler atmışsın
Hoseok Fazla salakça davranıyorum|
Ya😅
Yoongi hyung Beni de paylaşsan mı acaba?
Hoseok Paylaşırım❤️
Yoongi hyung Okul çıkışı bize gelir misin?
Seninle biraz vakit geçirmek istiyorum
Hoseok Daha feromonuna ne olduğunu çözecektim ama|
Tabii gelirim😇
Ama önce anneme sormam gerek
Aa öğretmen geldi
Kapatıyorum ben
Bye😘
Yoongi hyung 👋❤️
"Yoongi hyung" kişisini "Okyanusum💘" olarak değiştirdiniz
***
"Öğretmen projeyi son günlere bırakmamamızı istedi. O zaman daha özensiz oluyormuş ve bu yüzden de düşük not veriyormuş." Dedi Namjoon. Bunu biz de duymuştuk ama yine de tekrar ediyordu zeki arkadaşım. "Tamam anladık herhalde." Jimin bıkkınca söylendikten sonra çantasını takmıştı sırtına. Bir an önce evine gitmek istiyordu.
"Bugün size eşlik edemeyeceğim. Jungkook ile gezeceğiz." Taehyung işleri bayağı ilerletmişti. Hatta sürpriz bile hazırlıyordu Jungkook hyunga. "Ben de size eşlik edemeyeceğim. Sevgilimin evine gideceğim." Dedim hava atar gibi. Hatta attım da denebilirdi.
Yavaş adımlarla sınıftan çıkmış ve Yoongi'ye bakınmıştım. Acaba evde nasıl vakit geçirebilirdik ki? Ne yapacaktık? Sanırım aklında bir şeyler vardı. Jimin Güzel'le hızlıca çıkmış, iki dakika kadar sonra Yoongi gelmiş ve biz de okuldan ayrılmıştık.
Okulda ki herkes yan yana olduğumuz için garip garip bakıp duruyordu. Bunu önemsememeye çalışsam da olmuyordu. Her yanından geçtiğimiz kişi fısır fısır konuşuyor ya da bana iğrenç bir şeymişim bakıyordu. Beni onun yanına yakıştıramıyorlar mıydı? Ben çirkin miydim?
"Hoseok iyi misin?" Yutkunarak ona baktım. "E-evet iyiyim." Yine aynı baskıyı hissediyordum. Sert bir feromondu. Üstüme üstüme geliyordu sanki. Tuhaftı. Ne olduğunu anlayamıyordum. Derin bir nefes alarak kapıyı açan Yoongi'yi izledim. Gayet mutluydu. Kahkaha atacak gibi bir hali vardı.
"Kırmızı parlak dudaklarını dişlemeyi bırakmalısın." Eve önden ilerlerken bile ne yaptığımı anlayabiliyordu. "Ne yapacağız?" Dediğimde bir an da bana dönmüş ve neredeyse çarpacak duruma gelmiştik. "Bilmem. Sence ne yapmalıyız?" Dedi karanlık bir tonda. Nefesini dudaklarıma üflerken başka yere baktım istemeden. Utanmıştım.
"Bana kıyafet verebilir misin? Formayla oturmak pek rahat hissettirmiyor da." Çantamı koltuğa bırakıp oturmuştum. Daha önce de söylediğim gibi başkalarının kıyafetlerini giymeyi sevmezdim ama Yoongi başkası değildi. Yani giyebilirdim. "Tamam getiriyorum." Diyerek odasına girdi.
Formanın birkaç düğmesini açmış ve yaşlanmıştım koltuğa. Hava mı çok sıcaktı? Aşırı terlemiştim ve bir türlü serinleyemiyordum. Ellerimle kendime yellerken Yoongi içeri girmişti. "İstersen duş alabilirsin." Elindeki bol tişörtü ve şortu aldığımda "Ben mutfağa gidiyorum. Sen de giyin." Dedi.
Hızlıca mutfağa gittiğinde ben de önce üstümdekini çıkarıp 'FG' yazan beyaz tişörtü, hemen ardından siyah şortu giymiştim.
Formaları güzelce katlayıp çantama koyduktan sonra "Geliyorum içeri!" Dediğini duymuş ve "Gelebilirsin." Demiştim. Elinde iki buzlu içecek vardı. Gülümseyen yüzü yanıma yaklaştıkça düz bir hale gelmiş ve yine aynı feromonu hissetmiştim.
Gözlerinde ki yoğunluk boğazımı kurutmuştu. Giderek nefes alamayacak hale geliyordum. "Yoongi b-bir şey soracağım." İçeceği içmiş ve yanan içimi feratlamaya çalışmıştım. "Dinliyorum."
"Sen kızgınlık geçireli 2 ay oluyor mu?" Kekelememek için kendimi sıkmıştım adeta. O ise hesaplama yapıyor gibi görünüyordu. "2 ay olmadı ama olmak üzere de denebilir."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
