37-Final

3K 202 46
                                    

#Hoseok'tan

"Jimin!" Taehyung ve Namjoon tam saatinde buluşacağımız yere gelmişti fakat Jimin tam 5 dakika geç kalmıştı. Her geçen saniye de sinirlerim artarken sokağın başında görünce rahatlamıştım.

"Geldim!" Kolunu çekiştirerek Yoongi'nin evine doğru sürüklemeye başlamıştım. Geç kalacaktık. Hepsi de Jimin'in yüzümdendi. "Beni dövmez değil mi?" Dediğinde onu duymazlıktan gelmiştim.

"Ben çok heyecanlandım!" Namjoon Taehyung ile konuşurken sesi biraz fazla çıkınca hemen ağzını kapatmıştı. "Ben de heyecanlıyım." Dedim. Jimin peşinde sürüklenmeye devam ederken eve gelmiştik bile. Bu kadar insanla nereye sığacaktık ki?

Yoongi'yi kapının önünde gördüğüm an Jimin'i bırakmış ve ona doğru koşmuştum. Tabii bu sırada Jimin benim yüzümden yeri boylamıştı. Yoongi'ye sarılmış, ayrılırken de yanağına sulu bir öpücük kondurmuştum. Onu çok çok çok özlemiştim.

"Biz nasıl gideceğiz?" Elimi tutup önden ilerletti. Küçük çiçeklere sahip tatlı minik bir minibüsün önüne getirdi beni. "Bununla gideceğiz." Bu çok tatlıydı. "Hadi binelim!" Yoongi şoför koltuğuna geçerken ben de yanına geçtim hızla.

Herkes yerleştikten sonra Yoongi arabayı çalıştırdı. Yol boyunca ara sıra konuşmuştuk. Genellikle sus pus geçmişti.

Geldiğimizde ise dilimi ısırmadan edememiştim. Burası ders çalışmaya geldiğimiz yerdi. Herkes yavaş yavaş inerken gözlerimi kısarak ona bakmıştım. "Bilerek getirdin değil mi?" Dediğimde "Sen çikolatalı kek yaparsan ben de buraya getiririm." Dedi.

Kucağımdaki saklama kabını elime alarak arabadan indim. Güzel kocaman bir ağacın altına kilimi sermiş, poşetlerden soğuk içecekleri çıkarmıştı. "Abi iyi ki gelmişiz. Nereden buldun burayı?" Yoongi bana göz kırptığında yutkunarak başka tarafa döndürdüm kafamı. "Araştırırken gördüm."

Jimin imayla gülümserken "Güzel siz de ara sıra gelirsiniz Jimin'le." Dedim. Yoongi'nin gözü alfa arkadaşıma döndüğünde bu sefer gülümseyen ben olmuştum. "Siz ne zamandır birliktesiniz?"

"Çok olmadı. Yeniyiz." Dedi Güzel. Bir süre daha sohbet etmiştik. Herkes bu sayede biraz açılmış, Yoongi'ye alışmışlardı. Jimin diğerlerine göre daha gergindi. Diken üstündeydi sanki. Rahat bile oturamıyordu. Her ne kadar ona sinir olsam da üzülmüştüm bu haline.

"Ben acıktım. Getirdiklerimizi yiyelim mi?" Diye sordum. Herkesten onaylayan mırıltılar ile poşeti bir kenara koyarak saklama kabını çıkardım. "Abim kendi eliyle kurabiye yaptı. Kesinlikle tadına bakmalısın Hoseok." Güzel'in uzattığı kurabiyeyi alarak ağzıma attım. Tadı tahminimden daha iyiydi. "Çok beğendim."

Önce tuzlulardan başlamıştık. Herkes kendi halinde gibiydi. Sessiz sessiz önündekini yiyordu. Ortamı sevmiştim. Bundan sonra hep böyle toplansak çok güzel olurdu. "Biraz da çikolatalı kek mi yesek?" Tamam yaptığım keke takmıştım. Bunu biliyordum.

Yoongi bir dilim keki eline alarak ortadan ikiye böldü. Yarısını bana diğer yarısını da kendisi yerken bize bakanları görmezden gelmek zorunda kalmıştık. Güzel gülmemek için kendini sıkıyordu. Taehyung ise ilk defa böyle bir şey görüyormuş gibi bakıyordu. Ya da beni ilk defa böyle gördüğü için şaşırıyordu.

"Şu ileride salıncak var. Oraya gidelim mi?" Dedim Yoongi'ye. "Sen ileri de salıncak olduğunu nereden biliyorsun? Daha önce birileriyle mi geldin yoksa?" Jimin'in sorularıyla ağzımda çiğnediğim kek boğazıma kaçmış, öksürmeye başlamıştım.

Su içtikten sonra "G-gelirken gördüm." Dedim. İnanmamıştı. İnanacağını da zannetmiyordum zaten. Yoongi ile daha önce geldiğimizi biliyordu çünkü. "Anladım." Dişlerini göstererek gülümsedi.

Yoongi neyse ki aramızda geçen bu garip havayı anlamamış, benimle birlikte salıncağa doğru ilerlemişti. "Hadi bin. Seni sallayayım." Ağaca bağlanmış, ipten bir salıncaktı. Bunlardan bir sürü vardı ama ben mor renkli olana oturmuştum.

"Daha hızlı!" Dedim kahkaha atarak. Çocuk sallarmış gibi sallıyordu. "Yoongi çok yavaşsın ama!" Sesim istemediğim kadar yüksek çıktığında herkesin bize bakışıyla yutkunmuştum. "Sessiz olmazsan hzlı olacağım ama başka konular da." Dedi karanlık bir tonda. Yutkunarak gözlerimi kapatmıştım. Çok utanç vericiydi!

"Tamam susuyorum." Dudaklarımı büzüp sallanmaya devam ettim.

...........

O gün herkes için güzel geçmişti. Belki de yeni bir başlangıç olmuştu. Bilemiyordum ama Jimin iyi ki yardım istemek için bana mesaj atmıştı. Atmasaydı hayatımın aşkını bulamayacak ve kaldığım yerden öylece devam edecektim.

Başta böyle olacağını bilmiyordum. Sadece Güzel'i Jimin'e yaklaştırıp kafa dinlerim sanıyordum ama düşündüğüm gibi olmamıştı. Yoongi, onu ilk gördüğüm andan beri kalbimi hızlandırmıştı. En başında her ne kadar reddetsem de onunla aramda bir şeyler olacağını hissetmiştim.

Yanılmamıştım da.

Şimdi herkes mutluydu. Herkes çok iyiydi. Tabii benim sayemdeydi. Üstün zekam ile olaya el atarak herkesin arasını yapmıştım. Ben olmasaydım şu an hala yerlerinde sayıyor olurlardı.

Ve son olarak Jimin'e her ne kadar sinir olsam da teşekkür ediyordum. İyi ki benden yardım istemişti...


































 İyi ki benden yardım istemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzgünüm. Son zamanlar da yazma isteğim yok oldu gitti. Bu yüzden de doğru düzgün yazamıyordum.😔 Zaten son bölümler de pek güzel olmadı. Bundan dolayı da uzatmak yerine fici en erken zamanda bitirme kararı aldım.😖

Yeni bir omegaverse yazmak istiyorum ama yazsam mı yazmasam mı bilemiyorum. Devam ettirebileceğimden emin değilim ama deneyeceğim.🤧

Okuduğunuz için teşekkür ederim.💖







Matchmaker Omega |Sope✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin